Türkiye’de banka hesabında 1 milyon TL veya daha fazla parası olan kişi sayısı kaç?

Türkiye’de ekonomik uçurum her geçen gün daha da belirginleşiyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yayımladığı son veriler, servetin kimde biriktiğini ve kimlerin sistemde yalnızca isim olarak kaldığını çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi.

2 Milyon Kişi Türkiye’nin Parasının Yüzde 78’ini Elinde Tutuyor

2025 yılı Mart ayı itibarıyla, Türkiye’de banka hesabında 1 milyon TL veya daha fazla parası olan kişi sayısı 2 milyon 100 bin 154’e yükseldi. Sadece yılın ilk çeyreğinde bu sayıya 271 bin 222 kişi daha eklendi. Artık her 100 bankada hesabı olan kişiden sadece 1’i bu kulvarda yer alıyor ancak bu küçük grup, tüm banka mevduatlarının yüzde 78’ini elinde tutuyor.

Bu milyonerlere ait toplam mevduat ise 15 trilyon 304 milyar 568 milyon TL’ye ulaşmış durumda. 2020 yılında yüzde 55 civarında olan bu grubun toplam içindeki payı, beş yılda dramatik bir artış göstererek zirveye tırmandı.

163 Milyon Kişi Sadece İsimden İbaret

Diğer yanda ise ekonomik sistemde sadece mudi olarak görünen ancak ekonomik güçten tamamen yoksun olan devasa bir çoğunluk bulunuyor. Türkiye’deki banka hesaplarının yaklaşık yüzde 89’u, içinde 10 bin TL’nin altında bakiye taşıyan kişilerden oluşuyor. Bu devasa kitle, 162 milyon 973 bin 185 kişiyi bulmuş durumda.

Bu kesimin toplam mevduat içindeki payı ise sadece yüzde 0.7. Yani, 19.7 trilyon TL’lik bankacılık mevduat pastasından yalnızca 139.4 milyar TL’lik incecik bir dilim bu kalabalığa düşüyor.

Rakamlar Ne Anlatıyor?

• Milyonerlerin sayısı rekor kırıyor, sayıları artarken servetleri de katlanıyor.
• Mevduatın neredeyse tamamı bu küçük grubun kontrolünde.
• Geniş halk kesimleri ise bankacılık sisteminde neredeyse sembolik bir varlık gösteriyor.

2020’de yüzde 2.69 olan 10 bin TL altı kesimin mevduat oranı, 2025’te yüzde 0.7’ye kadar geriledi. Yani orta ve alt gelir grubunun banka birikimi eriyor.

Zenginler Kulübü Genişliyor

Veriler, ekonomik büyümeden kimin pay aldığı sorusunu bir kez daha gündeme taşıdı.Türkiye’de artan servet, çok dar bir grubun elinde yoğunlaşırken geniş kitleler için tasarruf bir lüks haline gelmiş durumda.

Mevduat dağılımındaki bu uçurum, gelir adaletsizliğini, fırsat eşitsizliğini ve toplumsal refahın nasıl bölüşüldüğünü yeniden düşünmek için bir çağrı niteliğinde.