Reel Sektör
Konkordato, İflas ve Nakit Sıkışıklıkları: Sahadan Temel Tespitler
Son dönemde konkordato, iflas ve nakit sıkışıklıklarını sıkça gözlemliyoruz. Bu süreçte sahada yaptığımız gözlemlerden öne çıkan bazı kritik noktaları paylaşmak istiyorum:

Son dönemde konkordato, iflas ve nakit sıkışıklıklarını sıkça gözlemliyoruz. Bu süreçte sahada yaptığımız gözlemlerden öne çıkan bazı kritik noktaları paylaşmak istiyorum:
Finans Yöneticisi Eksikliği ve Nakit Akışı Körlüğü;
Birçok şirkette hala “finans yöneticisi” pozisyonuna yer verilmediğini, şeklen yer verildiğini yada muhasebeci rolünden beklentiye girildiğini görüyoruz.
Orta-uzun vadeli planları bir kenara bırakın, günlük olarak takip edilmesi gereken nakit akışı raporlarının bile hazırlanmadığına şahit oluyoruz.
Enflasyonun düşük, finansman kaynaklarının bol ve ucuz olduğu dönemlerde herkes finans yönetimine soyundu; adeta durgun denizde herkes kaptan misali… Ancak bugün gelinen noktada bu yanlışın ağır bedelleriyle yüzleşmek oldukça üzücü.
Planlama ve Fizibilite Eksikliği;
Bir diğer sorun, planlama ve fizibilite çalışmalarının yetersizliği hatta yokluğu.
Ana iş kolunun dışına, “nasıl olsa masraf yapıyorum, şunu da yapayım, bunu da takip edeyim” yaklaşımıyla girilen işlerde ciddi sermaye kayıpları yaşanıyor. Dönemsel olarak getirisi yüksek görünen bu yatırımlar, ana işin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Burada kastettiğim, sermayenin bilinçli bir şekilde yeni bir iş koluna girmesi değil; plansız, günübirlik kararlarla yapılan yatırımlar.
Hukuki Zemini Zayıf, Ölçüsüz Riskler;
“Girişimimde başarılı oldum, bunu da yaparım” özgüveniyle, hukuki ve finansal zemini sağlam olmayan, başı sonu iyi hesaplanmamış işlere girilmesi de başka bir kritik hata.
İlk girişim zaten büyük riskler alınarak belli bir noktaya gelmiştir ve artık elde bir sermaye birikimi vardır. Bu noktadan sonra yapılacak yatırımların tamamı sermayeyi riske atacak ölçüde olmamalı; gerektiğinde zarar kesilebilecek, ölçekli ve kontrollü adımlar olmalıdır.
Sonuç olarak;
Henüz alacak riski yönetimi,döviz açık pozisyonu, sermaye kârlılığı gibi ileri finansal konulara gelmeden, işin A’sında B’sinde sorunlar ortaya çıkıyor. Zaten bir finans yöneticisine ihtiyaç duymamış bir girişimciye daha karmaşık finansal sorumlulukları “neden yapmadın?” diye sormak çoğu zaman beyhude oluyor.
Malesef, bu gün olduğu gibi bir çok girişiminde yok olup gitmesine şahit oluyoruz.
Finans Direktörü Hüseyin Küçük’ün Linked-In paylaşımıdır