Gündem
Dış Politika Seçmeni Etkiliyor ama Başarısız Bulunuyor
Türkiye uluslararası sahnede diplomatik açıdan aktif ve etkili bir aktör haline gelirken, toplum bu çabanın içeriğinden ve başarısından giderek daha az tatmin oluyor. Haziran 2025’te yayımlanan bir kamuoyu araştırması, seçmenlerin dış politikayı önemli gördüğünü ancak hükümetin bu alandaki performansına düşük not verdiğini ortaya koyuyor.

Ahmet Erdi Öztürk, Türk dış politikasının toplumdaki algısını analiz ediyor
Özet:
Türkiye uluslararası sahnede diplomatik açıdan aktif ve etkili bir aktör haline gelirken, toplum bu çabanın içeriğinden ve başarısından giderek daha az tatmin oluyor. Haziran 2025’te yayımlanan bir kamuoyu araştırması, seçmenlerin dış politikayı önemli gördüğünü ancak hükümetin bu alandaki performansına düşük not verdiğini ortaya koyuyor.
Ankara’nın Dış Politikadaki Aktif Rolü
Türkiye bugün sadece bölgesel değil, çok katmanlı bir jeopolitik merkez konumunda. Karadeniz güvenliğinden Gazze diplomasisine, Libya’dan Afrika’ya uzanan dış politika hattı sayesinde Ankara, Batı’nın zorunlu stratejik partneri olarak konumlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile İsrail-İran krizini görüşmek için iki gün üst üste yaptığı telefon görüşmeleri ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yoğun temas trafiği bu etkinliğin örnekleri arasında yer alıyor. Ancak içeride kamuoyunun bu çabalara nasıl baktığı yeterince gündeme gelmiyor.
Araştırma: Seçmen Dış Politikaya Önem Veriyor ama Başarısız Buluyor
Research Istanbul’un 30 Mayıs – 4 Haziran 2025 tarihleri arasında gerçekleştirdiği araştırma, dış politikanın artık seçmen davranışlarını etkileyen önemli başlıklardan biri haline geldiğini gösteriyor. “Oy tercihinizi etkileyen başlıca konular nelerdir?” sorusuna verilen yanıtlarda dış politika, 10 üzerinden 6 puan aldı.
Ancak dış politikadaki başarı algısı yalnızca 5,1 puanda kaldı. Yani seçmen dış politikayı önemli görüyor ama hükümetin bu alandaki performansını ortalama bir başarı düzeyinde değerlendiriyor.
Dış Politikada Sert Kutuplaşma
Araştırmada dikkat çeken diğer bir bulgu, dış politikada seçmenler arasındaki derin kutuplaşma oldu. Cumhur İttifakı destekçileri hükümete yüksek not verirken, muhalefet seçmeni tam tersi yönde görüş bildiriyor:
-
AK Parti seçmenleri dış politikaya 7,7 puan verirken
-
MHP seçmenleri 7,9 puanla destekliyor.
-
CHP ve diğer muhalefet seçmenleri ise 2,5 – 2,9 puan arasında değerlendirme yapıyor.
Bu fark, dış politikanın yalnızca bir devlet stratejisi değil, aynı zamanda siyasi kimliklerin yansıdığı ideolojik bir mücadele alanı olduğunu gösteriyor.
Bağımsızlık Algısı: Toplum Hükümete Güvenmiyor
Anketin en çarpıcı verilerinden biri, dış politikada bağımsızlık algısının zayıf olması. Katılımcıların yarısından fazlası, Türkiye’nin dış politikada bağımsız karar veremediğini düşünüyor.
-
Üniversite mezunlarının %54’ü dış politikada bağımsızlık olmadığını düşünüyor.
-
Bu oran ilkokul mezunlarında %47.
-
Yaş aralığında en fazla bağımsızlık algısı 35–44 yaş grubunda görülüyor (%38).
-
Gençlerde (18–24 yaş), bu oran yalnızca %27’ye düşüyor.
İktidar bloğu içinde de homojen bir algıdan söz etmek güç: MHP seçmenlerinde bağımsızlık algısı, AK Parti seçmenlerinden 10 puan daha yüksek.
Muhalefet Nerede? Sessizlik Artık Zaaf Olarak Görülüyor
Erdoğan yönetimi dış politikayı yalnızca diplomatik bir araç değil, aynı zamanda iç meşruiyet üretme stratejisi olarak da etkin biçimde kullanıyor. Buna karşın muhalefetin bu alana dair somut bir vizyonu, söylemi ya da kadrosu bulunmuyor.
Araştırma, dış politikanın seçmen nezdinde etkili bir konu olduğunu açıkça ortaya koyarken, muhalefetin bu alanda boşluk bırakması stratejik bir körlük olarak değerlendiriliyor. Yeni dönemde dış politika iç siyasetin de belirleyici eksenlerinden biri haline gelmişken, bu sessizlik muhalefetin iktidar alternatifi olma iddiasını zayıflatıyor.
Sonuç: Dış Politika Artık İç Siyasetin Tam Ortasında
Türkiye’nin dış politikada kurduğu aktif rol, içeride seçmen tarafından önemseniyor ancak başarısız bulunuyor. Dış politika sadece sınır ötesi meselelerle sınırlı değil; toplumun güvenlik, ekonomi ve kimlik siyasetini doğrudan etkileyen bir alan.
Bu dönüşümün farkında olan iktidar, dış politikayı iç meşruiyet için stratejik şekilde kullanmayı sürdürüyor. Muhalefet ise sessizliğini korudukça hem bu meşruiyet alanını iktidara bırakıyor, hem de kendi siyasal kapasitesini sınırlıyor.
Kaynak: Yetkin Report
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]