Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Kredi Piyasalarında Parmak Isırtan Sakinlik – Altında Ne Var?

Görünürde Sakinlik, Derinde Gerilim Kredi piyasalarında genel tablo oldukça dengeli gözüküyor: faiz oranları yüksek, kredi spreadleri dar, tahvillere olan talep…

Kredi Piyasalarında Parmak Isırtan Sakinlik – Altında Ne Var?

Görünürde Sakinlik, Derinde Gerilim

Kredi piyasalarında genel tablo oldukça dengeli gözüküyor: faiz oranları yüksek, kredi spreadleri dar, tahvillere olan talep güçlü ve temerrüt oranları genel olarak düşük. Ancak detaylara inildiğinde bazı stres sinyalleri yavaş yavaş yükselmeye başladı. Özellikle düşük kredi notlu (“junk”) tahvillerdeki spreadlerde son zamanlarda hafif bir genişleme gözlemlendi. Bu durum, faizlerin uzun süre yüksek kalması, sıkı enflasyon ortamı ve artan yeniden finansman ihtiyaçları gibi faktörlerle birleşince piyasalarda daha tedbirli bir duruşun belirdiğine işaret ediyor.

Yeniden Finansmanın Gölgesinde Tahvil Baskısı

Özellikle 2025 ve 2026 yıllarında vadesi gelecek yüksek faizli borçların yeniden finanse edilmesi gerekecek. Bu borçların birçoğu, önceki yıllarda sıfıra yakın faiz ortamında çıkartılmış ve düşük maliyetli borçlanmayı temsil ediyordu. Şimdi ise bu firmalar, çok daha yüksek oranlarla yeni kredi bulmak zorunda kalacak. Bu da bilançolar üzerinde önemli bir stres yaratabilir. Sabit gelir piyasalarında, yüksek getirili tahvillerdeki yavaş ama istikrarlı spread yükselişi, yatırımcıların risk algısını yeniden gözden geçirdiklerini gösteriyor.

Denge Noktasında Yatırımcı Tutumu

Piyasalar hâlâ “riskli varlıklara” yönelik yatırım eğilimini koruyor. Yüksek getirili tahvillerden daha güvenli tahvillere olan geçiş henüz büyük bir satışa dönüşmüş değil, ancak bu dönüşüm süreci başladı sayılır. Özellikle Orta Doğu’daki gelişmelere bağlı jeopolitik riskler, petrol arzında olası kesintiler veya tedarik zinciri sorunları bu geçişi hızlandırabilir. Şu an için rüzgar hafif esiyor ama fırtınaya dönüşmesi sürpriz olmaz.

Yüksek Getiriler, Sağlam Ekonomi – Karmaşık Bir Köşe

Ters faiz eğrisiyle birlikte uzun vadeli tahvil getirilerinin yükselişi, genellikle ekonomik yavaşlama sinyali verir. Fakat şu anda ABD ekonomisi hâlâ dayanıklı gözüküyor: büyüme devam ediyor, işsizlik düşük ve şirket kârları beklenen seviyelerde. Bu tablo, kredi piyasalarında karmaşık sinyallere neden oluyor: ekomomi zayıflamadıkça spread genişlemesi net fiyat kırılımına dönüşmeyebilir.

Yatırımcıya Uyarı: “Getiri tuzağına dikkat”

7-8 % civarındaki cazip getiri oranları görünürde çekici. Ancak bu piyasada “getiri”nin bir bedeli var. Eğer spreadler genişler, temerrüt oranları yükselirse, yüksek getiri toplarken fiyat kayıplarına da uğrayabilirsiniz. Bu nedenle, “düşük” riskli tahviller, kısa vadeli Hazine bonoları ya da mevduat gibi seçenekler de cazibesini koruyor. Özellikle “temiz kazanç” isteyen yatırımcılar için risksiz kabul edilen yüzde 4 civarı getiri değersiz sayılmamalı.

Risk Rotasyonu: Savunmacı Bir Strateji

Bu ortamda, danışmanlar sık sık “risk rotasyonu” stratejisine vurgu yapıyor. Bu strateji kapsamında yöneticiler, piyasa koşullarına bağlı olarak yüksek getirili tahvillerle Hazine tahvilleri arasında geçiş yapıyor. Örneğin ATAC Credit Rotation ETF (JOJO) gibi fonlar, risk sinyallerine göre pozisyon değiştirerek getiri ve risk yönetimini hedefliyor. Koşullar sakinleştiğinde riskli varlıklara yöneliyor, sinyaller belirdiğinde daha temkinli tahvillere geçiş yapıyor.

Yeniden Normalleşmenin Gölgeleri

On yılı aşkın süre boyunca süper kolay para politikası uygulayan merkez bankaları, birçok finansal araçta piyasa algısını bastırdı. Şimdi ise daha normalleşen yeni bir rejim içindeyiz: borçlanma maliyetleri arttı, kredi kalitesi daha belirgin hale geldi ve riskin bedeli daha somut hale geldi. Bu durum, özellikle yüksek faizli tahvillerde hissediliyor. Henüz kırmızı ışık yanmış değil ama sarı alarm çanları çalıyor.

Gelir Tabanlı Yatırımcılara Dikkatli Yaklaşım

Pasif gelir arayan yatırımcılar için bu noktada dikkat edilecek kilit nokta, riskin getiri oranının ötesinde değerlendirilmesi. Küresel gerilimler ve kredi kalitesine ilişkin endişeler, piyasada dengesizliklere yol açabilir ve volatiliteyi tetikleyebilir. Bu tür ortamlar, JOJO gibi risk rotasyon fonlarının avantajlarını ortaya koyabilir: hem yüksek getiri potansiyeli hem de risk kontrolü.

“Risk Rejiminde Dönüş zamanı”
Kredi piyasası hâlâ genel olarak sakin. Ancak faizlerdeki yükseklik, getiri odaklı yönelimler, yeniden finansman baskısı ve jeopolitik risk unsurları birleşince sistemde incelikli bir dengelenme süreci başladı. Kurumlar ve birçok fon, bu süreci dikkatle izliyor. Gözler yeniden açılmış konumda bekliyor: sarı ışıkta temkin, kırmızıda rotasyon. Vade, likidite ve kur riskinin yanı sıra “piyasa sinyallerine” göre hareket etmek, bu döngüde öne çıkan stratejiler arasında yer alıyor.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler