Genel
İsrail Basınından İddia: “Türkiye, İran’ın Yerini Alıp İsrail’i Kuşatmak İstiyor!”
İsrail Basınından Sert İddia: "Türkiye, İran'ın Yerini Alıp İsrail'i Kuşatmak İstiyor!"

İsrail Basınından Sert İddia: “Türkiye, İran’ın Yerini Alıp İsrail’i Kuşatmak İstiyor!”
İsrailli Uzmanlar: “Erdoğan’ın Hedefi Neo-Osmanlı Kuşatması”
İsrail merkezli askeri analist Yaakov Lappin ve Reichman Üniversitesi’nden Terörle Mücadele uzmanı Dr. Ely Karmon, Jewish News Syndicate (JNS) için yaptıkları değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın kişisel ve ideolojik güdümlü İslamcı politikalarla İsrail’i aktif olarak çevrelemeyi amaçladığını iddia etti.
Suriye ve Gazze Üzerinden Kritik Uyarı
Dr. Ely Karmon, Erdoğan’ın politikalarının yıllardır ikili ilişkilerin bozulmasından şahsen sorumlu olduğunu ve “derin dini inançlara dayalı güçlü İsrail karşıtı duygulara” sahip olduğunu savundu. Karmon’a göre, bu düşmanlık hesaplanmış bir strateji üzerinden ilerliyor:
“Erdoğan’ın askeri alanda Suriye’yi ele geçirme planı başarılı olursa ve Gazze’deki inşaat için Katar parasının yanı sıra askeri güç onayını alırsa, Türkiye büyük ölçüde İran’ın İsrail’i daha tehlikeli bir askeri ve siyasi çembere alma hayalinin yerini alacaktır.“
Karmon, Erdoğan’ın Filistin meselesine büyük önem verdiğini ve kendisini Filistinlilerin koruyucusu olarak konumlandırarak Orta Doğu’da lider bir güç olarak görünmeye ve İslami meşruiyet kazanmaya çalıştığını belirtti.
Hamas Desteği ve F-35 İddiaları
Analizde, Türkiye’nin Hamas ile olan ilişkisinin kronolojik olarak güçlendiğine dikkat çekildi. Erdoğan’ın 2006’da Hamas heyetini Türkiye’ye davet etmesi, 2010’daki Mavi Marmara olayı ve Hamas’a siyasi/operasyonel desteğin devam etmesi bu stratejinin somut adımları olarak gösterildi.
Erdoğan’ın 7 Ekim 2023 sonrası söylemlerinin sertleştiği ve Mart 2024’te Hamas’a “terör örgütü diyemeyiz” açıklaması yaparak Netanyahu’yu “Hitler, Mussolini ve Stalin”e benzetmesinin ilişkilerdeki gerilimi zirveye taşıdığı vurgulandı. Türkiye’nin Nisan 2024’te İsrail ile tüm ekonomik bağları kesmesi ve Uluslararası Adalet Divanı’ndaki (ICJ) soykırım davasına katılması da bu bağlamda ele alındı.
Öte yandan, ABD arabuluculuğunda yapılan rehine anlaşmasının bir parçası olarak Türkiye’nin F-35 tedarikine yeniden izin verilebileceği yönündeki haberler, Ankara’nın ABD’nin 20 maddelik ateşkes planına destek vermesiyle ilişkilendiriliyor. Türk basını, Erdoğan’a F-35 tedariki sözü verildiğini ve Gazze anlaşmasının uygulanmasında meşru bir aktör olmasının sağlandığını öne sürdü.
Suriye’de Türk Hamlesi ve Neo-Osmanlı Vizyonu
İsrailli uzmanlar, Suriye’de Esed rejiminin çöküşü ve Rusya/İran etkisinin azalmasını Türkiye’nin ülkedeki etkisini artırma fırsatı olarak gördüğünü belirtiyor. Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Türkiye’nin Suriye’deki tüm grupların çobanı ve koruyucusu” olduğu yönündeki Ocak 2025 tarihli açıklaması, Suriye’yi bir Türk himayesi haline getirme çabası olarak yorumlanıyor.
Eski Mossad Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Oded Ailam, mevcut Türk Cumhurbaşkanının “Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden canlandırma ve modern bir sultan olma” arzusunu taşıdığını iddia etti. Ailam, Türkiye’nin son on yılda donanmasını güçlendirdiğini, Mısır ile askeri işbirliğini artırdığını ve Akdeniz’de Yunanistan ile Kıbrıs’a karşı da artan bir dominasyon sergilediğini belirterek, “Eğer Akdeniz bir oyun tahtasıysa, Erdoğan buraya kraliçeden fazlasını, bütün bir filoyu yerleştirdi,” uyarısında bulundu.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]