Gündem
İsmail Saymaz: Sıra Yavaş’ta mı?
Ekrem İmamoğlu’nun ardından gözler şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a çevrildi. Belediyeye yönelik “konser yolsuzluğu” operasyonu sonrası kamuoyunda ‘sıra Yavaş’ta mı?’ sorusu tartışılıyor. Muhalefet, sürecin 2028 seçimleri öncesinde potansiyel rakiplerin yıpratılması için kurgulandığını savunuyor.

Mansur Yavaş’a Siyasi Baskı mı Geliyor? Gözler Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde
Ekrem İmamoğlu’nun ardından gözler şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a çevrildi. Belediyeye yönelik “konser yolsuzluğu” operasyonu sonrası kamuoyunda ‘sıra Yavaş’ta mı?’ sorusu tartışılıyor. Muhalefet, sürecin 2028 seçimleri öncesinde potansiyel rakiplerin yıpratılması için kurgulandığını savunuyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) bağlı bazı yetkililer hakkında gözaltı kararı alındı. Soruşturmanın merkezinde, 32 farklı konser organizasyonu üzerinden kamunun 154 milyon TL zarara uğratıldığı iddiası bulunuyor.
Bu gelişme, kamuoyunda 2028 seçimleri öncesinde muhalefetin güçlü adaylarına karşı bir yargı süreci başlatıldığı yönündeki endişeleri gündeme getirdi.
İmamoğlu’ndan Sonra Sıra Yavaş’ta mı?
Gazeteci İsmail Saymaz, son yazısında bu operasyonu “iki aşamalı bir siyasi planın ikinci perdesi” olarak tanımlıyor. Saymaz’a göre Beştepe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2028 seçimlerinde bir kez daha aday olabilmesi için gerekli anayasal zemin üzerinde çalışıyor. Bunun yanı sıra, seçimi garantilemek için de “yenilebilecek” bir rakiple karşılaşmayı tercih ediyor.
Saymaz, Ekrem İmamoğlu’nun ceza alarak siyasi yasaklı hâle gelmesinden sonra, kamuoyu anketlerinde öne çıkan ikinci güçlü isim olan Mansur Yavaş’ın da hedefe konulduğunu savunuyor.
Operasyonun Arka Planında Ne Var?
Soruşturmanın merkezinde yer alan iddiaya göre, 2019–2024 yılları arasında ABB tarafından düzenlenen 32 konser organizasyonunda usulsüzlük yapıldı ve kamu 154.453.221 TL zarara uğratıldı. Oysa ABB yetkilileri, bu konuda kurum içinde yürütülen iç soruşturmalarda herhangi bir kamu zararının tespit edilmediğini vurguluyor.
ABB’den yapılan açıklamada, AK Parti döneminde (2014–2019) düzenlenen 80 etkinlik için 33 milyon dolar harcandığı, Yavaş döneminde ise 426 etkinlik için toplam 30 milyon dolar harcandığı belirtildi. Bu karşılaştırma, kamu zararının varlığına dair iddiaların sorgulanmasına yol açtı.
Veryansın’da Başlayan Süreç, Savcılığa Ulaştı
İddiaya göre, hem İmamoğlu’nun diploma davası hem de Yavaş hakkındaki konser soruşturması aylar öncesinden “Veryansın” adlı bir internet sitesinde dolaşıma sokulmuştu. Saymaz, bu sızıntıların organize ve planlı yürütüldüğünü öne sürüyor.
Ayrıca, operasyon öncesinde eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in gece 00.35’te yaptığı “Ankara’da milyarlık vurgun patlıyor” paylaşımı da dikkat çekti. Operasyonun sabahında, İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) soruşturma detaylarını içeren bilgi notunu medyaya dağıtması ise “bilginin sızdırıldığı” iddialarını güçlendirdi.
“Tarafsız Olması Gereken Kurumlar, Propaganda Aracına Dönüştü”
Saymaz, kamu kurumlarının tarafsızlık ilkesinden uzaklaştığını savunarak, DMM’nin ve İletişim Başkanlığı’nın AK Parti lehine propaganda yürüttüğünü öne sürdü. Aynı bilgilere AK Parti Genel Merkezi’nin de sahip olduğu ve gazetecilere dağıttığı iddia edildi.
Bu nedenle, operasyonun “hukuki değil, siyasi” olduğu iddiaları muhalefet çevrelerinde daha fazla seslendirilmeye başlandı.
Mansur Yavaş: “Zarar Yok” Dedi, Soruşturma Devam Etti
Mansur Yavaş, düzenlediği basın toplantısında konuyla ilgili ayrıntılı açıklamalar yaptı. Soruşturmanın merkezinde bulunan Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı’nı görevden uzaklaştırdığını, ayrıca belediye içinde başlattıkları denetimlerde kamu zararına rastlanmadığını açıkladı.
Ancak İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin tersi yönde rapor hazırlaması sonucu dosya savcılığa iletildi.
“Gözaltılar Şov Niteliğinde”
Operasyon kapsamında 7’si belediye yöneticisi olmak üzere toplam 13 kişi gözaltına alındı. Saymaz’a göre, bu kişiler Mansur Yavaş tarafından daha önce görevden alınmıştı ve ifade vermeye gönüllü olmalarına rağmen evlerinden gözaltına alınmaları siyasi bir mesaj taşıyor.
Saymaz, bu operasyonun asıl hedefinin Mansur Yavaş’ın yüksek kamuoyu desteği ve “dürüst başkan” imajını sarsmak olduğunu öne sürüyor.
“Yavaş’ı bütün anketlerin birincisi ve potansiyel cumhurbaşkanı adayı yapan, Beştepe’nin uykularını kaçıran işte bu itibardır,” diyor Saymaz.
Yeni Soruşturma Dalgaları Yolda mı?
İddialara göre, ABB’ye bağlı diğer bazı iştirakler ve daire başkanlıkları hakkında da ön hazırlıklar yapılıyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ve PORTAŞ A.Ş.’de 2021 ve 2022 yıllarına ait bazı ihalelerin gündeme gelebileceği konuşuluyor.
Bu gelişmeler, 2028 seçimlerine giden yolda muhalefetin potansiyel adaylarının yargı eliyle etkisizleştirilmek istendiği yönündeki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor.