Sosyal Medya

Ekonomi

İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel: “KOBİ’ler B planı bekliyor…”

İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel, hem enflasyonun hem de enflasyonu baskılama hamlelerinin şiddetle hissedildiği bir yılın geride kaldığını belirtti...

İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel: “KOBİ’ler B planı bekliyor…”

Yeni yılda Türkiye ekonomisinin enflasyon, faiz ve küresel belirsizlikler ekseninde şekilleneceğini söyleyen İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel, “Zorlu ekonomik koşullar altında geçen 2024 yılından sonra 2025 yılı da enflasyonla mücadelenin ve sıkı para politikasının azalan hızla devam edeceği bir yıl olacak” dedi. Türkiye ve küresel ekonomik konjonktüre bağlı olarak iç pazar taleplerinde sınırlı bir büyüme olacağını, dış pazar taleplerinde ise hızlı bir düzelme beklemediğini ifade eden İlken Önel, “2024 yılında reel sektörün, özellikle KOBİ’lerin yaşadığı zorlukları 2025 yılında bir nebze olsun aşabilmesi için beklentimiz, bir B planı hazırlanması, düşük maliyetli finansman imkanlarına ulaşımımızın sağlanmasıdır. Örneğin bankaların yetkileri çerçevesinde KGF’den kullandırılacak düşük maliyetli krediler, üyelerimiz ve ekonomimizin belkemiği olan tüm işletmelerimiz için bir can suyu niteliğinde olacaktır” diye konuştu.

İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel, hem enflasyonun hem de enflasyonu baskılama hamlelerinin şiddetle hissedildiği bir yılın geride kaldığını belirterek 2025 yılında da Türkiye ekonomisinin enflasyon, faiz ve küresel belirsizlikler ekseninde şekilleneceğini söyledi.

Türkiye ekonomisinin ve reel sektörün 2024 yılını zorlu ekonomik koşullar altında geçirdiği kaydeden Önel, “Aslında bu koşulları, önceki birkaç yılda dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerden bağımsız düşünemeyiz. 2020-2022 yılları arasında tüm dünyayı etkisi altına alan küresel pandemi, Türkiye’de ve dünyada tüm sektörlerde üretim ve satış süreçlerini büyük ölçüde etkilerken yakın çevremizdeki çatışmalar küresel tedarik zincirinde bozulmalara neden oldu. Bu süreçte artan maliyetlere karşın azalan kârlar, düşük kapasite ve yükselen finansman gideri maalesef işletimleri zora soktu” dedi.

Mart 2021’de Naci Ağbal’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)  Başkanlığı görevinden alınmasıyla başlayan süreçte yüzde 19,5 olan TCMB politika faiz oranının Aralık 2021’de 14’e kadar düşürüldüğünü hatırlatan Önel, “Bu süreci enflasyonun yükseldiği, satın alma gücünün düştüğü, toplumsal iş barışının bozulduğu bir dönem olarak algılayabiliriz. Diğer taraftan küresel anlamda artan enflasyon, ülkeleri faiz artırım sürecine sokarken, biz heteredoks politika ile faiz indirim sürecine devam ettik. Bunun sonucunda artan enflasyon, artan risk primi ve Türk Lirası’ndaki değer kaybıyla beraber işletmelerin aktif kalitesinin bozulduğu bir dönemi yaşadık” diye konuştu.

Sıkı para politikasına devam

2025 yılının, enflasyonla mücadelenin ve sıkı para politikasının azalan bir hızla devam edeceği bir yıl olacağı görüşünü dile getiren Önel, şunları söyledi:

“Bu etki özellikle ilk 3-4 ayda piyasalarda yoğun şekilde hissedilecek. Bu süreçte firmaların yine Türkiye’deki ve dünyadaki genel ekonomik konjonktürden önemli ölçüde etkileneceğini düşünüyorum. TCMB kasım ayında faizi üst üste 8’inci kez yüzde 50 seviyesinde sabit bıraktı. TCMB’nin sıkı para politikasına bağlı kalmakla birlikte ufak ufak faiz indirim sürecine başlayacağı beklentisi ve TL’nin değerli kaymaya devam edeceğini tahmin ediyoruz. Bu durum mal ve hizmet ihraç eden sektörler açısından zorlu dönemin devam edeceğine işaret etse de enflasyonla mücadele ve döviz kurunu baskılamak açısından etkili olacak. İlk üç aydan itibaren kontrollü bir şekilde aşağı çekilmesi beklenen faiz oranlarıyla birlikte özellikle dövizde kısa süreli bir türbülans dönemi yaşanabilir ancak yıl sonuna doğru enflasyonla mücadelenin meyvelerini toplamaya başlayabiliriz.”

“İç pazar talebinde faiz indirimi belirleyici olacak”

Yeni yılda iç pazar taleplerinde sınırlı bir büyüme olacağını, dış pazar taleplerinde ise hızlı bir düzelme beklemediğini ifade eden İlken Önel, “İç pazarda enflasyonla mücadele programı çerçevesinde ilk çeyrekte özellikle çekirdek ve aylık TÜFE tarafında yükseliş hızında yavaşlama olursa talep tarafında iyileşmeler olabilir. Burada faiz indirim süreci belirli olacaktır. Asgari ücretteki artış ve Ramazan ayına yaklaşılması da talepteki iyileşmeyi destekleyecektir. Ancak üretici tarafında artan maliyetler mutlaka nihai ürün fiyatlarına yansıyacaktır” görüşünü dile getirdi. Dış pazarda ise reel sektörü daha karamsar bir tablonun beklediğini kaydeden Önel, “İhracatımızın yüzde 40’ndan fazlasını gerçekleştirdiğimiz Euro Bölgesi’nin lokomatif iki ekonomisinde işler iyi gitmiyor. Almanya uzun zamandır imalat tarafında fabrika siparişleri tarafında sıkıntılar yaşıyor. Talep tarafında tasarruf artışı ve harcama yapma düşüncesi zayıf görünüyor. Fransa ise hem siyasi tarafta hem ekonomi tarafında ciddi sıkıntı içinde, ülkenin borç stoku toplam GSMH’nin yüzde 110’una ulaşmış durumda ve sanayi üretimi ve PMI zayıf görünüyor. Dolayısıyla dış pazarda kısa vadede talep tarafında bir iyileşme olmayacak gibi görünüyor” şeklinde konuştu.

2025’de küresel büyüme yüzde 2,5 düşecek

Euro Bölgesi’ndeki gelişmelere ek olarak kısa vadede Türkiye’nin çevresinde ciddi çatışma ve belirsizlikler olacağının öngörüldüğünü hatırlatan “Bu belirsizliklerin hem küresel ticareti hem de bizi olumsuz etkileyeceğini tahmin ediyorum. 2024 yılında küresel büyümenin 2,7 onanında, önümüzdeki yıl 2,5 onanında düşeceği tahmin ediliyor. Bu durumda ihracatçı firmaların özellikle güvenli sipariş aldığı yerlerde müşteri çeşitliğini artırmayı, alan daraltıp yoğun bir satış stratejisiyle ciro ve karlılıklarını yükseltmeyi hedeflemeleri gerekiyor” dedi.

Reel sektör düşüm maliyetli kredi bekliyor

2024 yılında reel sektör firmalarının en çok zorlandıkları konuların başında dış ticaretle ilgili sorunlar, küresel ve yerel talepteki azalma, finansmana erişimdeki zorluklar ile işgücü ve istihdam sorunları geldiğini ifade eden Önel, “2024 yılında reel sektörün, özellikle KOBİ’lerin yaşadığı zorlukları 2025 yılında bir nebze olsun aşabilmesi için beklentimiz bir B planı hazırlanması, düşük maliyetli finansman imkanlarına ulaşımımızın sağlanmasıdır. Örneğin bankaların yetkileri çerçevesinde Kredi Garanti Fonu’ndan (KGF) kullandırılacak düşük maliyetli krediler, üyelerimiz ve ekonomimizin belkemiği olan tüm işletmelerimiz için bir can suyu niteliğinde olacaktır” açıklamasında bulundu.

BAKMADAN GEÇME

  • Kısa Vadeli Dış Borç Stoku Ekim Ayında Sınırlı Geriledi

    Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku, Ekim ayında bir önceki aya kıyasla 21 milyon dolarlık düşüşle 165,7 milyar dolara geriledi.…

  • ⚠️ Yapay Zeka Devriminin Karanlık Yüzü: 1 Trilyon Dolarlık Balon Patlıyor mu?

    "Dot-com" çılgınlığıyla internetin dünyayı değiştireceği söyleniyordu; nitekim değiştirdi de. Ancak bu değişim gerçekleşmeden önce, milyarlarca dolarlık spekülatif bir balon büyük bir gürültüyle patlamış, geride binlerce iflas etmiş şirket bırakmıştı. Bugün, 2025 yılının son günlerinde Wall Street ve Silikon Vadisi, çok daha büyük bir hayaletle karşı karşıya: 1 Trilyon Dolarlık Yapay Zeka Balonu.

  • Her 6 kişiden biri bahis oynuyor, para yurtdışına akıyor

    AK Parti’nin Kasım ayına ait saha araştırmasından sızan veriler, yasa dışı bahis ve sanal kumarın Türkiye’de ciddi bir toplumsal ve ekonomik sorun haline geldiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre Türkiye’de her 6 kişiden biri bahis oynarken, özellikle gençler, lise mezunları, orta gelir grubu ve küçük esnaf bu sistematik yayılımın ana hedefi konumunda bulunuyor. Yasa dışı bahis nedeniyle yılda yaklaşık 150 milyar doların yurt dışına aktığı tahmin ediliyor.

  • Temiz Eller Operasyonu mu, AKP İçinde Büyük Hesaplaşma mı? İşte Perde Arkası

    Türkiye siyaseti, ardı ardına gelen operasyonlar ve iktidar bloğu içinden yükselen "Temiz Eller" çağrılarıyla sarsılıyor. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün fitilini ateşlediği bu süreç, sadece adli bir vakalar zinciri mi, yoksa AKP içinde post-Erdoğan dönemine hazırlık niteliğinde bir güç savaşı mı?

  • Aracı kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?

    Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftanın sonuna yaklaşırken zayıf bir görünüm sergilerken, aracı kurumlar teknik seviyeler ve kısa vadeli risklere dikkat çekti. Gün içinde 11.250–11.365 bandında hareket eden endeks, günü yüzde 0,55 kayıpla 11.287 puandan tamamladı. İşlem hacmi ise 113–114 milyar TL aralığında gerçekleşerek son dönem ortalamalarının altında kaldı. İşte önde gelen aracı kurumların Borsa İstanbul’a ilişkin değerlendirmeleri:

  • Yüzde 55 bin prim yapan Hint hissesinin hikayesi

    Yapay zekâ rüzgârıyla küresel piyasalarda rekorlar kırılırken, Hindistan’da son 20 ayda yüzde 55 binin üzerinde prim yapan RRP Semiconductor hissesi yatırımcılar için ibretlik bir örneğe dönüşüyor. Sosyal medya etkisi, düşük fiili dolaşım oranı ve bireysel yatırımcı ilgisiyle şişen hissede düzenleyici incelemeler ve zayıf finansallar alarm zillerini çaldırıyor.

  • ABD’den Rusya’ya yeni yaptırım hazırlığı: Barış reddedilirse enerji sektörü hedefte

    ABD, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile olası bir barış anlaşmasını reddetmesi halinde Moskova üzerindeki baskıyı artırmak için yeni yaptırımları devreye almaya hazırlanıyor. Gündemde, Rus petrolünü taşıyan “gölge filo” tankerleri ve bu ticareti kolaylaştıran aracıların hedef alınması var. Görüşmeler sürerken, enerji piyasaları ve petrol fiyatları gelişmelere duyarlı kalmayı sürdürüyor.

  • Mehmet Şimşek’ten ÖTV, vergi adaleti ve asgari ücret mesajları

    Şimşek, dolaylı vergilerin adil olmadığı yönündeki eleştirileri haklı bulduklarını belirtirken, asıl sorunun doğrudan vergilerin düşük payı olduğunu vurguladı. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının 2026 yılı bütçesine maliyetinin 1,1 trilyon TL olacağını açıklayan Şimşek, “vergi silme” iddialarını da net bir dille reddetti. Asgari ücret artışı tartışmalarında ise hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Bakan Şimşek, işverenlere sorumluluk çağrısı yaptı.

  • Küresel gündem yoğun: ABD enflasyonu, ECB ve BoE kararları piyasaların odağında

    Küresel piyasalarda bugün ABD enflasyon verileri ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararları yakından izleniyor. Yurt içinde BIST 100 Endeksi kâr satışlarının ardından kritik destek seviyelerinde tutunmaya çalışırken, tahvil faizleri TCMB’nin faiz indirimi sonrası düşük seviyelerini koruyor. Döviz cephesinde USD/TL kademeli yükselişini sürdürürken, EUR/USD paritesi orta vadeli teknik eşiklerde dengeleniyor. Altın fiyatları ise tarihi zirvelere yakın seyrini koruyor.

  • Aleyna Tilki, Danla Bilic ve İrem Sak gözaltına alındı

    Uyuşturucu operasyonları yeni ünlülere dokundu

  • Asya borsaları geriledi: Teknoloji hisselerinden çıkış sürüyor, gözler Trump’ın konuşmasında

    Asya-Pasifik piyasaları, küresel yatırımcıların teknoloji ve yapay zekâ hisselerinden çıkışı sürdürmesiyle haftanın sonuna doğru sert satışlarla karşılaştı. Wall Street’te başlayan rota değişimi Asya’ya taşınırken, yatırımcılar bu akşam ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela ve ekonomi başlıklarını içermesi beklenen ulusa sesleniş konuşmasına odaklandı.

  • Morgan Stanley Varlık Yönetimi: 2026 Boğa Piyasasını Dizginler mi?

    Küresel piyasalarda 2025 yılı, üst üste dördüncü boğa piyasası yılı olarak geride bırakılırken, Morgan Stanley Varlık Yönetimi 2026’ya girerken daha temkinli bir tabloya işaret ediyor. Bankaya göre resesyon riski hâlâ düşük ve şirket kârlarında çift haneli artış potansiyeli korunuyor. Ancak yüksek değerlemeler, tarife riskleri ve olası enflasyon baskıları nedeniyle yatırımcıların “kontrollü iyimserlik” yaklaşımını benimsemesi gerekiyor.

  • Bloomberg: Erdoğan S-400’leri Putin’e Geri Vermek İstiyor

    Türkiye, Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini geri vermeyi değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gündeme getirdiği belirtilirken, adımın ABD ile ilişkileri normalleştirme ve F-35 programına dönüş hedefiyle bağlantılı olduğu ifade ediliyor.

Benzer Haberler