Taze anket: Genel Seçim ve Liderlik Yarışında Son Durum!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Silivri Cezaevi’nde gazeteci Fatih Altaylı’yı ziyareti sırasında yaptığı anket yorumları, siyaset gündemine bomba gibi düştü. Yavaş’ın açık sözlülükle dile getirdiği bu ifadeler, Türkiye’deki siyasi dengelerin ne yöne evrildiğine dair önemli ipuçları sunarken, Türkiye Raporu’nun son araştırması da liderlerin başarı puanlarını ve partilerin güncel oy oranlarını gözler önüne serdi.

Yavaş’tan Cesur Çıkış: “Anket Yaptırmıyorum ama Metropol’de Yüzde 60 Destek Var!”

NEFES yazarı Aytunç Erkin Pazar günü köşesinde şu görüşlere yer verdi: Fatih Altaylı’nın aktardığına göre, Mansur Yavaş ziyaret sırasında kendisinin anket yaptırmadığını ancak Metropol Araştırma’nın sonuçlarını gördüğünü belirtti. Yavaş’ın dikkat çeken sözleri şöyle: “Vallahi ben anket falan yaptırmıyorum ama Metropol’ün anketini gördüm. Sahibi beni sevmez. Ben sahibini sevmem. Orada yüzde 60 destek var bana. Ekrem Bey de bir tık altta. İkimiz de Tayyip Bey’den açık ara öndeyiz. Ama Ekrem Başkan içerideyken bu konuları konuşmam.” Bu açıklama, kamuoyunda merak uyandırırken, liderlik ve parti destek oranlarına dair tartışmaları da alevlendirdi.

Türkiye Raporu’nun Son Anket Sonuçları: Başarı Puanları ve Oy Oranları Şaşırttı

Can Selçuki’nin yönetimindeki “Türkiye Raporu”nun 1-5 Temmuz tarihleri arasında iki bin kişiyle yaptığı son araştırma, Mansur Yavaş’ın “adaylığımı askıya aldım” açıklamasından bu yana siyasi tablonun nasıl şekillendiğini ortaya koyuyor. Anket sonuçları, liderlerin başarı puanları sıralamasında önemli veriler sunuyor:

1. Mansur Yavaş: 5.4 puan
2. Recep Tayyip Erdoğan: 5.1 puan
3. Ekrem İmamoğlu: 5.0 puan
4. Özgür Özel: 4.4 puan

Araştırma, geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk kez İmamoğlu’nu geçtiğini ve Yavaş’a yaklaştığını göstermişti. Ancak Temmuz ayında Yavaş’ın başarı puanının 0.3 puan artması ve Erdoğan’ın puanının sabit kalması dikkat çekiyor. Listenin geri sıralarındaki siyasi liderlerin puanlarındaki eş zamanlı artış ise, özellikle son dönemde somutlaşan “Barış süreci” gibi gelişmelerle ilişkilendiriliyor. Bu durumun küçük partiler için kısa ve orta vadede bir fırsat penceresi açabileceği değerlendiriliyor.

Parti Tercihleri: CHP Birinci Parti Konumunda!

Araştırmanın parti oy oranları bölümü, siyasi kulislerde geniş yankı bulacak sonuçlar içeriyor. Kararsızlar dağıtılmadan önceki verilere göre, CHP yüzde 33.3 ile birinci parti konumuna yükselirken, AK Parti yüzde 32.9 ile hemen arkasında yer alıyor. Diğer partilerin oy oranları ise şöyle:

• DEM Parti: %10.2
• MHP: %7.2
• Zafer Partisi: %4.1
• İYİ Parti: %3.8
• Anahtar Parti: %2.4
• Yeniden Refah Partisi: %1.9
• Diğer Partiler: %4.2

Türkiye Raporu yöneticisi Can Selçuki’nin değerlendirmesine göre, geçtiğimiz ay AK Parti’nin uzun bir aradan sonra CHP’yi geçtiği görülmüştü. Bu durum, Mart-Nisan aylarındaki kutuplaşma ortamının ardından İYİ Parti ve Zafer Partisi seçmenlerinin kendi partilerine dönme eğilimi ve kararsızlardaki artışla ilişkilendirilmişti. Ancak bu ay CHP’nin oyunu 1.6 puan artırarak AK Parti’yi geride bırakması dikkat çekici. AK Parti’de 1 puanlık düşüş ve CHP’de 1.6 puanlık artış, oy konsolidasyonunda AK Parti için 3 puanlık düşüşe, CHP için ise 3 puanlık bir artışa işaret ediyor.

Selçuki’ye göre, geçtiğimiz genel seçimlerde AK Parti’ye oy verenlerin yüzde 21’lik bir kesimi bu ay kendisini kararsız veya oy kullanmayacak seçmen olarak tanımlarken, yüzde 2’lik bir bölümü de yeni kurulan Anahtar Parti’ye yönelmiş durumda. Bu minimal değişimlerin, AK Parti’nin oy oranında düşüşe ve CHP’nin liderliğe yükselmesine neden olduğu belirtiliyor.

CHP’nin “İnandırma” Sorunu: Seçmen Neden Oy Vermiyor?

Araştırmanın en çarpıcı bölümlerinden biri ise, CHP’ye oy vermeyen kitlenin motivasyonlarını ve partiye oy vermeme sebeplerini derinlemesine incelemesi oldu. Katılımcılara oy verme motivasyonları sorulduğunda, yüzde 56’lık bir çoğunluk, oy verdikleri partinin kendi özelliklerinden ötürü desteklediklerini (yani partinin çekimine kapıldıklarını) belirtirken, yüzde 44’lük önemli bir kitle ise “beğenmedikleri/sevmedikleri partinin kaybetmesi” motivasyonuyla oy kullandığını ifade ediyor.

Bu sonuçlar parti bazında incelendiğinde, CHP adına düşündürücü bir tablo ortaya çıkıyor. CHP dışındaki tüm seçmen gruplarında, çoğunluk kendilerini destekledikleri partiye çeken olumlu nedenlerden ötürü oy verdiğini söylerken, CHP’ye oy veren katılımcıların büyük bir kısmı, başka bir partinin kaybetmesi motivasyonuyla oy verdiğini belirtiyor. Bu durum, CHP’nin seçmen nezdinde “kendi gücüyle” ikna etme potansiyelinde bir eksiklik olabileceğine işaret ediyor.

CHP’ye oy vermeyen katılımcılara bunun en önemli nedeni sorulduğunda ise çeşitli yanıtlar ortaya çıkıyor:

• CHP’nin Türkiye’yi yönetebileceğine inanmama
• CHP’nin dünya görüşünü benimsememe

Bu iki sebep öne çıkarken, azımsanmayacak bir kitle de kendilerine sunulan seçenekleri yeterli bulmayıp açık uçlu olarak fikirlerini ifade etti. Açık uçlu yanıtlarda, parti içi düzensizlik ve din düşmanlığı suçlamaları gibi eleştiriler göz ardı edilemeyecek düzeyde yer alıyor.

Sonuç olarak, Türkiye Raporu’nun bu araştırması, CHP’nin “Türkiye’yi biz yönetiriz” sloganının somut bir karşılık bulması gerektiğini ortaya koyuyor. Seçmeni kendi ideolojisine ve programına “inandırmak”, burada anahtar kelime olarak belirginleşiyor. Parti liderlerinin başarı puanları ve parti oylarındaki değişimler, önümüzdeki dönemde Türk siyasetinin dinamiklerini şekillendirecek önemli faktörler olmaya devam edecek.