Gündem
Özer’den Dört Büyük Yolsuzluk İddiası: İhalede Fahiş Fiyat Farkları
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri kapsamında yaptığı konuşmada, İstanbul’daki yerel yönetim uygulamalarına ilişkin dört vahim yolsuzluk iddiasını kamuoyuna açıkladı. Özel, özellikle Kanal İstanbul projesi ve belediye ihalelerindeki şaibeler üzerinden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağrıda bulundu.

GİRİŞ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri kapsamında yaptığı konuşmada, İstanbul’daki yerel yönetim uygulamalarına ilişkin dört vahim yolsuzluk iddiasını kamuoyuna açıkladı. Özel, özellikle Kanal İstanbul projesi ve belediye ihalelerindeki şaibeler üzerinden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağrıda bulundu.
KANAL İSTANBUL: BİLİME KARŞI RANT İDDİASI
Konuşmasının ilk bölümünü Kanal İstanbul projesine ayıran CHP lideri, projenin İstanbul’un su kaynakları ve deprem riski açısından taşıdığı tehlikelere dikkat çekti.
- Önemli Vurgu: Bilim insanlarının, Arnavutköy halkının ve İstanbul’un istemediği projenin tek bir kişi tarafından istendiğini belirtti.
- Arsa Rantı İddiası: Projenin asıl amacının, daha önce bölgeden arsa satın alan yakın çevrelere Kanal manzarası sağlamak olduğunu öne sürdü.
- Çevresel Felaket Uyarısı: Proje hayata geçerse Sazlıdere Barajı’nın yıkılacağını ve Terkos Gölü’nün tuzlanarak İstanbul’un suyunun üçte birinin kaybedileceğini vurguladı. Özel, İstanbul’un artan nüfusuna işaret ederek: “Ya Kanal, ya İstanbul!” dedi.
DÖRT REZALET İDDİASI VE SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
Özel, konuşmasının devamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na seslenerek dört ayrı “rezalet” iddiasını belgeleriyle açıkladığını belirtti.
Rezalet 1: Asfalt İhalesinde Fahiş Fiyat Farkı
İlk yolsuzluk iddiası, belediyelerin gerçekleştirdiği asfalt alım ihalelerine ilişkindi.
- Fiyat Şaibesi: Aynı şartnamedeki asfaltın ton fiyatında büyük farklar tespit edildi. CHP’li Maltepe Belediyesi 2.716 TL, Tuzla Belediyesi 2.600 TL fiyatla alım yaparken; AKP’li Bağcılar Belediyesi 3.557 TL, AKP’li Arnavutköy Belediyesi ise 6.501 TL ile neredeyse üç katı fiyattan alım yaptı.
- İhaleye Müdahale İddiası: Özel, Arnavutköy Belediyesi’nde düşük fiyat veren firmaların ihaleden çekilmeye zorlandığını öne sürdü. Bu usulsüzlük nedeniyle 587 milyon TL’ye bitmesi gereken bir ihalenin 708 milyon TL’ye mal olduğu iddia edildi.
Rezalet 2: Yargı Kararına Rağmen Yıkılmayan Kaçak Yapı
İkinci iddia, yargı kararına rağmen yıkılmayan bir kaçak yapıya yönelikti.
- Olay: Hadımköy, Yeşilbayır’daki 10835 parselde kaçak olarak 300 metrekare kapalı alan inşa edildiği, mahkemenin 2024 yılının Ekim ayında bu yapının yıkılmasına karar verdiği belirtildi.
- Yalan Beyan: Gaziosmanpaşa Savcılığı’nın Haziran ayında belediyeden yıkım durumunu sorması üzerine, Belediye Başkan Yardımcısı Davut Paralı’nın “İmar kirliliğine neden olan yapı kaldırılmıştır” şeklinde yalan bir yazı gönderdiği öne sürüldü. Özel, bu durumun yargılamaya müdahale ve savcılığa yalan beyan suçu oluşturduğunu iddia etti.
Rezalet 3: İmza Atmayan Memurların Sürülmesi
Üçüncü iddia, Kanal İstanbul manzaralı arsalara kaçak villa ruhsatı verilmesiyle ilgiliydi.
- İmara Aykırı İnşaat: AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu ve Meclis Üyesi Ercan Döner’in Kanal manzaralı arsalara ruhsat aldığı, ancak bodrum katını dahi imara aykırı şekilde yükselttiği öne sürüldü.
- Memur Baskısı: İmara aykırı bu yapıya imza atmayı reddeden iki belediye memurunun (Serdar ve Fatih) direnmesi üzerine görev yerlerinin değiştirildiği ve daha sonra imzaların alındığı iddia edildi.
Rezalet 4: Satıştan Kaynaklanan 185 Milyon TL Kamu Zararı
Son iddia ise büyük bir kamu zararına odaklandı.
- Olay: Belde belediyesi döneminden kalan Hadımköy Sanayi Sitesi’ndeki 8 bin metrekarelik arsa ve üzerindeki matbaa binası, Arnavutköy Belediyesi tarafından satışa çıkarıldı.
- Kamu Zararı: Bu yer, AKP İl Yöneticisi Burak Aydın’a 251 milyon TL’ye satıldı. Özel’e göre, arazinin değeri 215 milyon TL, yapının değeri ise 220 milyon TL olup, toplam gerçek değer 435 milyon TL iken, satış fiyatı nedeniyle 185 milyon TL kamu zararı oluşmuştur.
Özel, tüm bu iddiaların belgelerinin elektronik ortamda kayıtlı olduğunu belirterek, Başsavcılığın derhal harekete geçmesini talep etti ve gelecek hafta konunun takipçisi olacaklarını vurguladı.