Döviz
BofA: Doların Zayıflamasıyla Gelişen Piyasalar Yükselişe Geçiyor
Bank of America (BofA) Securities’in yayımladığı son rapora göre, gelişen piyasa varlıkları 2025 yılı boyunca “yüzde birkaç” seviyesinde getiri potansiyeli taşıyor. Bu olumlu görünümün arkasındaki temel etken ise ABD dolarının zayıflaması olarak öne çıkıyor.. Fidelity Varlık Yönetimi de Gelişen Piyasalara övgü yağdırdıu

Gelişen ekonomilere sermaye akışı hızlanıyor
Bank of America (BofA) Securities’in yayımladığı son rapora göre, gelişen piyasa varlıkları 2025 yılı boyunca “yüzde birkaç” seviyesinde getiri potansiyeli taşıyor. Bu olumlu görünümün arkasındaki temel etken ise ABD dolarının zayıflaması olarak öne çıkıyor.
BofA’nın bu tahmini, ABD ekonomisindeki artan belirsizlikler ve küresel döviz piyasalarındaki değişen dinamiklerle aynı döneme denk geliyor. Dolar endeksinin bu yıl %9’a yakın değer kaybetmesi, gelişen ekonomiler için daha elverişli koşullar yaratıyor ve yatırımcıları bu bölgelere yönlendiriyor.
Dolar Neden Değer Kaybediyor?
2025 yılında ABD dolarında yaşanan zayıflamanın birkaç nedeni bulunuyor. Dolar endeksi, başlıca küresel para birimlerine karşı %9 oranında düşerek yatırımcıların dikkatini gelişmekte olan ülkelere çevirdi.
Bu zayıflama; ABD’de belirsizleşen mali ve para politikaları, tarifelerin ekonomiye etkisi ve işgücü piyasasında gözlenen yumuşamayla ilişkilendiriliyor. Aynı zamanda, Fed’in faiz politikası ve yükselen uzun vadeli tahvil faizleri gibi unsurlar da doların “güvenli liman” statüsünü zedelemiş durumda.
BofA: Getiri Potansiyeli Yüksek
BofA stratejisti David Hauner’a göre, gelişen piyasa varlıkları 2025’te “yüzde birkaç” oranında getiri sağlayabilir. Bu tahmin, doların süregelen değer kaybının gelişen piyasalar için kaldıraç etkisi yaratacağı beklentisine dayanıyor.
Haziran ayının ilk günlerinde gelişen piyasa borsaları art arda yükselişler yaşarken, Güney Kore varlıkları başkanlık seçimlerinin ardından yükselişe öncülük etti.
Bölgesel Güçlenme ve Getiri Rakamları
Gelişen piyasalarda bazı bölgeler ve ülkeler yılın ilk yarısında dikkat çekici performanslar sergiledi. MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi, 2025 yılında S&P 500’ü %7 oranında geride bıraktı.
Güney Kore, siyasi gelişmeler ve güçlü ekonomik verilerle dünya genelinde en fazla kazandıran piyasalardan biri oldu. Yerel devlet tahvillerinde ortalama getiri %5,7 seviyesine ulaştı. Brezilya, “carry trade” işlemleri sayesinde %20 getiri ile listenin zirvesine yerleşti.
Carry trade, düşük faizli döviz cinsinden borçlanıp yüksek getirili piyasalarda yatırım yapılmasına dayanıyor. Bu işlemler, doların zayıflamasıyla yeniden cazip hale geldi.
Latin Amerika piyasaları da yılın sürpriz kazananlarından biri oldu. Bölgeye yönelik yatırım ilgisinin artmasında hem kur avantajı hem de dış ticaretin dolar lehine gelişmesi etkili oldu.
Sadece hisse senetleri değil, gelişen piyasa para birimleri de küresel dalga içerisinde yükselişten faydalandı. ABD tahvil eğrisindeki dikleşme ve uzun vadeli faizlerdeki artış, doları baskılarken gelişen piyasa paraları için olumlu zemin oluşturdu.
Yatırımcılar İçin Fırsatlar ve Riskler
Gelişen piyasalardaki bu güçlü görünüm, yatırımcılara hem fırsatlar hem de dikkat edilmesi gereken riskler sunuyor. Doların zayıflaması ve BofA’nın pozitif projeksiyonu, portföy çeşitlendirmesi ve yüksek getiri potansiyeli açısından cazip görünüyor.
Ancak gelişen ekonomilerde ani politika değişiklikleri, jeopolitik riskler ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle oynaklık da yüksek olabiliyor. Bu nedenle yatırımcıların araştırma, analiz ve risk yönetimini ön planda tutması gerekiyor.
Fidelity: Gelişen Piyasalara Yönelik Yeni Yatırım Dalgası
Fidelity’nin analizine göre, ABD dolarındaki zayıflama ve rekabetçi getiri ortamı, gelişen piyasalara yönelik yeni bir yatırım döngüsünü tetikliyor. Yıl başından bu yana %8’den fazla değer kaybeden dolar, “carry trade” işlemlerinde artık daha fazla tercih edilen bir para birimi konumunda.
Yatırımcılar dolar borçlanarak yüksek faizli gelişen ülke varlıklarına yöneliyor. Dolar endeksinin 100 seviyesinin altına gerilemesi, ABD büyüme beklentilerindeki yavaşlama ve Fed’in güvercin söylemleriyle birlikte psikolojik bir dönüşüm başlattı.
Tahvil ve Döviz Piyasalarında Hareketlilik
Bu eğilim özellikle gelişen piyasa tahvilleri ve para birimlerinde hissediliyor. Brezilya reali %9’luk faiz avantajı sunarken, Endonezya rupisi ve Hindistan rupisi de istikrarlı yapılarıyla yatırımcıları çekiyor.
Nisan ayında gelişen piyasa borçlanma araçlarına yaklaşık 9 milyar dolar yatırım yapıldı. Güney Kore, bu dönemde 8 milyar dolara yakın yabancı tahvil yatırımı çekerek Asya piyasalarına olan güveni artırdı.
Hindistan’a Yönelik Yatırım İlgisi Artıyor
Hindistan borsası da yabancı yatırımcıların radarına yeniden girmiş durumda. Mayıs ayında 5,5 milyar dolarlık “blok işlem” gerçekleşerek son bir yılın en yüksek aylık değeri görüldü. Nisan’da bu rakam sadece 220 milyon dolardı.
Nifty 50 endeksi, Nisan başından bu yana %6 değer kazandı. Bu performansın ardında, ABD tarifelerinde yumuşama ve kurumsal yatırımcıların geri dönüşü bulunuyor.
Hindistan, Çin’in küresel ticaretteki konumuna alternatif olarak konumlanmaya başlamasıyla stratejik önem kazandı.
Sektörel Fırsatlar ve Portföy Dönüşümü
2025 Hong Kong Sohn Konferansı’nda hedge fonlar, gelişen piyasalarda sektör bazlı fırsatlara odaklandı. Çin’de teknoloji inovasyonu, Hindistan’da ilaç sektörü ve Güney Kore’de altyapı yatırımları öne çıkan temalardı.
Örneğin, Baidu’nun otonom sürüş birimi Apollo Go’nun 2034’e kadar 237 milyar dolarlık pazarın %15’ini ele geçirmesi bekleniyor. Hindistan merkezli MedPlus Health Services ve Piramal Pharma gibi şirketler de sağlık sektöründe ön plana çıkıyor.
Yatırımcılar Gözünü Gelişen Ülkelere Çevirdi
Gelişmiş ülke piyasalarının borç tavanı tartışmaları ve yavaşlayan ekonomik verilerle baskı altında kalması, küresel portföylerde yeniden dengelemeye neden oldu. MSCI Tüm Ülkeler Endeksi (ABD hariç) yıl başından bu yana %14 getiri sağlarken, S&P 500 neredeyse yatay seyretti.
Avrupa ve Çin’de mali teşviklerin artması ve dolar üzerindeki baskılarla birlikte sermaye, göreceli olarak daha avantajlı bölgeler olan gelişen piyasalara yöneliyor.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]