Gündem
AB, Türkiye’nin SAFE Programına Katılımını İstiyor
Almanya, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin 150 milyar euroluk savunma sanayi yatırım programı SAFE’e dahil edilmesi için Yunanistan üzerindeki diplomatik baskıyı artırıyor. Atina ise Ankara’nın Ege’deki tutumunu gerekçe göstererek hâlâ karşı çıkıyor.

Almanya, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin 150 milyar euroluk savunma sanayi yatırım programı SAFE’e dahil edilmesi için Yunanistan üzerindeki diplomatik baskıyı artırıyor. Atina ise Ankara’nın Ege’deki tutumunu gerekçe göstererek hâlâ karşı çıkıyor.
Almanya’dan Atina’ya SAFE Baskısı
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, pazartesi günü Atina’ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin yeni savunma programı SAFE’e (Security Action for Europe) katılımına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Wadephul’un, Yunan hükümetine Ankara’nın katılımına yönelik itirazlarını geri çekmesi yönünde çağrıda bulunması bekleniyor. Almanya, Türkiye’nin programa dahil edilmesinin Avrupa savunma sanayisinin güçlendirilmesi açısından stratejik öneme sahip olduğunu savunuyor.
Bu diplomatik baskının artmasında, SAFE kapsamında fon sağlanmak istenen ülkeler için başvuru süresinin 30 Kasım’da sona erecek olması da etkili oldu.
Kopenhag Zirvesi’nde SAFE Krizi
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Siyasi Topluluğu (EPC) Zirvesi kapsamında Kopenhag’da bir araya gelen liderler arasında bu konu da gündeme geldi.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, burada Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile bir araya geldi. Görüşmede Rutte’nin özellikle Türkiye’nin SAFE programına katılımının önündeki engellerin kaldırılmasını gündeme getirdiği belirtildi.
Miçotakis, görüşmede Yunanistan’ın tutumunu yineledi:
“Türkiye, Ege Denizi’nde kara sularını genişletmemiz halinde savaş ilan edeceği tehdidini ve ‘gri bölgeler’ teorisini geri çekmeden bu programa katılamaz.”
Atina Yalnız Kaldı
Miçotakis’in bu açıklamalarına rağmen, AB üyesi ülkeler arasında Yunanistan’ın itirazlarını açıkça paylaşan sadece Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bulunuyor.
Pek çok üye ülke Atina’nın gerekçelerini “anlaşılır” bulsa da, Türkiye ile işbirliğinin Avrupa savunması açısından gerekli olduğunu düşünüyor.
Ankara, NATO içinde en büyük ikinci orduya sahip ülke olmasının yanı sıra, son yıllarda hızla büyüyen bir savunma sanayi kapasitesine ulaştı. Bu da birçok Avrupa ülkesinin gözünde Türkiye’yi “stratejik bir ortak” haline getiriyor.
Doğu Avrupa’dan Türkiye’ye Destek
Doğu Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin SAFE programına dahil edilmesini en güçlü biçimde destekleyen blok olarak öne çıkıyor.
Bu ülkeler, Ankara’nın Ukrayna’ya verdiği desteği ve Rusya’yla sürdürdüğü dengeli ilişkileri “çelişkili ama faydalı” olarak niteliyor.
Bir Doğu Avrupalı diplomatik kaynağın Atina’ya ilettiği değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
“Avrupa, bu dönemde hem Türklerin endüstriyel kabiliyetine hem de gerektiğinde sahada aktif rol alma isteğine ihtiyaç duyuyor.”
Mirage Krizi: Yunanistan Eleştirilerin Hedefinde
Yunanistan’ın AB içinde eleştirildiği bir diğer konu ise, eski Mirage 2000-5 savaş uçaklarını Avrupa’daki diğer ülkelere devretme konusundaki isteksizliği.
Atina’nın bu uçakları devretmesi durumunda, söz konusu ülkelerin Ukrayna’ya savaş uçağı desteği sağlamasının önü açılacaktı. Ancak Yunan hükümetinin bu talebe sıcak bakmaması, özellikle Doğu Avrupa ülkeleri ve Baltık başkentlerinde rahatsızlık yarattı.
İskandinav Ülkeleri de “Pozitif”
İlginç biçimde, Türkiye’nin NATO üyelik sürecinde yaşanan gerginliklere rağmen, İskandinav ülkeleri de Ankara’nın SAFE programına dahil edilmesi fikrine sıcak yaklaşıyor.
Finlandiya ve İsveç, NATO üyelik başvurularında Türkiye’nin itirazlarına rağmen, şimdi Ankara’yla savunma sanayinde yakın çalışmanın Avrupa güvenliği açısından yararlı olacağı görüşünde birleşiyor.
Türkiye, Avrupa İçin “Vazgeçilmez”
Diplomatik gözlemciler, Almanya’nın Türkiye’ye SAFE konusunda desteğini “stratejik realizm” olarak yorumluyor.
Berlin’e göre Türkiye, büyüyen savunma sanayisi, NATO içindeki operasyonel kabiliyetleri ve coğrafi konumu nedeniyle Avrupa’nın güvenlik mimarisinde kilit rol oynamaya devam edecek.
Her ne kadar Yunanistan Ankara’nın katılımını engellemeye çalışsa da, AB içindeki genel hava Türkiye’nin dahil edilmesi yönünde şekilleniyor.
Kaynak: Katimerini
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]