Borsa
Bankalar Vatandaşın Cebinde Yaşıyor: Komisyon ve Sigorta Gelirleri Faizi Geçti
Türkiye’de bankacılık sektörü artık klasik tanımından uzaklaşıyor. Ekonomiye kredi kanalize etmek yerine, sigorta satışı ve yüksek komisyon gelirleriyle kâr eden bankalar, vatandaşın cebine göz dikmiş durumda. Remzi Özdemir Cumartesi Yeni Çağ'da yayınlanan makalesinde anlattı.....

Türkiye’de bankacılık sektörü artık klasik tanımından uzaklaşıyor. Ekonomiye kredi kanalize etmek yerine, sigorta satışı ve yüksek komisyon gelirleriyle kâr eden bankalar, vatandaşın cebine göz dikmiş durumda. Remzi Özdemir Cumartesi Yeni Çağ’da yayınlanan makalesinde anlattı…..
Faiz Bahane, Sigorta Şahane
Son dönemde bankaların kredi işlemleri sırasında yüksek sigorta kesintileri yaptığına dair şikâyetler artıyor. Bir emekli vatandaş, geçtiğimiz hafta 90 bin TL kredi çekerken bankanın 22 bin TL’yi sigorta bedeli olarak kestiğini anlattı. Başka bir müşteri ise 1 milyon TL’lik krediye karşılık 75 bin TL sigorta ödemek zorunda kaldı. Üstelik bu uygulama yalnızca bir yıl değil, birkaç yıl boyunca tekrarlanıyor.
Bu rakamlar, kredi faizinden çok sigorta kesintilerine para gittiğini ortaya koyuyor.
2025 İlk Yarı Bilanço Gerçeği
Bankaların 2025 yılı ilk yarı bilançoları da tabloyu doğruluyor. Türkiye’nin en büyük bankalarından birinde:
-
Net faiz geliri: 63 milyar TL
-
Net ücret ve komisyon geliri: 64,2 milyar TL
-
Net dönem kârı: 53,6 milyar TL
Bu veriler, bankanın kârının faizden çok komisyon gelirlerinden geldiğini gösteriyor.
Başka bir büyük bankada ise:
-
Faiz geliri: 57,2 milyar TL
-
Net ücret ve komisyon geliri: 49,5 milyar TL
Yani faiz gelirlerinin neredeyse yarısı, komisyon ve ücretlerden elde ediliyor.
Klasik Bankacılık Tanımı Unutuldu
Vatandaş bankaya girdiğinde, neredeyse “kapıdan geçme ücreti” ödeyecek duruma geldi. Sigorta, dosya masrafı, çeşitli komisyonlar derken, ders kitaplarındaki bankacılık tanımının dışındaki her kalemden gelir elde ediliyor.
Bu durumun özeti ise basit: Vatandaşın cebinden para çıkıyor.
BDDK’ya Çağrı
Uzmanlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile ekonomi yönetimini bu uygulamaya son vermeye çağırıyor. Özellikle bankacılık sisteminin büyük bölümünün yabancı ve Körfez sermayesinin elinde olduğu hatırlatılarak, durumun vahametinin arttığı vurgulanıyor.
Artık bankaların bankacılık faaliyetlerine dönmesinin zamanı geldiği belirtiliyor.