Sosyal Medya

Para-banka-finans

PwC Türkiye: Bankacılık sektöründe dolandırıcılıkla etkin mücadele, tüm paydaşların iş birliği ile mümkün

PwC Türkiye, finansal dolandırıcılığın giderek daha karmaşık ve yaygın hale geldiği günümüzde bankacılık sektörüne ışık tutacak kapsamlı bir araştırmaya imza attı...

PwC Türkiye: Bankacılık sektöründe dolandırıcılıkla etkin mücadele, tüm paydaşların iş birliği ile mümkün

PwC Türkiye, finansal dolandırıcılığın giderek daha karmaşık ve yaygın hale geldiği günümüzde bankacılık sektörüne ışık tutacak kapsamlı bir araştırmaya imza attı. “Türkiye Bankacılık Sektörü Dolandırıcılıkla Mücadele” araştırması, risklerin yalnızca geriye dönük değil, proaktif ve öngörülebilir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurgularken; dolandırıcılıkla mücadelenin kurum stratejilerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmesinin zorunluluğuna dikkat çekiyor.

PwC Türkiye, bankacılık sektörünü hedef alan ve her geçen gün daha ciddi ve karmaşık bir hale gelen dolandırıcılık sorunu ile etkin mücadeleye destek olmak amacıyla gerçekleştirdiği Türkiye Bankacılık Sektörü Dolandırıcılıkla Mücadele Araştırmasının sonuçlarını duyurdu. Türkiye bankacılık sektöründe dolandırıcılıkla mücadeleyi mevcut tablo ve geleceğe yönelik yol haritasıyla ele alan araştırma; banka yöneticilerinin görüş ve deneyimlerinin yanı sıra, güncel veriler ve uluslararası başarılı uygulamalar ışığında yalnızca mevcut sorunları değil, çözüm yollarını da ortaya koyuyor.

Son bir yıl içinde en sık karşılaşılan dolandırıcılık yöntemleri arasında oltalama gibi sosyal mühendislik saldırıları, zararlı yazılımlar, çalıntı kart ve hesap kullanımları ile sahte başvurular öne çıkıyor. Bu tehditler, kurumlar için yalnızca ciddi finansal kayıplara ve itibar zedelenmesine yol açmakla kalmıyor; aynı zamanda bireyler açısından da önemli ölçüde maddi kayba neden oluyor.

Bu tehditlerin sadece bankaların değil; e-ticaret, telekomünikasyon, teknoloji şirketleri ve kamu kurumlarının da gündeminde yer aldığına dikkat çeken araştırma, müşteri güveninin korunması ve sektörün sürdürülebilirliği için tüm paydaşların uyumlu ve proaktif bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Türkiye’de bankacılık sektörünü temsil eden önemli aktörlerle gerçekleştirilen kapsamlı görüşmelere dayanan araştırma; mevcut uygulamalardaki geliştirme fırsatlarının yanı sıra, karşılaşılan zorlukları ve kurumların savunma kapasitelerini güçlendirmeye yönelik stratejik adımları ortaya koyuyor.

PwC Türkiye Finansal Suçlar, Uyum ve Kriz Yönetimi Danışmanlığı Lideri Dr. Gökhan Yılmaz, araştırmanın bulgularını şu sözlerle değerlendirdi:

PwC’nin finans ekosistemindeki tecrübesi ve küresel bilgi birikimiyle hazırladığımız bu araştırma, güncel riskleri işaret etmekle kalmıyor; sahadaki iyi uygulamaları ve gelişime açık alanları da net biçimde ortaya koyuyor. Bulgularımız, sektör paydaşlarının ortak bir vizyonla hareket etmesinin; ulusal ölçekte etkin bir koordinasyon mekanizmasının kurulmasının; yapay zekâ destekli analitik modellerin etkin kullanımının ve insan faktörünü merkeze alan bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesinin zorunlu olduğunu vurguluyor.

Günümüzde finansal dolandırıcılık yöntemleri, özellikle karmaşıklaşan sosyal mühendislik saldırıları gibi dijital unsurlarla birlikte çok daha sofistike hale geliyor ve ortaya çıkan maddi kaybın yaklaşık %80’i doğrudan müşterilerin cebinden çıkıyor. Bu çarpıcı tablo, mücadelenin yalnızca bankaların tek başına üstlenebileceği bir sorumluluk olmaktan çıktığını açıkça gösteriyor. Etkin bir çözüm için tüm paydaşların ortak hareket ettiği güçlü bir ekosistem ve iş birliği anlayışı kritik önem taşıyor.

Sahada çalışan banka ekiplerinin öncelikli ihtiyaçları arasında güçlendirilmiş yasal düzenlemeler, uzman insan kaynağı ve kurum içi bağımsızlık öne çıkıyor. Tüm paydaşların dahil olacağı bir iş birliği modeliyle standartların tesis edilmesi ve güçlendirilmesi, kurumların savunma kapasitesini artıracak ve risklere karşı daha hazırlıklı bir yapıya geçişi hızlandıracaktır.”

Araştırmanın öne çıkan bulguları

Araştırma, kurumlar arası iş birliğini güçlendirmek ve kurumsal kapasite ile teknolojik yatırımları daha etkin kullanmak için beş temel öneri sunuyor:

  • Sadece bankaların değil, tüm paydaşların katılımıyla oluşturulacak çok katmanlı bir iş birliği modeli, dolandırıcılıkla mücadelenin temel yapı taşı niteliğindedir. Finans ekosisteminin ortak standartlar ve başarılı uygulamalarla desteklenmesi, Türkiye’nin dijital tehditlere karşı direncini artıracaktır.
  • Sektör genelinde benimsenecek kapsayıcı ve ortak standartlar sayesinde, dengeli, güçlü ve uyumlu bir savunma hattı oluşturulabilir.
  • Dolandırıcılıkla mücadele birimlerinin, kurumun stratejik kararlarında daha etkin rol alması için doğrudan üst yönetime veya stratejik komitelere raporlama yapması sağlanmalı.
  • Risklerin öngörülmesi ve gerektiğinde en hızlı şekilde müdahale edilebilmesi için algoritmaların yanı sıra gelişmiş analitik kabiliyetlere ve güçlü teknolojik altyapılara da gerek duyuluyor. Teknoloji, sadece bir araç değil, stratejik bir iş ortağı olarak konumlandırılmalı.
  • Finans ekosisteminin dolandırıcılıkla mücadelesinde müşterilerin farkındalığı ve bilgi düzeyi de kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle bilinçli müşteriler, sadece kendilerini değil, tüm ekosistemi koruyan stratejik ortaklar olarak görülmeli.

Araştırmaya göre, dolandırıcılıkla mücadele standartları, genellikle yönetim ve organizasyon yapısı, risk değerlendirme süreçleri, teknolojik altyapı ve veri analitiği, çalışan eğitimi ve farkındalık, müşteri güvenliği, olay bildirim ve müdahale prosedürleri ile kurumlar arası bilgi paylaşımı gibi ana başlıkları kapsıyor. Bu başlıklar, dünya genelinde öne çıkan başarılı modellerin de ortak noktalarını oluşturuyor.

Araştırma, dolandırıcılıkla mücadelede en başarılı sonuçların, ekiplerin hukuk, bilgi teknolojileri, müşteri deneyimi, siber güvenlik ve kriz yönetimi gibi farklı disiplinlerde iş birliği yapmasıyla alınabileceğine işaret ediyor.

 

Raporun Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

BAKMADAN GEÇME

  • TCMB’den Ekim’de Faiz İndirimi Sinyali: Piyasa Beklentisi Yüzde Kaç?

    Bloomberg HT’nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ekim ayı faiz kararına ilişkin düzenlediği ankete göre, piyasalar TCMB’nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan indirerek yüzde 39’a çekmesini bekliyor.

  • Konut Satışlarında ‘İş Yatırım’ dan Dikkat Çeken Analiz

    İş Yatırım’ın hazırladığı konut sektörü verilerine göre, Türkiye’de konut satışları Eylül 2025’te güçlü bir ivme yakalayarak 150.657 adede ulaştı. Yıllık bazda %6,9’luk artış kaydeden satışlar, özellikle ipotekli işlemlerdeki %34,4’lük sıçramayla dikkat çekti.

  • ING Yatırım’dan Yıl Sonu Enflasyon ve Faiz Tahmini

    Eylül ayına ilişkin enflasyon verisinin beklenenden yüksek gelmesi, tüm ekonomik hesaplamaları yeniden şekillendirdi. Yıl sonuna yönelik tahminler güncellenirken, ING Yatırım Genel Müdürü Murat Yılmaz, yıl sonuna kadar yapılacak iki Para Politikası Kurulu toplantısında Merkez Bankası’nın toplam politika faizi indirimlerinin 300 baz puanı aşmayacağını öngördüklerini ifade etti.

  • Memurların Fazla Mesai ve Gündelik Ücretlerine Zam: 2026 Ücretleri Belli Oldu

    2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne göre, devlet memurlarının saatlik fazla mesai ücretinde önemli bir artış yapılacak. 2025 yılında 12,80 TL olan saatlik fazla mesai ücreti, 1 Ocak 2026 itibarıyla %29,3 artışla 16,55 TL’ye yükselecek.

  • Trump ve Putin Görüşme Kararı Aldı, Piyasalarda Hareket Başladı

    Dün ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir teleton görüşmesi yaptışar. O görüşmede bir başka ve bu kez yüz yüze görüşmenin kararı çıktı. Trump ve Putin muhtemelen 2 hafta içinde Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de görüşecek. Görüşmenin konusu doğrudan doğruya Ukrayna savaşını bitirmek olacak.

  • Dikkatlerden Kaçan Bomba Operasyon: Eski TCMB Başkan Yardımcısı ve Eski BKM Genel Müdürü Tutuklandı

    Sabah saatlerinde herkes Can Holding'e yönelik 2. Dalga operasyon haberine dikkatlerini vermişken, en az onun kadar önemli bir operasyonun haberi gözlerden kaçtı.

  • SASA’ya Dev Yatırım Adımı:Yumurtalık’taki O Alan ‘Özel Endüstri Bölgesi’ İlan Edildi

    Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, geçen Cuma gününü Cumartesi'ye bağlayan gece saat 00.18’de Resmî Gazete’de yayımlanan “Cumhurbaşkanlığı Kararı”nı paylaştı. Kararda, Adana ili Yumurtalık ilçesinde yer alan ve ekli haritada sınırları gösterilen alanın, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’nun 4/Ç maddesi uyarınca “SASA Polyester Sanayi Anonim Şirketi Yumurtalık Özel Endüstri Bölgesi” olarak ilan edilmesine karar verildiği belirtildi.

  • Reuters: Kredi Riski Balonla Buluştu — Piyasalar “Güvenli Liman”a Kaçıyor

    ABD borsalarında yüksek değerlemeler, yapay zekâ (AI) balonu endişeleri, hükümetin kapanması ve Washington–Pekin hattındaki gerilim derken, şimdi de bölgesel bankalar kaynaklı kredi riski gündemde. Zions ve Western Alliance’ın açıkladığı zararlardan sonra banka hisseleri sert düştü. Piyasalar panik moduna geçerken, altın fiyatı 4.378 dolar ile rekor kırdı ve yatırımcılar Fed’in faiz indirimine gideceği beklentisini güçlendirdi.

  • Bloomberg: Türk Lirası Yeni Rekor Düşüşte — Kademeli Değer Kaybı Devam Ediyor

    Türk lirası haftayı 41,95 seviyesinden kapatarak tarihî dip seviyesini yeniledi. Bloomberg’e göre, piyasa beklentileri TCMB’nin kontrollü bir değer kaybına izin verdiği yönünde. Liranın zayıflama hızı, enflasyon oranının altında kaldığı sürece politika çerçevesine uygun görülüyor. Uzmanlar, bu stratejinin “öngörülebilir ama kalıcı bir değer kaybı” anlamına geldiğini belirtiyor.

  • Trump–Putin Zirvesi Yeniden Gündemde: “Barış Planı mı, Zaman Kazanma Hamlesi mi?”

    ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikinci kez yüz yüze görüşmeye hazırlanıyor. Alaska’da yapılan ilk zirveden sonuç alınamamasına rağmen Trump, “Ukrayna savaşını bitirme” hedefiyle yeni bir buluşma planladığını açıkladı. Ancak uzmanlar, bu adımın Putin üzerindeki diplomatik baskıyı azaltabileceği ve Ukrayna’ya yönelik desteği zayıflatabileceği uyarısında bulunuyor. Görüşmenin planlanan adresi Budapeşte, Avrupa başkentlerinde kuşkuyla karşılandı.

  • İş Yatırım Doğuş Otomotiv (DOGAS) Analizi: 3Ç25 Kar Tahmini

    Borsada bilanço zamanı başladı. Pek çok yatırım kuruluşu da bilançolardaki 3.çeyrek kar tahminlerini analizlerini ele almaya başladı. Aşağıda İş Yatırım'ın Doğuş Otomotiv için yaptığı kar tahminini bulacaksınız.

  • Akbank’tan Ekim Enflasyon Tahmini: “Yıllık Enflasyon %33,2 ile Yatay, Politika Duruşu Kritik Eşik Öncesinde”

    Akbank Ekonomik Araştırmalar birimi, ekim ayı için enflasyon tahminini %2,8 olarak açıkladı. Buna göre yıllık enflasyonun %33,2 seviyesinde yatay kalması bekleniyor. Banka, yıl sonu için tahminini %32,0 düzeyinde korurken, TCMB’nin Kasım Enflasyon Raporu’nda tahmin bandını yukarı yönlü güncellemesinin muhtemel olduğunu belirtiyor. Raporda ayrıca döviz kurundaki ılımlı seyir ve enflasyon katılığına dikkat çekilerek, para politikasının önümüzdeki dönemde kararlılıkla sınanacağı vurgulandı.

  • IMF Uyardı: Sakin Görünen Küresel Finansal Zeminin Altında Riskler Büyüyor

    IMF’nin son Küresel Finansal İstikrar Raporu, finansal sistemde “görünürdeki sükûnetin” altında giderek artan risklere dikkat çekiyor. Aşırı değerlenmiş varlık fiyatları, tahvil piyasalarındaki baskılar, yükselen kamu borcu ve banka dışı finansal kurumların (NBFI) artan etkisi, küresel istikrarı tehdit ediyor. Fonların zorunlu satışları, doların değer kaybı ve gelişen ülke tahvillerine yoğun sermaye girişi gibi gelişmelerin, yeni kırılganlıklar yaratabileceği vurgulanıyor.

Benzer Haberler