Barış Soydan
Barış Soydan yazdı: CHP’ye kayyum atanırsa piyasalarda ne olur?
Önce bir partinin yönetiminin sandıkta değil mahkemede değişmesinin o ülke demokrasisi için utanç verici olduğunu belirteyim. Ama işte bu noktaya…

Önce bir partinin yönetiminin sandıkta değil mahkemede değişmesinin o ülke demokrasisi için utanç verici olduğunu belirteyim. Ama işte bu noktaya vardık ve 30 Haziran’daki duruşma gününe artık çok az kaldı. Piyasaların siyasi gelişmelere ne kadar duyarlı olduğunu 19 Mart’tan biliyoruz, pek çok kişi o gün yaşananların tekrar etmesinden endişe ediyor. Bunun olması, yani yeni bir kur atağı, borsada yeni bir çöküş, tahvillerde yeni bir satış dalgası yaşanması mümkün mü?
Yatırım kuruluşları “Ne olur, ne olmaz” düşüncesiyle herhalde, bu konuya girmediği için 30 Haziran’da ne olabileceğine dair öngörü edinmek kolay değil. Öyle ki, aracı kurumların günlük değerlendirmelerini okuyan biri 30 Haziran’ın alelade bir gün olduğu, o gün piyasalar için hiçbir risk olmadığı hissine kapılabilir. Oysa biliyoruz ki bir risk var. Peki ne kadar? Bu yazıda bu konudaki tahminlerimizi aktaracağım.
Kurultay davasının 30 Haziran’da görülecek duruşmasından dört sonuç çıkabilir:
- Erteleme
- Kayyum
- Mutlak butlan (Kurultaydaki seçimin geçersiz kılınması, Kılıçdaroğlu’nun geri dönüş yolunun açılması)
- Mevcut yönetimin devamı
PİYASADA NE OLABİLİR – TAHMİNLER
- Erteleme
Davanın bir sonraki duruşmaya ertelenmesi, yani mevcut statükonun devamı durumunda piyasaya etkisi sınırlı pozitif olur. Borsa hafif yükselir, tahviller hafif değer kazanır, dövizi çok etkilemez.
- Kayyum
Piyasaları en kötü etkileyecek senaryo işte bu, yani CHP’nin yönetimine mahkemenin, devletin belirleyeceği bir ismin atanması. Kısaca ana muhalefet partisinin “kamulaştırılması”. Beklemiyoruz ama eğer böyle bir karar çıkarsa borsada sert düşüş, dövizde çıkış, tahvillerde düşüş olur. Bununla birlikte muhtemelen piyasalardaki depremin şiddeti 19 Mart’taki şiddetin altında kalır. İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart öncesinde dünyanın en yüksek reel faizinin cazibesine kapılarak Türkiye’ye oluk oluk sıcak para akmış, Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu 60 milyar doları aşmıştı. O paranın önemli bir bölümü o gün ve izleyen günlerde Türkiye’den kaçtı. Merkez Bankası’nın 19 Mart sonrasında kur atağını savuşturabilmek için 55 milyar dolar civarında rezerv sattığını biliyoruz, yani yabancılar kaçarken dolar yükselmesin diye ne talep ediyorlarsa 38 TL’den verdi. Merkez Bankası’nın kararlı duruşu ve bu arada faizi artırmasıyla panik Mayıs’ta yatıştı ve sıcak para girişi ufak ufak yeniden başladı. Ama 19 Mart’ta sütten ağzı yanan yabancı yatırımcının Türkiye’ye dönüş konusunda eskisi kadar istekli olmadığını biliyoruz, bu konuda daha önce Bloomberg’de UBS gibi uluslararası yatırım bankalarının görüşlerini içeren kapsamlı bir analiz yayınlanmıştı. Bundan daha önemlisi, 19 Mart’ta sütten ağzı yanan ekonomi yönetimi de artık çok fazla sıcak para istemiyor. Muhtemelen siyasette yeni şokların kapıda olduğunu bildiği için, o şoklara hazırlanmak amacıyla TL’de reel değerlenme stratejjsini eski katılıkta uygulamıyor. Kur artık enflasyon kadar artıyor, bu da sıcak para için Türkiye’nin cazibesini azaltıyor. Yabancılar bundan şikayet etmeye, Türkiye’ye kısa vadeli yatırımın (Carry trade) eski cazibesinin kalmadığı konusunda söylenmeye başladı bile. Nitekim 19 Mart’tan sonra Türkiye’den kaçan sıcak paranın ancak üçte birinin geri döndüğü tahmin ediliyor. Yani yurtiçinde dengeleri bozacak büyüklükte sıcak para yok.
Bununla birlikte olası bir kayyum kararı 19 Mart’taki kadar olmasa da döviz talebinde artışa yol açar, sadece yabancılar değil yurtiçi yerleşik şirketler ve vatandaşlar da “Ne olur ne olmaz” düşüncesiyle dövize yönelebilir. Bu da Merkez Bankası’nın Temmuz toplantısında (beklenen) faiz indirimini yapmasını zorlaştırabilir. Kısacası kayyum kararının en önemli etkisi faiz üzerinde olabilir.
- Mutlak Butlan – Kılıçdaroğlu’nun Dönüşü
Mahkemeden bu kararın çıkması, yani Kılıçdardoğlu’nun CHP’nin liderliğine dönüşü ana muhalefet partisi için belirsizlik demek. Büyük olasılıkla borsaya ve tahvillere hafif satış gelir, dövizi çok etkilemez. Ama zaman içinde CHP içindeki sorunlar büyüdükçe bir çıban gibi piyasaları etkilemeye devam eder.
Böyle saçmalıkları konuşmayacağımız, parti yönetimlerinin mahkemede değil sandıkta değişeceği bir ülke umuduyla.