Gündem
Güvenlik Uzmanı Douglas Macgregor: Haziran, İran’ın Pearl Harbor’ı Oldu — Bölgesel Savaş Kaçınılmaz
Emekli ABD Albayı ve güvenlik uzmanı Douglas Macgregor, İsrail’in İran’a yönelik son saldırılarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Haziran ayında yaşanan gelişmelerin, İran için bir “Pearl Harbor” anı olduğunu belirten Macgregor, “Tıpkı 1942’de uykuda yakalanan Amerika’nın tepki verdiği gibi, İran da şimdi aynısını yapacak,” ifadelerini kullandı.

Emekli ABD Albayı ve güvenlik uzmanı Douglas Macgregor, İsrail’in İran’a yönelik son saldırılarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Haziran ayında yaşanan gelişmelerin, İran için bir “Pearl Harbor” anı olduğunu belirten Macgregor, “Tıpkı 1942’de uykuda yakalanan Amerika’nın tepki verdiği gibi, İran da şimdi aynısını yapacak,” ifadelerini kullandı.
“Bölgesel Çatışmadan Bölgesel Savaşa Geçiyoruz”
Macgregor’a göre, daha önce İran ile İsrail arasında sınırlı kalan çatışma alanı artık genişliyor. “Bu sadece iki ülke arasındaki gerginlik olmaktan çıktı; artık bölgesel bir savaşa dönüşmek üzere,” diyen emekli albay, ABD, Rusya ve İslam dünyasının tamamının bu savaşta taraf olacağını öne sürdü.
Macgregor’ın açıklamaları, Washington’daki güvenlik ve dış politika çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Özellikle İran’a karşı düzenlenen operasyonların arka planında, Trump yönetimi yetkililerinin İsrail’le derin bağlantıları olduğu yönündeki suçlamaları dikkat çekti.
“Trump’ın Açıklamaları, Sorumluluğu Üstlendiğinin İtirafıdır”
İsrail’in saldırılarının ardından Donald Trump’ın yaptığı açıklamaları da değerlendiren Macgregor, bu ifadelerin aslında Trump’ın olaylardaki rolünü kabul ettiğini gösterdiğini savundu. “Sonradan gelen açıklamalar, sadece pasif bir yorum değil, bir suç ortaklığının itirafıdır,” diyen Macgregor, Trump yönetiminin İran’la yürüttüğünü iddia ettiği müzakerelerin de “bir aldatmaca” olduğunu belirtti.
Macgregor ayrıca, Trump kabinesinde görev yapan bazı üst düzey isimlerin — özellikle İran dosyasında öne çıkan Steve Witkoff gibi figürlerin — aslında “İsrail ve Netanyahu adına hareket eden ajanlar” olduğunu iddia etti.
“İran İçindeki Saldırılar Ukrayna-Rusya Savaşıyla Benzerlik Taşıyor”
Macgregor, Ron Paul Enstitüsü’nden Dan McAdams’ın dikkat çektiği bir noktaya da vurgu yaptı: İsrail’in İran içinde gerçekleştirdiği drone saldırılarının, Ukrayna’nın Rusya topraklarına yönelik “Spider Web” tipi drone saldırılarına şaşırtıcı derecede benzediğini söyledi.
Bu benzerliğin, saldırı teknolojilerinde kullanılan yöntemlerin giderek küreselleştiğini ve savaş konseptlerinin birbirinden ilham aldığını ortaya koyduğunu ifade etti.
ABD’de “Yumuşak Hedeflere” Terör Saldırıları Beklenmeli
Emekli albayın en sert uyarılarından biri ise ABD iç güvenliğiyle ilgiliydi. “Amerikalılar, artık kendi topraklarında terör saldırıları beklemeli,” diyen Macgregor, potansiyel hedefler arasında şunları sıraladı:
-
Nükleer reaktörler
-
Askeri üsler
-
Elektrik şebekeleri
-
Alışveriş merkezleri
Macgregor, bu tür “yumuşak hedeflerin” dış kaynaklı terör gruplarının öncelikli saldırı alanları olabileceğini, çünkü bu noktaların savunmasının görece daha zayıf olduğunu vurguladı.
Douglas Macgregor Kimdir?
Douglas Macgregor, ABD Ordusu’ndan emekli bir albay olup, aynı zamanda savunma stratejisi uzmanı, yazar ve politik danışmandır. İşte öne çıkan bazı özellikleri:
-
Körfez Savaşı ve Yugoslavya harekâtında görev aldı.
-
NATO’nun Avrupa’daki Müttefik Kuvvetler Karargâhı’nda stratejik planlamadan sorumluydu.
-
1997 tarihli “Breaking the Phalanx” kitabı, ABD Ordusu’na köklü reformlar öneren dikkat çekici bir çalışmaydı.
-
Donald Trump tarafından Almanya büyükelçiliğine aday gösterildi, ancak Senato’dan onay almadı.
-
Burke-Macgregor Group LLC adlı savunma ve dış politika danışmanlık firmasının başkan yardımcılığını yürütmektedir.
-
Dış politika ve askeri strateji konularında sık sık televizyon ve yazılı medyada görüş bildirmektedir.
“Bu Sadece Başlangıç”
Macgregor’ın analizine göre, şu anda yaşananlar bir başlangıç. “İsrail’in İran’a saldırısı, bir dizi zincirleme tepkiye yol açacaktır. ABD bu çatışmanın içinde kalmaya devam ederse, hem ekonomik hem güvenlik açısından ciddi bedeller ödeyecek,” diyor.
Emekli albay, Biden yönetiminin de Trump döneminde başlatılan politik çizgiden sapmadığını, sadece söylemde değişiklik yaptığını savunuyor.
Türkiye ve Bölge Ülkeleri Ne Yapmalı?
Her ne kadar Macgregor doğrudan Türkiye’ye atıfta bulunmasa da, değerlendirmeleri bölge ülkeleri açısından da ciddi uyarılar içeriyor. Enerji güvenliği, sınır ötesi tehditler ve mülteci dalgaları gibi çok boyutlu krizlerin yaşanabileceği bir senaryo, Ankara dahil birçok başkentte stratejik hesapların yeniden yapılmasına neden olabilir.
Kaynak: Ron Paul Institute, PA Turkey, Douglas Macgregor Resmi Açıklamaları
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]