Genel
Trump–Machado İttifakı: Yüksek Riskli Bir Hesap
Venezuela’da Nobel Ödüllü Muhalif Maria Corina Machado, Trump’a Bahis Oynuyor: Maduro Üzerindeki Baskı Artıyor Washington’ın sertleşen politikası, Karakas’ta tansiyonu yükseltirken, muhalefet içinde Trump’la yakınlaşmanın yarattığı riskler büyüyor.
Venezuela’da Nobel Ödüllü Muhalif Maria Corina Machado, Trump’a Bahis Oynuyor: Maduro Üzerindeki Baskı Artıyor
Washington’ın sertleşen politikası, Karakas’ta tansiyonu yükseltirken, muhalefet içinde Trump’la yakınlaşmanın yarattığı riskler büyüyor.
6 Ocak 2025’te, Venezuela muhalefet lideri Maria Corina Machado’nun dört yakın çalışma arkadaşı, Donald Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olmaya hazırlanan Mike Waltz ile Capitol Hill’de buluştu. Machado, Venezuela’daki gizli yerinden video bağlantısıyla toplantıya katıldı.
Toplantıda Machado’nun Washington temsilcisi David Smolansky, Venezuela’daki Tren de Aragua adlı çetenin doğrudan Devlet Başkanı Nicolas Maduro tarafından yönetildiğini öne sürdü. Bu görüşme, Machado ekibinin Maduro’yu ABD ulusal güvenliği için doğrudan tehdit olarak tanımlama çabasının başlangıcıydı.
Bir Nobel Ödüllüsünden Sert Strateji
2024 Nobel Barış Ödülü sahibi Maria Corina Machado, ABD’nin yeni dönem şahin politikalarına açık destek veriyor. Ekibi, Washington’a Tren de Aragua’nın Maduro kontrolünde olduğu yönünde bilgiler sundu.
Kısa süre sonra ABD yönetimi, söz konusu çeteyi terör örgütü ilan etti ve Maduro’nun yakalanması için 50 milyon dolar ödül koydu.
Trump yönetimi, Eylül ayından bu yana Venezuela açıklarında en az sekiz uyuşturucu teknesini bombaladı. Trump, kanıt sunmadan, öldürülen 11 kişinin çete üyesi olduğunu iddia etti.
Machado ise bu operasyonlara tam destek verdi ve Nobel konuşmasında ödülünü “Venezuela halkına ve davamıza verdiği kararlı destek için Donald Trump’a” adadı.
Maduro Baskıya Rağmen Geri Adım Atmıyor
2013’ten bu yana iktidarda olan Nicolas Maduro, ağır ekonomik çöküş, yolsuzluk ve insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor.
Geçen yıl yapılan seçimde muhalefetin %70 oy almasına rağmen ordu desteğiyle iktidarı bırakmadı. Yaptırımlar, diplomatik müzakereler ve ceza soruşturmaları da sonuç vermedi.
ABD’nin Tren de Aragua’yı Maduro’nun kontrolündeki bir yapı olarak görmesi, Trump döneminde Venezuela politikasının “maksimum baskı” stratejisine dönüştüğünü gösteriyor.
Trump’ın Sert Çizgisi ve Bedeli
Trump yönetimi yalnızca askeri değil, göç politikalarında da Venezuela’ya karşı agresif bir çizgi izliyor. Binlerce Venezuelalı göçmen, çete bağlantısı iddiasıyla sınır dışı edildi; bir kısmı El Salvador’daki yüksek güvenlikli cezaevlerine gönderildi.
Birleşmiş Milletler raporları, burada işkence ve yargısız infazlar yaşandığını bildiriyor.
Machado bu uygulamalar karşısında sessiz kaldı. ABD’nin Venezuela açıklarındaki hava saldırılarını ise “ABD ulusal güvenlik kararı” olarak savundu.
Kendi ekibinde bile bu yaklaşım tartışma yaratıyor: Bazı isimler, “ülkesini kurtarmak için Trump’a güvenmenin halkın gözünde ihanet olarak görülebileceğini” dile getiriyor.
Kırılgan Muhalefet, Tehlikeli Denge
Machado’nun Trump’a yaklaşımı, Venezuela muhalefeti içinde bölünmelere yol açtı.
Bir kesim, ABD’nin desteği olmadan Maduro’nun devrilmesinin imkânsız olduğunu düşünürken; diğerleri, askeri müdahalenin ülkeyi daha büyük bir kaosa sürükleyeceğinden endişeli.
Eski ABD Venezuela Büyükelçisi Jimmy Story, bu durumu şu sözlerle özetliyor:
“Muhalifler gösteri yaptı, öldürüldü; müzakere etti, kandırıldı; seçim kazandı ama iktidar değişmedi. Artık geriye sadece bu seçeneği desteklemek kaldı.”
Maduro Direniyor, Bölge Alarmda
Maduro, ABD’nin suçlamalarını “kesinlikle asılsız” olarak nitelendiriyor.
Ancak Tren de Aragua, Güney Amerika genelinde —özellikle Şili, Kolombiya ve Peru’da— artan bir güvenlik tehdidi olarak görülüyor.
Washington içinde bile Maduro’ya karşı askeri müdahale mi, enerji diplomasisi mi sorusu tartışılıyor.
Eski ABD özel temsilcisi Richard Grenell, askeri seçenek yerine petrol anlaşmalarını savunuyordu. Ancak Trump’ın bu ay diplomatik temasları askıya almasıyla petrol diyaloğu da sona erdi.
Buna rağmen Venezuela, Chevron’un sınırlı üretim lisansı sayesinde hâlâ petrol geliri elde ediyor.
Latin Amerika’da Yeni Denklem
Machado, Brezilya’nın eski lideri Jair Bolsonaro ve Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei gibi sağ popülist liderlerle aynı çizgide duruyor.
Maduro sonrası dönemde Venezuela’yı özelleştirmelerle yabancı yatırımcılara açmayı vaat ediyor.
Siyaset bilimci David Smilde bu stratejiyi şöyle özetliyor:
“Eğer Trump’ın politikası Maduro’yu devirmeyi başarırsa, Machado Venezuela’nın kurtarıcısı olur.
Ama işler ters giderse, ülke içindeki yıkımın ve dışarıdaki bedelin tek sorumlusu olarak görülecek.”
Reuters
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]
