İbrahim Aksoy: Altın Fiyatlarını Coşturan Fed Beklentisi

Fed Başkanı Jerome Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026’da sona erecek olması ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed başkanlığına kendi ekonomi anlayışına daha yakın bir ismi atayabileceği beklentisi, küresel piyasalarda para politikasına ilişkin öngörüleri değiştirdi. Bu beklenti, merkez bankalarının altın alımları ve artan jeopolitik risklerle birleşerek altın ve gümüş fiyatlarında güçlü bir yükseliş dalgasını tetikliyor.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecekte izleyeceği para politikasına ilişkin beklentiler, değerli metallerin seyrinde belirleyici olmaya devam ediyor. Swap piyasası, Fed’in 2026 yılında faiz oranlarını toplamda 58 baz puan indireceğini fiyatlarken, Fed yetkililerinin medyan tahmini hem 2026 hem de 2027’de 25’er baz puanlık indirimlere işaret ediyor. Ancak piyasalar, Powell sonrası dönemde Fed’in daha güvercin bir çizgiye kayabileceği ihtimalini daha güçlü biçimde satın alıyor.

Bu beklentinin arkasında, Trump’ın Fed başkanlığı için kendi ekonomi politikalarına daha yakın bir ismi tercih edebileceği görüşü yatıyor. Nitekim Trump’ın Fed Yönetim Kurulu’na atadığı isimlerden biri olan Stephen Miran, verdiği son röportajlarda bu yönde sinyaller verdi. Miran, Bloomberg TV’ye yaptığı açıklamada, para politikasında yeterli gevşeme sağlanmaması halinde ekonomide risklerin artabileceğini belirtti. Miran’a göre, kısa vadede sert bir yavaşlama öngörülmese de, artan işsizlik oranı Fed’i faiz indirimlerine devam etmeye zorlayabilir.

Bu beklentiler değerli metal fiyatlarını güçlü biçimde destekliyor. Ons altın, dün yüzde 2,4 yükselerek günü 4.444 dolar seviyesinden tamamlarken, ons gümüş yüzde 2,8 artışla 69,04 dolar seviyesine çıktı. Bugün de yükseliş eğilimi sürüyor; altın fiyatı yaklaşık yüzde 1, gümüş ise yüzde 0,7 civarında primli işlem görüyor.

Altın tarafındaki yükselişte sadece Fed beklentileri değil, jeopolitik risk algısındaki artış da etkili. Son günlerde ABD ile Venezüella arasında yaşanan gelişmeler, küresel piyasalarda belirsizlik algısını artırarak güvenli liman talebini destekliyor. Buna ek olarak, merkez bankalarının rezervlerini çeşitlendirme amacıyla sürdürdüğü altın alımları da orta ve uzun vadede ons altın fiyatlarını destekleyen temel unsurlar arasında yer alıyor.

Yen’e Müdahale Sinyali, Dolar Geriliyor

Japon yeni tarafında ise değer kaybının hızlanması Tokyo yönetimini harekete geçirdi. Japonya Maliye Bakanı Satsuki Katayama, Bloomberg’e verdiği röportajda yenin son dönemdeki sert hareketlerinin ekonomik temellerle uyumlu olmadığını ve spekülatif nitelik taşıdığını vurguladı. Katayama, Japonya-ABD ortak açıklamalarına atıfla, gerekmesi halinde “cesur adımlar” atılabileceğini söyledi. Bu açıklamaların ardından yen, dolar karşısında yaklaşık %0,7 değer kazanırken, dolar/yen paritesi 156 seviyesine geriledi.

Türkiye Cephesi: TL ve Tahvil Piyasası Görece Güçlü

Türkiye tarafında ise TL-pozitif görünüm korunuyor. Turizm verileri bu tabloyu destekleyen unsurlar arasında yer alıyor. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist sayısı ekim ayında yıllık bazda %4,3, kasım ayında ise %2,6 arttı. Artış oranları sınırlı kalsa da, turist başına ortalama harcamaların yükselmesi, turizm gelirlerinin cari dengeye olumlu katkı vermesini sağlıyor.

Cari açığın düşük seyri ve 2026 yılında olası bir artışın sınırlı kalacağı beklentisi, TL’ye ilişkin olumlu duruşun temel nedenleri arasında bulunuyor. Buna ek olarak, rezervlerin görece güçlü seviyesi, TL’nin sunduğu reel faiz avantajı ve Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede kur istikrarına verdiği önem, TL’yi destekleyen diğer faktörler olarak öne çıkıyor.

Piyasalarda dolar/TL kuru dün bankalararası piyasada 42,76 civarında yatay seyrederken, euro/TL yüzde 0,5 yükseldi. Bu sabah dolar/TL 42,83 seviyesinde işlem görüyor. BIST 100 Endeksi ise dün yüzde 0,3 düşüşle 11.311 puandan kapanırken, bugün sınırlı bir toparlanma eğilimi sergiliyor.

Tahvil tarafında da olumlu görünüm sürüyor. TL sabit kuponlu tahvil piyasasında yükseliş ivmesi yavaşlasa da devam ediyor. 10 yıllık tahvil faizi, dün 5 baz puan gerileyerek %30,15 seviyesine indi.

Günün Gündemi: ABD Büyüme Verisi

Piyasaların odağında bugün ABD’de TSİ 16.30’da açıklanacak olan 3. çeyrek büyüme verisi bulunuyor. Daha önce yıllıklandırılmış olarak %3,8 açıklanan büyümenin, Bloomberg anketine göre %3,3 seviyesine revize edilmesi bekleniyor. Bu veri, Fed’e yönelik beklentiler ve küresel risk iştahı açısından yakından izlenecek.

İbrahim Aksoy HSBC Portföy Yönetimi Başekonomisti