Ekonomi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, OVP’deki revizyonun nedenini anlattı: “Rutin yaptığımız bir güncelleme”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program’da (OVP) yapılan revizyon hatırlatılarak, “Hesap tutmadı, o yüzden mi revize ettik?” sorusuna, “Olağanüstü…

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program’da (OVP) yapılan revizyon hatırlatılarak, “Hesap tutmadı, o yüzden mi revize ettik?” sorusuna, “Olağanüstü bir şey değil, rutin yaptığımız bir güncelleme. Her yılın eylül ayında bu güncellemeyi yapıyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gündeme ilişkin değerlendirmelerde yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu temasları ve ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeler anımsatıldı, “Ankara olarak bu görüşmenin sonuçlarından memnun musunuz?” sorusu yöneltilen Yılmaz, “Tek kelimeyle söyleyeceksek memnunuz. Son derece verimli olumlu bir görüşme olduğunu hem medyaya yansıyan açıklamalardan hem de kurumlarımızın değerlendirmelerinden biliyoruz.” dedi.
Yılmaz, Trump ile gerçekleştirilen görüşmede; bölgesel çatışmalardan savaşlara, küresel sistemdeki sorunlardan ekonomik ve ticari meselelere, savunma sanayisine kadar geniş bir konu yelpazesinin ele alındığını belirterek, görüşmenin oldukça olumlu bir atmosferde geçtiğini vurguladı.
Muhalefetin, “Trump ile yapılan görüşmelerde ABD kazançlı çıktı” yönündeki söylemleri sorulan Yılmaz, “Çok yazık gerçekten. Özellikle uluslararası ilişkilerde, milli meselelerde çok daha farklı, sorumlu bir duruş sergilenmesi lazım. Muhalefet olabilirsiniz ama bu ülkenin liderine uluslararası arenada güç vermeniz, destek olmanız lazım. Başkalarının, Türkiye aleyhtarı birtakım çevrelerin söylemlerini iç siyasete taşıyarak bu ülkeye hizmet edemezsiniz.” şeklinde yorum yaptı.
Yılmaz, dünya genelinde siyasi ve ekonomik sistemlerin sarsıldığı, yeni gelişmelerin yaşandığı kritik ve riskli bir dönemden geçildiğine dikkat çekti.
Bu tür fırtınalı dönemlerde tecrübenin çok kıymetli olduğunu vurgulayan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sayın Cumhurbaşkanımız bugün dünyanın en tecrübeli liderleri arasında. Böyle bir lidere özellikle de böyle bir dönemde sahip olduğumuz için bence çok şanslıyız. Nitekim gittiği tüm ortamlarda, uluslararası platformlarda olsun, ikili görüşmelerde olsun ortaya konan saygı, tavır bunun da açık bir göstergesi. Ana muhalefet partisi bu yaşananlardan sonra inşallah farklı bir tavra girer. Muhalefetten beklentimiz daha sorumlu davranması, bu ülkenin hayati menfaatleri söz konusu olduğunda polemikleri bir kenara bırakıp, daha gerçekçi, ayakları yere basan politikalar izlemesidir.”
ABD ile yapılan görüşmeler sonucu F-35 ve F-16 uçaklarına ilişkin son durumun sorulması üzerine Yılmaz, “Hepsinin pozitif bir atmosferde ele alındığını biliyoruz. Bazı konular başka çalışmalar gerektirebilir, geliştirilmesi gereken hususlar vardır. Önemli olan siyasi iradenin ortaya konmasıdır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ABD ile yapılan anlaşmaların planlı programlı süreçlerin sonucu olduğunu, tek taraflı değil her iki ülkenin de menfaatine olan alanlarda anlaşmalar yapıldığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’ta, ABD Başkanı Trump’ın da yer aldığı BM Genel Kurulu marjında düzenlenen Gazze konulu toplantıya katıldığı anımsatılarak, bu toplantıda Trump’la ile yan yana oturduklarına ilişkin fotoğraflara ilişkin soru üzerine Yılmaz, şu şekilde yorum yaptı:
“Çok önemli bir toplantıydı. Bu toplantı sonrasında da Sayın Trump’ın ‘Batı Şeria’nın ilhakına müsaade etmeyeceğiz, bu iş artık sonlanmalı’ şeklinde bir beyanatı oldu. Buradaki düzene baktığımızda da bu bölgede en güçlü, en etkili lider Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve en etkili ülke Türkiye Cumhuriyeti devleti. Bütün bu bölgesel gelişmeler bizi doğrudan ilgilendirdiği gibi Türkiye’nin bu konulardaki çabası, duruşu, katkısı da herkes tarafından görülüyor. Dolayısıyla burada Cumhurbaşkanımıza gösterilen saygı, tecrübeli, kıdemli bir lider olarak gösterilen bir saygı ama aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti devletine, ülkemize gösterilen bir saygı ve buradaki konumumuzu ortaya koyan bir gösterge diye değerlendiriyorum.”
Yılmaz, bu yıl ki BM Zirvesi’nin adeta Filistin zirvesi olduğunu, Netanyahu’nun soykırımcı, işgalci politikalarına karşı da en güçlü tepkilerin verildiğini, bu konuda en önemli katkıyı yapan liderin de Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu söyledi.
Orta Vadeli Program’da (OVP) yapılan revizyon hatırlatılarak, “Hesap tutmadı, o yüzden mi revize ettik?” sorusuna Yılmaz, “Olağanüstü bir şey değil, rutin yaptığımız bir güncelleme. Her yılın eylül ayında bu güncellemeyi yapıyoruz. Geçen bir yıllık süreçteki, Türkiye’deki, dünyadaki gelişmeler dikkate alınarak, büyüme, istihdam, ihracat, turizm, enflasyon, bütün bu rakamlar güncellenmiş oluyor. Para politikaları, maliye politikaları ve yapısal dönüşümler. Bu üç başlığı da içeren kapsayıcı bir program olarak OVP’yi güncellemiş durumdayız.” şeklinde konuştu.
Öncelikli meseleleri olan enflasyonu daha kabul edilebilir düzeye çekmek için çalıştıklarını aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son dönemde gıda fiyatları, eğitim, paralı üniversiteler filan, özel okullar, oradan kaynaklanan, beklentilerin üstünde artışlar var. Bir miktar bu etkileyebilir. Biraz altında, biraz üstünde belki ama yüzde 30’lar civarında bir enflasyon tahminimiz var yıl sonu için. 2026 için 20’nin altında bir enflasyon, 2027’de ise tek haneli bir enflasyon.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Kira ücretlerinde bir yatışma görüyor musunuz?” sorusu üzerine de reel bazda diğer oranlara göre aşağıya doğru gidişatın bulunduğunu ama bunun yeterli olmadığını ifade etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının konut arzına ilişkin bir hazırlık yaptığını anlatan Yılmaz, “Demografimize uygun ölçeklerde, enerjiyi verimli kullanan, afetlere dayanıklı ve daha maliyeti düşük bir konut arzıyla hem konut fiyatları hem kira fiyatlarında olumlu bir etki oluşturacağımızı düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
CHP’nin, belediye başkanları hakkında yürütülen soruşturmalar üzerinden iktidara yönelik eleştirileri sorulan Yılmaz, süreçte yaşananların CHP’nin iç meselesi olduğunun altını çizdi.
Yılmaz, söz konusu yargı süreçlerinin yine CHP’lilerce başlatıldığını hatırlatarak, “Kongre süreçlerinde özellikle şaibe yapıldığını düşünenler, birtakım delegelerin parayla, işe yerleştirilerek, birtakım vaatlerle yönlendirildiğini, buraya müdahale edildiğini düşünen CHP’liler var. Mahkemeler hukuki çerçeve içinde değerlendirmelerini yapıyorlar. Biz, bu kavganın bir tarafı değiliz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun işleyişi hakkında yöneltilen soruya karşılık, “Ben çok başarılı buluyorum Meclis’teki komisyonu. Zaman zaman hiçbirimizin arzu etmediği birtakım sesler, hadiseler olabilir ama büyük resme baktığınız zaman gayet doğru bir komisyon. Toplumun bütün kesimleri dinleniyor orada.” diye cevapladı.
Terör örgütü PKK’nın silah bırakmasıyla başlayan sürecin devam etmesi ve sahada teyit edilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, “Artık silahın gölgesinde olmayan demokratik siyasetin Türkiye’ye hakim olması gerekiyor. Komisyon’un yapacağı şey, terör örgütünün kendini feshetme, silahları bırakma sürecindeki gerekli olabilecek hukuki düzenlemeleri Meclisimizin takdirine sunmak. Bütün bu dinlemelerden sonra bir rapor halinde bunu Meclisimizin gündemine Komisyon getirmiş olacak. Çok gecikmemesini temenni ediyoruz.” dedi.
Sürece ilişkin provokasyon ve dezenformasyonlar olabileceğine dikkati çeken Yılmaz, cümlelerine şöyle devam etti:
“Hiç olmayan şeyleri vatandaşa varmış gibi gösterip toplumun kafasını karıştırmaya çalışanlardan tutun, provokatif eylemlere kadar bu süreci sabote etmek isteyenler olabilir. Bu çok önemli bir süreç. Ülkemizi prangalarından kurtaracak, demokrasimizin ve kalkınmamızın standartlarını artıracak. Büyümeye, istihdama, sosyal refaha daha fazla kaynak ayırır hale geleceğiz. Tüm partilerin burada destek olması gerekir diye inanıyorum. Özellikle de örgütün silah bırakma sürecini hızlandırması son derece önemli.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili soruya karşılık da daha tutarlı, sade ve gelecek odaklı bir anayasa ile Türkiye’ye kavuşturmanın altını çizdi.
Yılmaz, “Meclis çatısı altında bütün partilerin katkısıyla, en geniş mutabakatla Türkiye’nin bunu başarması lazım. Muhalefete de çağrı yapıyoruz, gelin siz de tekliflerinizi, perspektifinizi ortaya koyun. En geniş mutabakatla yeni bir anayasayı ülkemize kazandıralım. Türkiye Yüzyılı’nda milletimiz bunu hak ediyor diye inanıyorum.” şeklinde konuştu.