Sosyal Medya

Ekonomi

Her 10 kuruluştan neredeyse 9’u teknoloji ile kârını artırdı

KPMG'nin Türkiye de dahil 26 ülkede gerçekleştirdiği 2024 Küresel Teknoloji Araştırması'na göre, kuruluşların ortalama yüzde 87'si son 24 ay içinde teknolojiyi kullanarak kârlarını artırmayı başardı...

Her 10 kuruluştan neredeyse 9’u teknoloji ile kârını artırdı

KPMG’nin Türkiye de dahil 26 ülkede gerçekleştirdiği 2024 Küresel Teknoloji Araştırması’na göre, kuruluşların ortalama yüzde 87’si son 24 ay içinde teknolojiyi kullanarak kârlarını artırmayı başardı. Buna karşın araştırma kuruluşlarda fırsatları kaçırma korkusunun (FOMO) güçlü bir şekilde arttığını da ortaya koyuyor. Liderlerin yüzde 78’i değişimin hızına ayak uydurmakta zorlandıklarından endişe ederken yüzde 80’i üst yönetimin riskten kaçınma eğilimi nedeniyle rakiplerinden geri kaldıklarını düşünüyor.

Öte yandan kuruluşların yatırım öncelikleri arasında yüzde 86 ile XaaS (hizmet olarak her şey) ilk sırada yer alırken kuruluşların yüzde 74’ü, önümüzdeki 12 ay içinde mevcut teknolojilerini iyileştirmek yerine yeni teknolojiye yatırım yapmayı planladıklarını belirtiyor.

KPMG’nin kuruluşların dijital dönüşüm yatırımlarını nasıl optimize ettiklerini, stratejik teknoloji yatırımlarının etkilerini ve veri odaklı karar alma süreçlerini mercek altına aldığı 2024 Küresel Teknoloji Araştırması’nın sonuçları yayımlandı. Türkiye de dahil 26 ülkeden 2 bin 450 teknoloji liderinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, son bir yılda hızla ivme kazanan inovasyonun, kuruluşlarda fırsatları kaçırma korkusunu (FOMO) güçlü bir şekilde körüklediğini gösteriyor. Öyle ki araştırmaya katılan liderlerin yüzde 78’i değişimin hızına ayak uydurmakta zorlandıklarından endişe ederken yüzde 80’i üst yönetimin riskten kaçınma eğilimi nedeniyle kuruluşlarının yeni teknolojileri benimseme konusunda rakiplerinden daha yavaş kaldığını belirtiyor.

2024 yılına ait sonuçlar 2023 ile karşılaştırıldığında, teknoloji uygulama olgunluğu genel olarak iyileşmiş durumda ve en büyük artış veri & analitik ve XaaS (hizmet olarak her şey) alanlarında görülüyor. Bu yıl kuruluşların çoğu XaaS stratejilerinde ilerlemeye proaktif olarak devam ediyor. Önümüzdeki yıl için yatırım öncelikleri arasında, yüzde 86 oranında tercih edilen XaaS yer alıyor; kuruluşlar, bulut bilişimin sağladığı çeviklik ve maliyet avantajlarına odaklanıyor. Diğer öncelikler arasında siber güvenlik (yüzde 68), yapay zekâ/otomasyon (yüzde 65) ve uç bilişim (yüzde 61) bulunuyor. Bu yatırım iştahı, birçok kuruluşun teknolojiyi iş stratejilerinin merkezine koyduğunu gösteriyor.

Kuruluşlar teknolojiyi kullanarak kârlarını artırıyor

Birçok kuruluş için teknoloji adaptasyonu olumlu sonuçlar doğuruyor. Katılımcıların yüzde 72’si, dijital dönüşümle ilgili karar alma süreçlerinin genellikle iş değeri yaratan sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. Hatta, katılımcıların yüzde 69’u teknoloji yatırımlarından elde ettikleri değerden genel olarak memnun. Tüm teknoloji kategorilerinde, kuruluşların ortalama yüzde 87’si son 24 ay içinde teknolojiyi kullanarak kârlarını artırmayı başardı. 2023 ve 2024’te yapılan araştırmalarda, bu sistemlerin şirket kârlılığı üzerinde olumlu etkisi olduğunu belirten yöneticilerin oranında, yıllık bazda yüzde 25 artış görüldü.

Teknoloji yatırımları stratejik olarak değerlendiriliyor

Kuruluşların yüzde 74’ü, önümüzdeki 12 ay içinde mevcut teknolojilerini iyileştirmek yerine yeni teknolojiye yatırım yapmayı planladıklarını belirtiyor. Teknoloji yatırım portföylerini stratejik olarak değerlendiren ve bu yatırımların uzun vadeli hedefleriyle uyumlu olmasını sağlayan, yüksek performanslı kuruluşların oranı yüzde 53 iken teknoloji girişimlerinin daha geniş bir amaca hizmet etmesini isteyen yöneticilerin oranı yüzde 70 seviyesinde. Teknoloji tercihlerini etkileyen faktörlerdeki dinamikler de değişti. 2024’te rakipleri takip etmek hâlâ önemli bir karar faktörü olsa da üçüncü taraf danışmanlığı (yüzde 89) ve şirket içi geliştirmeler/POC (yüzde 83) rakip takibinin önüne geçti. Bu durum, kuruluşların yeni teknolojiyi pazara daha hızlı sunarak rakiplerinin önüne geçme isteğini yansıtıyor.

Yapay zekâ “kara kutusu” iş gücünde kaygı yaratıyor

Olumlu bir gelişme olarak, katılımcıların yüzde 74’ü yapay zekânın bilgi çalışanlarının verimliliğini artırarak kuruluşlarının genel performansını iyileştirdiğini belirtiyor. Ayrıca, katılımcıların 10’da 8’inden fazlası otomasyonun bilgi çalışanlarının odak noktasını daha yaratıcı rollere kaydırmasını bekliyor ve yapay zekânın bilginin geleceğini yeniden tanımlayacağı öngörülüyor. Ancak, yapay zekâ aynı zamanda iş gücünde kaygıya da neden oluyor. Kuruluşların yüzde 78’inden fazlası, birçok kullanıcının yapay zekayı bir “kara kutu” olarak görmesinden endişe duyuyor. Neredeyse aynı oranda katılımcı (yüzde 77), yapay zekânın mevcut operasyonel yapılara zorluklar çıkaracağını ve bunun iş kaybına ve etik kaygılara yol açabileceğini düşünüyor.

“Kuruluşlar trendlerin gölgesinde değil, verinin ışığında ilerlemeli”

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri, Şirket Ortağı Gökhan Mataracı, “Teknolojik inovasyonun hızı tartışılmaz bir gerçek. İnovasyon yarışında geri kalma korkusuyla birleştiğinde, bir zamanlar bilim kurgu gibi görünen fikirler hızla gerçeğe dönüşüyor. Üretken yapay zekâdan kuantum bilişime kadar uzanan bu gelişmelerin potansiyel faydaları büyük, ancak maliyetli hatalar yapma riski de eşit derecede yüksek. Bu yılki araştırmamızın temel bulgularından biri, teknoloji liderlerinin değişim hızına ayak uydurmakta zorlandıklarını hissetmeleri oldu. Bu geri kalma duygusuyla başa çıkmaya çalışan kuruluşlar, bazen aceleci kararlar alabiliyor. Ancak bu durum hem riskli hem de maliyetli olabilecek yanlış yatırımlara yol açarak, birçok köklü kuruluşun zaten mücadele ettiği teknik borç yükünü artırabilir. Başarılı bir dijital dönüşüm için kuruluşların trendlerin gölgesinde değil, verinin ışığında ilerlemeleri gerekiyor. Biz de KPMG olarak, teknolojik dönüşümü strateji ve ölçülebilir sonuçlarla destekleyerek iş ortaklarımıza bu yolculukta yardımcı oluyoruz ve teknolojiyi takip eden değil, teknolojiyle fark yaratan liderler ortaya çıkarıyoruz.” dedi.

Başarılı dijital dönüşümün formülü

Araştırmada başarılı dijital dönüşüm için kuruluşlara yedi ana başlıkta önemli tavsiyelerde de bulunuluyor:

  1. Geride kalma korkusunu yenin: İlerlemenin ve rakiplerinizi geride bırakma isteğinin sağlıklı olduğu doğru. Ancak bu istek, kararlarınızı saptırmamalıdır. Sürüyü körü körüne takip etmek yerine, organizasyonunuzun stratejik hedefleri doğrultusunda kararlar alın ve doğru yolu gösteren somut birincil kanıtlara odaklanın.
  2. Değeri tanımlamak ve sunmakta ampirik bir yaklaşım benimseyin: Başarıyı net bir şekilde tanımlayan ve somut ölçütlere dönüştüren paydaşları hizalayın. Performans yönetimine “her zaman açık” bir yaklaşım benimseyin ve iç ve dış değişikliklere göre ölçümleri sürekli izleyip ayarlayın. Bu adımlar, kuruluşun güvenle kararlar almasına ve vaat edilen değeri sunmasına yardımcı olacaktır.
  3. Teknik borcu azaltın: Yapılandırılmış teknik borç yönetimini benimseyin. Teknoloji ortamını kontrol altına almak ve rasyonelleştirmek için net iyileştirme planları ve sağlam mimari ilkeleri oluşturun.
  4. İş birliğinin gücünden yararlanın: Yenilik, yeni teknolojiyle sınırlı değildir. Seçtiğiniz iş ortaklarıyla iş birliği yapmanın, ortak yatırım yapmanın ve riski paylaşmanın yeni yollarını keşfedin. En son teknolojiye ve dünya çapındaki yaratıcı fikirlere erişim sağlamak için bağlantılarınızı kullanın.
  5. Güven ve güvenliği önceliklendirin: Çözümlerin tasarım itibarıyla güvenli olmasını sağlayın ve en başından itibaren güven ve güvenliği önceliklendirin. Yapay zekâ ve yeni teknolojileri sorumlu ve etik bir şekilde tasarlayın, inşa edin ve kullanın. Böylece organizasyonunuz, değer yaratımını güvenle hızlandırabilir.
  6. Güçlü bir veri altyapısı kurun: Veriyi daha etkili bir şekilde kullanmayı desteklemek için verilerin güvenilir, alakalı ve uygun şekilde kullanılmasını sağlayan; insanları, süreçleri ve politikaları birleştiren sağlam bir veri yönetim çerçevesi oluşturun. Kuruluş genelinde, hızlı ve bilinçli karar almayı destekleyecek bir anlayış geliştirin.
  7. Bilgi paylaşımıyla yapay zekâ yetkinliklerini geliştirin: Ekibinizin yapay zekâ konusundaki bilgi düzeyini ve algısını değerlendirin. Bu verilerden yararlanarak bilgi boşluklarını kapatmak, sürekli öğrenim kültürünü desteklemek ve departmanlar arası iş birliğini teşvik etmenin en etkili yolunu belirleyin.

Araştırmanın Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

BAKMADAN GEÇME

  • Konutta umutlar başka bahara: Satışlar yavaşladı, reel fiyatlar yerinde sayıyor

    2025’e faiz indirimleriyle güçlü başlayan konut sektörü, yılın son çeyreğinde belirgin bir ivme kaybı yaşadı. Kasım itibarıyla konut fiyatları nominal olarak yükselmeye devam etse de reel artış neredeyse sıfırlandı. Satışlar ekim ve kasım aylarında düşüşe geçerken, yüksek kredi faizleri ve belirsizlikler hem oturum amaçlı alıcıyı hem de yatırımcıyı beklemeye itti. Sektörde canlanmaya dair beklentiler büyük ölçüde 2026 yılına ötelenmiş durumda.

  • İngiltere Enflasyonu Beklentilerin Altında: Faiz İndirimi İhtimali Artıyor

    İngiltere’de Kasım ayında yıllık enflasyon, piyasa beklentilerinin altında kalarak yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam, ekonomistlerin yüzde 3,5, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) ise yüzde 3,4 tahminlerinin altında kaldı ve ülke genelinde enflasyon sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi. Beklenenden hızlı düşüş, BoE’ye faiz indirimi için potansiyel bir alan sundu.

  • TCMB Tarafından Faaliyet İzni İptal Edilmişti: Mahkeme, Papara Lehine Yürütmeyi Durdurma Kararı Verdi

    TCMB tarafından faaliyet izni iptal edilen Papara hakkında mahkemeden yeni bir karar çıktı. Papara’nın, söz konusu iptal kararına karşı açtığı yürütmenin durdurulması talepli davada mahkeme, şirket lehine karar verdi.

  • TÜİK: Kasım 2025’te Taşıt Kayıtları Aylık Arttı, Yıllık Geriledi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Kasım 2025 istatistiklerini yayımladı. Buna göre Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre artış gösterirken, geçen yılın aynı ayına kıyasla düşüş kaydetti. Otomobil ve kamyonet kayıtlarında yükseliş öne çıkarken, motosiklet ve traktörde belirgin bir gerileme yaşandı. Elektrikli ve hibrit araçların payındaki artış ise devam etti.

  • GÜNÜN Stratejisi: Zayıf dolar, düşen petrol, Türkiye için destekleyici zemin

    Küresel piyasalarda zayıf dolar teması korunurken, petrol fiyatları son yılların en düşük seviyelerine gerileyerek enerji ithalatçısı ülkeler için önemli bir rahatlama alanı yarattı. ABD’de açıklanan istihdam verileri resesyon korkularını artırmazken, Fed’in “bekle-gör” duruşu korunuyor. Düşen enerji maliyetleri, güçlü rezerv pozisyonu ve iyileşen risk algısıyla birlikte Türkiye varlıkları için olumlu zemin güçleniyor. TL ve TL cinsi varlıklar açısından pozitif görünüm korunuyor.

  • Piyasaların Gündemi: BoJ’da Faiz Artışı Beklentisi Güçleniyor, Piyasalar Ueda’nın Açıklamalarına Odaklandı

    ING Global’in değerlendirmesine göre, piyasalarda Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) bu hafta yapması beklenen 25 baz puanlık faiz artışı büyük ölçüde fiyatlanmış durumda. Bu nedenle yatırımcıların asıl odağı, BoJ Başkanı Kazuo Ueda’nın basın toplantısında vereceği mesajlara çevrilmiş bulunuyor. Raporda, piyasa faizlerindeki yükselişe dair hassasiyetler nedeniyle Ueda’dan belirgin biçimde şahin bir duruş beklenmediği vurgulanıyor.

  • Günün Başlıkları: Piyasalar Yoğun Veri Gündemiyle ABD Verilerine Odaklandı

    Yurt içinde veri akışı görece sakin seyrederken, küresel piyasalarda gözler ABD perakende satışlar verisi ve tahvil ihalelerine çevrildi. Gün boyunca Avrupa ve ABD’den gelecek enflasyon, güven endeksleri ve merkez bankası yetkililerinin açıklamaları fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacak.

  • Bitwise’tan çarpıcı kripto tahminleri: 2026’yı şekillendirebilecek 10 öngörü

    Varlık yönetim şirketi Bitwise, 2026’ya ilişkin yayımladığı kapsamlı raporda kripto piyasalarının yeni bir döneme girdiğini savunuyor. Bitcoin’in fiyat dinamiklerinden ETF’lerin rolüne, düzenleyici çerçeveden kurumsal benimsemeye kadar uzanan 10 iddialı tahmin; kriptonun artık spekülatif bir alan olmaktan çıkıp ana akım finansın kalıcı bir parçası haline geldiğine işaret ediyor.

  • 2026’ya geri sayım: Portföy dağılımı, sektör tercihleri ve euro/dolar beklentisi

    2026’ya yaklaşırken yatırımcıların odağında portföy dağılımı, hangi varlık sınıflarının öne çıkacağı ve küresel–yerel risklerin stratejileri nasıl şekillendireceği yer alıyor. Trump’ın nadir elementler üzerinden başlattığı yeni emtia rekabeti, faiz indirim süreci ve jeopolitik belirsizlikler; emtia, tahvil ve hisse senedi dengesi açısından belirleyici olacak.

  • Bunun adı başarısızlık! Emeklinin trajedisi, Eğitim sorunu & fahiş kiralar| Kerim Rota & Ömer Gencal

    Mesele Ekonomi kanalında yayınlanan "Pusula" programının bu bölümünde ekonomistler Kerim Rota ve Ömer Gencal, Türkiye'nin derinleşen sosyal ve ekonomik krizlerini ele alıyor. Program, Kerim Rota'nın CHP Cumhurbaşkanlığı aday ofisinde "Gölge Hazine ve Maliye Bakanı" olarak görev alacağını ve bu nedenle programdan ayrılacağını duyurmasıyla özel bir önem taşıyor.

  • Erdoğan’ın mal varlığını paylaştı: CHP’li Yavuzyılmaz hakkında 8 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talebi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılına ait olduğunu söylediği mal varlığı belgesini sosyal medyada paylaşmasının ardından hakkında hazırlanan dokunulmazlık fezlekesini kamuoyuyla paylaştı. Savcılık, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” ile “cumhurbaşkanına hakaret” iddiaları kapsamında Yavuzyılmaz için 4 ila 8 yıl arası hapis ve siyasi yasak talep ediyor.

  • Düşük büyüme artık Avrupa’nın en büyük finansal istikrar riski

    Avrupa Birliği’nde bankacılık sistemi uzun süredir finansal istikrarın ana risk unsuru olarak görülüyordu. Ancak gelinen noktada tablo tersine dönmüş durumda. Avrupa için asıl tehdit artık bankalar değil, kalıcı hale gelen düşük büyüme. Aşırı karmaşık ve ağır düzenleyici çerçeve, kredi kapasitesini sınırlayarak yatırımları baskılıyor ve uzun vadede finansal istikrarsızlığı bizzat besleyen bir faktöre dönüşüyor.

  • ABD verileri sonrası piyasalar yön arıyor, Venezuela kararı petrolü sıçrattı

    Küresel piyasalarda hisse senetleri, ABD’den gelen karışık istihdam verilerinin faiz beklentilerini değiştirmemesiyle yatay bir seyir izledi. Petrol fiyatları ise ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya yönelik sert yaptırım adımı sonrası yükseldi. Yatırımcılar şimdi gözlerini ABD enflasyonu ve büyük merkez bankalarının kararlarına çevirmiş durumda.

Benzer Haberler