Sosyal Medya

Genel

SGK, yoksul kanser hastalarını ölüme terk ediyor..

Kanser hastalarının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) karşılamadığı ilaçlara ulaşabilmesini sağlayan mahkeme kararlarındaki içtihat değişikliği, bu kez engellemelere yol açmaya başladı.…

SGK, yoksul kanser hastalarını ölüme terk ediyor..

Kanser hastalarının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) karşılamadığı ilaçlara ulaşabilmesini sağlayan mahkeme kararlarındaki içtihat değişikliği, bu kez engellemelere yol açmaya başladı. Onkolog Dr. Halis Yerlikaya, “Hastaların yaşam hakkı ellerinden alınıyor” dedi.

Hastalar ruhsatlı ancak henüz geri ödeme kapsamına alınmayan çok pahalı ilaçlar (akıllı ve immünoterapiler) için raporlarıyla önce SGK’ya başvuruyor. SGK’dan ret yanıtını alınca da mahkemeye gidiyor. Mahkemeler birkaç gün içinde ihtiyati tedbir kararıyla ilaç bedelinin SGK tarafından karşılanmasına karar veriyor. Hızlı işletilen süreçte hastalar böylece tedavisini alabiliyordu.

Ancak son zamanlarda mahkemeler SGK lehine kararlar vermeye ve benzeri başvuruları reddetmeye başladı. Bu durumda hastalar ya çok pahalı tedavileri cebinden ödeyecek ya da mahkemenin sonuçlanmasını bekleyecek. Süreçte tedavileri aksayacak, hastalıkları ilerleyecek.

Mahkemelerdeki bu içtihat değişikliğinin, ‘yukarıdan’ gelen bir talimatla yapıldığından endişe ediliyor.

Ekonomi kötüye gittikçe yenilikçi ilaca erişim düştü

Türkiye İlaç Sektörü Raporu 2024’e göre Türkiye yenilikçi ilaçlara erişimde zaten Avrupa ülkelerinin çok gerisinde. Yenilikçi tedavilere erişim oranı 2018’de yüzde 20’yken her geçen yıl azaldı. Özellikle 2022’de ani bir düşüşle yüzde 6’ya geriledi. 2023’teyse yüzde 4’e kadar düştü.

Hastaların mahkeme sonucunu bekleyecek zamanı yok

Medikal onkolog Dr. Halis Yerlikaya hastaların aleyhine sonuçlar veren bu durumun özellikle ileri evredekileri çok etkileyeceği görüşünde:

“Kanser, agresif ilerleyen bir hastalık olduğu için, geciken her gün ölüm riskini artırıyor. Özellikle yayılmış hastalığı olanlar başta olmak üzere birçoğunda farklı tedavi yöntemlerini bir arada kullanıyoruz.

Hedefe yönelik akıllı moleküllerle immünoterapilerin hem yan etkileri daha az hem de kanser üzerinde çok etkililer. Hemen hemen bütün solid kanserlerde kullanıyoruz. Bazılarını SGK ödüyor ama çoğu hastalıkta ilaçlar ruhsatlı olsa da geri ödemesi yok.

İmmünoterapi ve akıllı ilaçlar gibi hayati tedavilerin SGK tarafından karşılanmaması hastaları tamamen çaresiz bırakılacak.”

Bazı hastalarda tedavi ilaçlarla başlıyor. Arkasından radyoterapi ve cerrahi müdahaleler geliyor. İlaçlarını alamayınca peşinden gelecek tedavileri de aksayacak.

Çoğu hastanın davanın sonuçlanmasını bekleyecek zamanı yok. Tedavisinin başlaması ya da devam etmesi gerekiyor.

Yoksul hastalar kaderine terk ediliyor

Her hastanın mahkeme süreçlerine ihtiyaç duymadan ilaçlara ulaşabilmesi gerektiğini belirten Yerlikaya, şunları söyledi: “Yoksul olanlar mahkemeye bile başvuramıyorlar. Hastalar zaten sıkıntıdaydı. Her insan kendi açısından biricik. Sevdiği anası, babası, kardeşi hayattaki en kıymetlisi. İlaçların bir kısmı bazı hastalarda çok iyi sonuçlar veriyor. Bunun maddi bir karşılığı yok.”

Onkolog, düşük gelirli ve güvencesiz hastalar en büyük bedeli ödeyeceklerini belirterek şöyle devam etti: “Yalnızca maddi imkânı olanlar tedaviye erişirken, yoksul hastalar kaderine terk edilecek. Bu karar, hukukun insan yaşamını koruma ilkesine açıkça aykırı.

Sağlık, sadece ekonomik gücü yetenlerin erişebileceği bir hizmet değil, temel insan hakkı. Kanser tedavisi lüks değil, bir insanın hayatta kalma mücadelesi. Hasta varlıklı değilse evini, arabasını satsa da tedavisine yetmez.

Kanser hastalarının yaşam hakkını yok sayan, yoksul hastaları modern tedavilere erişimi engelleyen uygulamalardan vazgeçilmeli.”

Üç doz tedavi yaklaşık 450 bin lira

75 yaşındaki Mahmut Balibey akciğer kanseri. Kaburgalarına da metastas yapmış. Doktoru mivolumab etken maddeli immünoterapi tedavisi planlamış ancak SGK karşılamayı reddetmiş.

Bunun üzerine ailesi, 12 Mart’ta Diyarbakır 8’inci İş Mahkemesi’ne başvurarak SGK’nın ret kararına yönelik ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etmiş. Mahkeme iki günde karar vermiş ama ailenin beklediği yönde değil.

Hastanın oğlu İlyas Balibey, mahkeme devam ederken, zaman kaybetmemek için borç harç para bularak ilacın ilk dozunu (145 bin lira) aldıklarını söyledi. Şimdilik reçete edilen üç doz tedavi. Ailenin toplam yaklaşık 450 bin lira ilaç için ödeme yapması gerekecek. Avukat, mahkeme masrafı da cabası.

Babasının DSİ emeklisi olduğunu anlatan Balibey, “Neredeyse 30 yıl devlete hizmet eden babam şimdi tedaviye erişemiyor. Devlet elini uzatmıyor. Bölge lideri olduğunu iddia eden ülkede bunun olmaması gerekir” dedi.

 

 

 

 

 

 

diken.com.tr

BAKMADAN GEÇME

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

Benzer Haberler