Genel
Türkiye Zenginleşiyor, Ama Mutlu Değil
19 çeyrektir büyüyen Türkiye, kişi başına gelirde rekor seviyelere ulaştı. Ancak mutluluk sıralamasında OECD’nin sonuncusu. Neden mi? Cevap ekonomide değil, yönetimde yatıyor.

19 çeyrektir büyüyen Türkiye, kişi başına gelirde rekor seviyelere ulaştı. Ancak mutluluk sıralamasında OECD’nin sonuncusu. Neden mi? Cevap ekonomide değil, yönetimde yatıyor.
Türkiye ekonomisi 2025 yılının ilk çeyreğinde de büyümeye devam etti. Resmi açıklamalarda 19 çeyrektir kesintisiz büyüme vurgulanırken, kişi başına düşen milli gelir 2020’de 8.600 dolara kadar düşmüşken, 2024’te 15.500 dolara çıktı. Bu, dört yılda dolar bazında yüzde 78’lik bir artışa, son 10 yıla göre ise yüzde 27’lik bir yükselişe işaret ediyor.
Satın Alma Gücü Arttı, Ama Memnuniyet Azaldı
Satın alma gücü paritesi (PPP) üzerinden bakıldığında, kişi başına gelir 2014’te 24.000 dolarken, 2024’te 44.000 doları aştı. Yani gerçek gelir 10 yılda yüzde 83 arttı.
Fakat ekonomik veriler ne kadar parlak olursa olsun, toplumun ruh halinde aynı yükselişi göremiyoruz. Gelir artışı mutluluğa dönüşmüyor.
Dünya Mutluluk Raporu: Türkiye 147 Ülke Arasında 94. Sırada
Oxford Üniversitesi İyilik Hali Araştırma Merkezi’nin, Gallup ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Ağı iş birliğiyle yayımladığı “Dünya Mutluluk Raporu 2025”, Türkiye’nin bu tabloya neden uyumsuz olduğunu gözler önüne seriyor.
147 ülke arasında 94. sırada yer alan Türkiye, OECD ülkeleri arasında son sırada. Üstelik bu sadece bugüne özgü değil: Türkiye, 2016 yılında ulaştığı 69. sıradan beri her yıl mutluluk sıralamasında geriliyor.
Mutluluğu Ne Belirliyor?
Raporda mutluluk altı temel kriterle ölçülüyor:
-
Kişi başına düşen gelir
-
Sosyal destek (birine güvenebilme)
-
Sağlıklı yaşam süresi
-
Hayat tercihinde özgürlük
-
Cömertlik (bağış yapma eğilimi)
-
Yolsuzluk algısı
Türkiye örneğinde, gelirin mutluluk üzerindeki etkisi yüzde 30,1. Finlandiya’da bu oran yüzde 22,6, Yunanistan’da ise yüzde 27,8. Yani mutluluğun yüzde 70’i ekonomik olmayan faktörlere dayanıyor.
Sosyal Destek Var, Özgürlük Eksik
Türkiye’de aile ve sosyal dayanışma güçlü olduğu için insanlar zor zamanlarında birine güvenebiliyor. Ancak, bireysel karar alma özgürlüğü zayıf, bu da mutluluk puanını aşağı çekiyor.
Ekonomi büyürken vatandaşlar kendilerini özgür ve güvende hissetmiyor.
Hukukun Üstünlüğü ve Demokrasi Endeksinde de Sonlardayız
Mutluluk sıralamasındaki yerimiz, Hukukun Üstünlüğü Endeksi ve Demokrasi Endeksi gibi küresel ölçekteki göstergelerle örtüşüyor:
-
World Justice Project’in 2024 verilerine göre Türkiye 142 ülke arasında 117. sırada, skor: 0.42.
-
Economist Intelligence Unit’in Demokrasi Endeksi’nde ise Türkiye 165 ülke içinde 103. sırada, puanı 4,26 ve neredeyse otoriter rejim eşiğinde.
Bu göstergeler, Türkiye’nin sadece gelir değil, yönetişim kalitesi açısından da OECD ortalamasının çok gerisinde olduğunu gösteriyor.
Büyüme = Mutluluk Değil
Büyüme ve gelir artışı elbette önemlidir. Ancak eşitlikçi paylaşım, hukukun üstünlüğü, bireysel özgürlükler ve demokratik değerler olmadan bu zenginlik toplumsal refaha dönüşmüyor.
Mutluluk;
-
Sevdiğimiz kişilere yardım edebilmek,
-
Zor zamanda arkamızda duran biri olduğunu bilmek,
-
Sağlıklı bir yaşam süresi,
-
Kendi kararlarımızı özgürce alabilmek ve
-
Adaletli bir sistem içinde yaşamakla mümkün.
Özet: Türkiye Daha Zengin Ama Daha Mutsuz
Sonuç olarak, Türkiye kişi başına gelirde rekor seviyeye ulaştı, ama aynı başarıyı mutlulukta gösteremedi. OECD içindeki en mutsuz ülke olmak, yalnızca ekonomik bir sorun değil; hukuk, demokrasi ve yönetişim krizinin doğrudan bir yansıması.
Gerçek kalkınma için yalnızca büyümek değil, adil, özgür ve demokratik bir toplumu inşa etmek şart.
Kaynak: M. Coşkun Canğoz – PA Turkey’den uyarlanmıştır.
Orijinal kaynak: Dünya Mutluluk Raporu 2025, World Bank, WJP, EIU verileri