Güldem Atabay
Güldem Atabay yazdı: Terörsüz Türkiye hem yakın, hem de uzak
Erdoğan’ın İmamoğlu-CHP savaşında yeni dalga operasyonlar, İBB’yi çalıştırmamak üzerine kurulu görünüyor. İktidar basınına göre İBB’ye yönelik 4. Dalga ardından yeni bir dalga daha gelmeyecek. Finansal piyasalarda faiz artışı carry trade oyununu devam ettirmeye başlamış görülüyor. Ancak beklentilerdeki bozulma, güven sorunu eşliğinde reel ekonomide olumsuzlukları artırıyor.

Politika gündemi iktidarın CHP’ye açtığı savaşla ve Terörsüz Türkiye projesi etrafında şekillenen gelişmelere odaklı.
Erdoğan’ın İmamoğlu-CHP savaşında yeni dalga operasyonlar, İBB’yi çalıştırmamak üzerine kurulu görünüyor. İktidar basınına göre İBB’ye yönelik 4. Dalga ardından yeni bir dalga daha gelmeyecek. Finansal piyasalarda faiz artışı carry trade oyununu devam ettirmeye başlamış görülüyor. Ancak beklentilerdeki bozulma, güven sorunu eşliğinde reel ekonomide olumsuzlukları artırıyor.
Bu havada Murat Yetkin’in yazısında anlattığı şekliyle Terörsüz Türkiye’nin kimin önce adım atacağına bir kez daha tıkanmış hali Erdoğan’ın adaylık tartışmalarına da gölge düşürüyor elbette.
Mehmet Uçum Erdoğan’ın danışmanlarından biri, önemli biri. Ancak seçilmemiş olması gerçekliği, her hafta X hesabı üzerinden siyasete ayar verme metinleri ile tepki topluyor. Erdoğan ve yeniden seçilmesinin büyük destekçisi Uçum, geçen hafta da DEM partiye siyasi tutuklu kavramının yanlış kullanımı üzerinden tepeden bakışla yaptığı açıklamalar bu sefer Bakırhan tarafından sükunetle karşılanmadı. Aynı sertlikte cevap yapıştırdı.
Görünen, Terörsüz Türkiye projesinde birden fazla noktada tıkanıklık var:
- AKP tarafı Bahçeli’nin 100 kişilik Meclis Komisyonu önerisi işe barışık değil. Açılım süreciyle ilgili Bahçeli’nin önerdiği “komisyondan” bağımsız özel bir ekip kurulması tartışılıyor. Parti içerisinde konuşulan başka bir konu da Nuray Babacan’ın haberine göre, TBMM’nin önüne gelecek tüm yasal çalışmaların ve içeriklerinin parti içinde önceden tartışılması gereği. Kısaca AKP, Bahçeli’nin gündemi avucuna alan ve bir çeşit AKP üzerinde emrivaki yaratan söylemlerinden rahatsız. Nikahı atamayınca da Bahçeli önermelerinin etrafından dolanıyor. İçeride tartışmalar ancak yüksek görünüyor.
- PKK silah bırakmakta istekli değil. Karayılan açıklamaları ve örgütün sızdırdığı video buradaki bakışı net anlatıyor.
- PKK silah bırakmadan Meclis komisyonu kurulması adımı atılamıyor. Öcalan’ın aktif siyasete dönmesi anlamına gelecek şekilde tecridinin kaldırılması isteği aşılamamış oluyor.
Geriye infaz yasası değişikliği kalıyor.
Son haberlere göre infaz yasasının bayramdan önce çıkması hedefleniyor ve kapsamı genişletiliyor.
Hatimoğulları’na göre Anayasa tartışmaları ilk gündemleri değil. Devletten önce adımlar bekleniyor. Yeni anayasa öncesi “yol temizliği” yapılması gerekiyor:
- Abdullah Öcalan’ın koşullarının değiştirilmesi: Görüşme kanallarının açılması
- Hasta ve siyasi tutukluların durumu: Acil yeni bir infaz yasasının çıkarılması gerekliliği çünkü Covid yasasının siyasi mahkumları dışladığı
- AİHM ve AYM kararlarının uygulanması: Demirtaş, Yüksekdağ, Kavala ve Can Atalay gibi isimlerin serbest bırakılması gerektiği.
- Terörle Mücadele Kanunu (TMK): Köklü şekilde değiştirilmesi gerektiği
- Eşit yurttaşlık tanımı: Anayasa öncesi herkesin eşit haklara sahip olmasının sağlanması gereği
- Kayyım uygulamaları: Kayyım yasasının geri çekilmesi ve seçilmiş yöneticilerin görevlerine iadesi gerektiği
Kısacası DEM Parti İmralı’ya özgürlük yanında PKK’nın silah bırakıp siyasete geçmesi sürecinde az da olsa demokratik taleplerinin de karşılanması peşinde.
Bu arada da anketler ısrarlı şekilde CHP’nin AKP’ye liderliğine devam ettiğine işaret ediyor. Aradaki fark 19 mart ardından hızla açılmış görünse de aslında bu günlerde istikrar kazanmış görünüyor. Erdoğan’ın sert açıklamalarının hedefinde net şekilde sadece İmamoğlu yok, özgür Özel de var.
Özel’e mesajı, İmamoğlu’nun peşini bırakması ve Kılıçdaroğlu benzeri bir CHP başkanı olursa konforlu olacağı. Özel’e huzur ve koltuk garantisi karşılığında da Erdoğan CHP’den Klışçdaroplu dönemi politka bekliyor. Bu sayede de beraber Anayasa yaparak yeniden cumgurbaşkanlığına ulaşmayı hesaplıyor. CHP’yi 30 Haziran’a ötelenen kurultay iptali davası ile tehdit ederken de aslında Özel’e de “yanıma yanaşırsan kalıcı olursun” mesajını açıkça veriyor.
Özel ise anketlerde halen yükselme eğiliminde oldukça, bildiği politka doğrultunda ilerleme devam ediyor.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik ücretlidir. Koşullar için bize e-mail atın: [email protected]