Sosyal Medya

Reel Sektör

ANALİZ: TÜSİAD  Rekabet Gücü Araştırması:  İhracata acil tedbir şart

Türkiye'nin maliyet bazlı rekabet gücünün 2015 yılı seviyesinin altına indi. Mevcut maliyet yapısı ve rekabet gücündeki düşüş eğilimi, Türkiye'nin ihracatının sürdürülebilirliği ve yeni pazarlara girişi konusunda endişeler yaratıyor. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bu dönemde maliyet avantajının kaybedilmesi, ülkenin konumunu zayıflatabilir.

ANALİZ: TÜSİAD  Rekabet Gücü Araştırması:  İhracata acil tedbir şart

TÜSİAD, Türkiye ekonomisinin temel ihracat pazarlarındaki maliyet bazlı rekabet şartlarını daha doğru anlamak, rekabet dinamiklerini veri temelli tartışmak ve buradan yola çıkarak politika önerileri oluşturmak amacıyla “TÜSİAD Maliyet Bazlı Rekabet Gücü Endeksi (TÜSİAD-RGE)” çalışmasını başlattı. Bu çalışma, Saha Analytics Danışmanlık A.Ş. tarafından üretiliyor ve Prof. Dr. Hakan Kara danışmanlığında yürütülüyor. Endeks, her çeyrek sonunda güncellenerek kamuoyu ile paylaşılacak.


 

Endeksin Amacı ve Metodolojisi

 

TÜSİAD-RGE, Türkiye’nin 10 ihracatçı imalat sanayi sektörünün (Gıda, Tekstil-Giyim-Deri, Kimya, Plastik ve Kauçuk, Diğer Metalik Olmayan Mineraller, Ana Metal, Fabrikasyon Metal, Elektrikli Teçhizat, Makine İmalat ve Motorlu Kara Taşıtları) üretim maliyetlerini rakip ülkelerle karşılaştırmalı olarak inceliyor.

Endeks, maliyet rekabetçiliğini dört temel bileşen üzerinden ölçüyor:

  1. Ara Malı Maliyetleri: Üretimde kullanılan hammadde ve ara malı fiyatlarındaki değişimler.
  2. İşgücü Maliyetleri: Çalışan başına yapılan brüt işgücü ödemeleri.
  3. Enerji Maliyetleri: Üretimde kullanılan enerji fiyatları.
  4. Finansman Maliyetleri: Reel sektörün kullandığı ticari kredilerin faiz oranları ve finansman ihtiyacı.

Endeks, rakip ülkeler ve Türkiye için bu maliyet kalemlerini, girdi-çıktı tabloları, üretici fiyat endeksleri, ortalama brüt ücret seviyeleri, enerji fiyatları, özel sektör kredi faiz oranları ve döviz kuru verilerini kullanarak hesaplıyor. Rakip ülkeler, Türkiye’nin ana ihracat pazarları dikkate alınarak belirlenmiş ve sektörlere göre farklılık gösteriyor (genel olarak 31 ülke dahil edilmiş).

Endeks değeri 100’ün üzerinde olması, Türkiye’nin rakip ülkelere göre daha maliyet avantajına sahip olduğunu gösteriyor.


 

İlk Bulgular (2025 Yılı 1. Çeyrek Sonuçları)

 

  • Genel Eğilim: Endeksin 2025 yılı birinci çeyrek sonuçlarına göre, TÜSİAD-RGE 86,1 seviyesinde gerçekleşti. Bu, bir önceki çeyreğe göre belirgin bir değişim göstermemekle birlikte, Türkiye’nin maliyet bazlı rekabet gücünün 2015 yılı seviyesinin altına indiğine işaret ediyor.
  • Yıllık Gerileme: Endeks, yıllık bazda %8,9 oranında geriledi.
  • Düşüşün Kaynakları:
    • Bu düşüşün 4,8 puanı ara malı maliyetlerindeki artıştan,
    • 3,2 puanı işgücü maliyetlerindeki artıştan,
    • 0,9 puanı ise finansman maliyetlerindeki artıştan kaynaklandı.
  • Olumlu Katkı: Enerji fiyatlarında son iki çeyrekte görülen gerileme ise rekabet gücüne sınırlı da olsa olumlu katkı sağladı.

 

Yorumlar ve Değerlendirmeler

 

  • Maliyet Baskısı Vurgusu: TÜSİAD-RGE’nin ortaya koyduğu en net sonuç, Türkiye’nin ihracatçı imalat sanayinin maliyet bazında rekabet gücünü kaybettiği yönünde. Özellikle ara malı, işgücü ve finansman maliyetlerindeki artışlar bu kaybın temelini oluşturuyor.
  • Sektörel Farklılıklar: Her ne kadar genel bir düşüş eğilimi olsa da, sektörler arasında farklılıklar olduğu, bazı sektörlerin diğerlerine göre maliyet avantajını daha iyi koruyabildiği veya daha hızlı kaybettiği düşünülüyor.

  • Verimlilik Boyutu Eksikliği/Tartışması (TÜSİAD-RGEV): Endeksin temel versiyonu maliyetlere odaklanırken, TÜSİAD’ın aynı zamanda işgücü verimliliğini de dikkate alan bir “TÜSİAD-RGEV” versiyonu da bulunuyor. Ancak, bazı yorumcular (örneğin TEPAV’dan) verimlilik boyutuna maliyet boyutuna kıyasla daha az önem verildiğini ve 2015-2025 döneminde rakiplere kıyasla verimliliğimizin kötüleşerek rekabet gücünü daha da aşağı çektiğini belirtiyor. Bu, sadece maliyetleri düşürmenin değil, aynı zamanda verimliliği artırmanın da kritik olduğunu gösteriyor.
  • Sürdürülebilirlik Endişesi: Mevcut maliyet yapısı ve rekabet gücündeki düşüş eğilimi, Türkiye’nin ihracatının sürdürülebilirliği ve yeni pazarlara girişi konusunda endişeler yaratıyor. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bu dönemde maliyet avantajının kaybedilmesi, ülkenin konumunu zayıflatabilir.
  • Politika Yapımına Katkı: TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın da belirttiği gibi, bu endeks, Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki rekabet koşullarını veri temelli ölçme imkanı sağlayacak ve politika önerileri geliştirmek için önemli bir zemin oluşturacak. Bu veriler, ilgili bakanlıklar ve kurumlar için somut iyileştirme alanlarını işaret edebilir.

 

Anahtar Çıkarımlar ve Politika Önerileri (Endeksin İşaret Ettikleri)

 

TÜSİAD-RGE’nin sonuçları, Türkiye ekonomisi için aşağıdaki politika alanlarında acil adımlar atılması gerektiğini güçlü bir şekilde işaret ediyor:

  1. Enflasyonla Mücadele: Maliyetlerdeki artışın temel nedenlerinden biri yüksek enflasyon. Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi, hem ara malı hem de işgücü maliyetleri üzerindeki baskıyı hafifletecektir.
  2. İşgücü Maliyetleri ve Verimlilik Dengesi: İşgücü maliyetlerindeki artışın sadece nominal artışlardan değil, aynı zamanda verimlilikteki yetersizlikten de kaynaklandığı göz önünde bulundurulmalı. İşgücü verimliliğini artırıcı eğitim ve dönüşüm programları büyük önem taşıyor.
  3. Finansmana Erişim ve Maliyet: Özellikle KOBİ’ler için finansmana erişimi kolaylaştıracak ve maliyetini düşürecek adımlar atılması gerekiyor. Yüksek faiz oranları, şirketlerin yatırım ve üretim kapasitelerini olumsuz etkiliyor.
  4. Ara Malı Bağımlılığı ve Yerlileşme: Ara malı maliyetlerindeki artış, ithalata bağımlılığı azaltacak yerlileşme stratejilerinin önemini bir kez daha gösteriyor. Kritik ara malların yurt içinde üretimi teşvik edilmeli.
  5. Enerji Politikaları: Enerji maliyetlerindeki düşüşün olumlu etkisine rağmen, enerji bağımlılığını azaltacak ve enerji verimliliğini artıracak uzun vadeli politikaların sürdürülmesi gerekiyor.

Bu yeni endeks, Türkiye’nin rekabet gücü tartışmalarına daha somut, veri odaklı bir boyut kazandırarak, politika yapıcılar ve iş dünyası için önemli bir rehber niteliği taşıyor.

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler