Sosyal Medya

Genel

Gönül Tol’dan ABD’ye Uyarı: Trump, Erdoğan’ın Dopingli Benzeri

Middle East Institute Türkiye Programı Direktörü Gonul Tol, Amerikan demokrasisinin tehdit altında olduğuna dair uyarısını açıkça dile getiriyor: Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de 20 yılda inşa ettiği otoriter rejimi, Donald Trump birkaç yıl içinde kurabilir—belki de sürece çoktan başladı.

Gönül Tol’dan ABD’ye Uyarı: Trump, Erdoğan’ın Dopingli Benzeri

Middle East Institute Türkiye Programı Direktörü Gonul Tol, Amerikan demokrasisinin tehdit altında olduğuna dair uyarısını açıkça dile getiriyor: Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de 20 yılda inşa ettiği otoriter rejimi, Donald Trump birkaç yıl içinde kurabilir—belki de sürece çoktan başladı.

Erdoğan’dan Umuda, Hayal Kırıklığına Tol, 2000’li yıllarda Erdoğan’ın ilk yıllarındaki reform vaadinden umutlanmış, yolsuzlukla mücadele ve özgürlüklerin genişletileceği söylemine güvenmişti. Ancak zamanla bu reformların gerçek demokrasiyi güçlendirmek değil, kurumsal denetim mekanizmalarını birer birer zayıflatmak amacı taşıdığını fark etti.

Amerika’da Göz Göre Göre Aynı Senaryo Tol, şimdi benzer sürecin kendi yaşadığı ABD’de çok daha hızlı şekilde hayata geçtiğini görüyor. “İnsanlar Trump’ın dört yılda Erdoğan’ın 20 yılda yaptığını yapamayacağını söylüyor,” diyor Tol. “Ama Erdoğan zayıf başladı, Trump ise güçlü.”

Erdoğan 2002’de iktidara geldiğinde karşısında güçlü bir askeri bürokrasi, yargı ve medya vardı. Trump ise geri dönüşünü, Cumhuriyetçi Parti’nin desteği, yandaş medya ve etkili kurumsal destekle gerçekleştirdi. Göreve döndükten sonraki ilk dört ayında Trump; askeri liderleri değiştirdi, Adalet Bakanlığı’nı siyasi sadakat esasına göre yeniden yapılandırdı, 6 Ocak isyanına karışan 1600’den fazla kişiyi affetti.

Askeriyeden Yargıya Erdoğan Modeli Erdoğan’ın güç konsolidasyonu, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni zayıflatmakla başladı. AB üyelik sürecinde yapılan reformlar bu süreçte meşruiyet kazandı. Ancak perde arkasında, hükümete sadık savcılar aracılığıyla darbe planı suçlamalarıyla generaller hedef alındı.

Yargı da sıradaki hedefti. Erdoğan, anayasal reform adı altında yargı atamaları üzerinde kontrolünü artırdı. Halk, askeri vesayetten kurtulma umuduyla bu reformları destekledi. Ancak sonuç, bağımsız yargı değil, Erdoğan’a tamamen bağlı bir yargı düzeni oldu.

Medya ve Ekonomi Nasıl Ele Geçirildi? Erdoğan, medyayı da baskı altına aldı. Aydın Doğan gibi seküler medya patronlarına rekor vergi cezaları kesildi, kamu ilanları kesildi, şirketler el değiştirerek yandaşlara devredildi.

Ekonomik sistem ise kamu ihaleleri yoluyla şekillendirildi. Beş büyük holding, milyarlarca liralık kamu ihalesiyle ödüllendirildi ve bu şirketler Erdoğan’ı destekleyen medya kuruluşlarını fonladı, çalışanlarını siyasi tercihlere yönlendirdi.

Trump Bu Süreci Hızlandırarak Uyguluyor Tol’a göre Trump benzer bir yolda ilerliyor ama çok daha hızlı:

  • Ordu komutanlarını görevden alıp yerine sadık isimler getirdi
  • Adalet Bakanlığı’nı siyasi müdahaleyle yeniden yapılandırdı
  • FCC ve FTC gibi düzenleyici kurumları yandaşlarla doldurdu
  • Elon Musk gibi iş insanlarına devlet politikası üzerinde geniş etki alanı tanıdı
  • Üniversiteler, STK’lar ve muhalif hukuk firmaları hedefte

Kongre ise işlevini büyük ölçüde yitirmiş durumda. Cumhuriyetçiler sessiz, Demokratlar ise dağınık ve etkisiz.

 

Tol’un Erdoğan’a Olan İnancı Nasıl Kırıldı?

Tol, Erdoğan’a başta karşıt biri olmasa da, demokratik vaatlerine inanmıştı. Türkiye’de birçok insan gibi, ekonomik büyüme ve seçim zaferlerini gerçek meşruiyet olarak görmüştü. Ancak bu kazanımlar, Erdoğan’ın otoriterliğini pekiştirmesine zemin hazırladı.

Bugün Türkiye’de farklı toplumsal kesimlerden insanlar otoriterliğe karşı sokaklarda direniyor. Ancak Tol’a göre, demokrasiyi yeniden inşa etmek, onu korumaktan çok daha zor.

ABD İçin Uyarı: Beklemek Tehlikeli Tol, “Beklemek tehlikeli” diyor. “Erken, kararlı ve toplumsal çapta direnç gösterilmezse ABD de Türkiye gibi karanlık bir yola sürüklenecek.”

Mücadelenin yalnızca politikacıların işi olmadığını belirten Tol, iş dünyasından medya patronlarına, üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin rol üstlenmesi gerektiğini söylüyor. Kültürel çatışmaların ötesine geçilerek, Trump’ın politikalarının yol açtığı ekonomik sıkıntılara da dikkat çekilmesi gerektiğini vurguluyor.

Demokrat Parti için 2026 ara seçimleri kritik bir eşik olabilir. Seçim yenilgisi, Cumhuriyetçi Parti’yi Trump çizgisinden uzaklaştırmaya zorlayabilir. İş dünyası ve medya, otoriterliğin ekonomik maliyetine dikkat çekmeli. Üniversiteler, sivil toplum ve yurttaşlar sessiz kalmamalı.

Tol’un son sözü net: Demokrasi kendini savunmaz. Onu savunmak hepimizin görevi.

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

  • İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Kapanış Raporu

    İş Yatırım global hisse senetleri, emtia ve tahvil pazarında haftayı değerlendirdii

  • CDS piyasası İmamoğlu’nu unuttu

    Merkez Bankası’nın rezerv birikimine yeniden başlaması ve PKK’nın kendini feshetmesi gibi gelişmelerin ardından Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), yaklaşık iki ay sonra ilk kez 300 baz puanın altına geriledi.

  • İmamoğlu’ndan AKP’ye korkunç suçlama: İstanbul’da 15 yılda 85 milyar dolar rant sağladınız

    Tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Yeşil alanları, deprem toplanma alanlarını, askeri alanları imara açtınız, birilerine özel imar verdiniz, şehri katlettiniz, trafiği mahvettiniz. Sadece 15 yılda 130 projede kamu alanlarından ve imar hareketliliğinden birilerine sağladığınız rant tam 85 milyar dolar." dedi.

  • ŞOK: Moody’s ABD’nin Kredi Notunu Düşürdü

    ABD’nin 36 trilyon dolara ulaşan kamu borcu, Moody’s tarafından verilen en yüksek kredi notuna mal oldu. Moody’s, 1919’dan bu yana korunan “Aaa” notunu bir kademe indirerek “Aa1” seviyesine çekti ve ülkenin görünümünü “negatif”ten “durağan”a revize etti.

  • BBVA: Türkiye Sert Bir Duruş mu Yaşayacak?

    BBVA'nın güncel analizine göre, 2025 yılının ilk çeyreği, özellikle iç talebin etkisiyle güçlü bir büyümeye sahne oldu. Ancak Mart ayına ait üretim verileri, tüm temel sektörlerde zayıflama işaretleri gösteriyor. Nisan ayında ise güven endekslerinde hızlı bir bozulma gözlendi. Bu durum, Mart ortasında yaşanan iç siyasi belirsizliklerin ve Nisan ayında başlayan tarife krizinin, ekonomik faaliyetlerde sert bir ayarlamayı tetikleyeceği sinyalini veriyor.

  • SGK bildirdi! Yemek kartları marketlerde geçecek mi?

    Danıştay, milyonlarca çalışanı ilgilendiren önemli bir karara imza attı. İşverenlerin çalışanlara sunduğu yemek kartlarının SGK primi dışında tutulmaya devam edileceği açıklandı. Bu karar, iş dünyasında uzun süredir uygulanan yemek yardımı sistemine yasal güvence kazandırdı.

  • Atilla Yeşilada video: BofA borsaya operasyon mu yaptı? & Ekonomik krizi Erdoğan’ın ahtapotu getirir mi?

    Semih Sakallı'yla söyleşimde BofA'nın hisse satışı ana gündem maddesi oldu.  CHP'ye operasyonların genişlemesinin  önce siyasi, sonra da döviz krizine neden olabileceği anlattım.  Türkiye yol ayrımında, ya tüm derdi olanlara çare bir anayasa yazılacak, ya da Erdoğan Bahçeli ikilisi iyice sertleşip ana muhalefeti tümden  devreden çıkartma yoluna sapacak. Ekonomi ve piyasalar hakkında  bu yol ayrımı aşılmadan gerçekçi tahminler yapılamaz.

  • Gençler işsizlik sarmalında: Kadınlar en büyük kaybeden! Türkiye Avrupa’da birinci sırada

    Gizli İşsizlik Patladı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), 2025’in ilk çeyreğine ait istihdam raporunu yayımladı. Türkiye'de çalışma çağındaki 66 milyon kişiden sadece 22,3 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı çalışıyor. Yani toplumun çoğunluğu çalışıyor gibi görünse de ya kayıt dışı ya da güvencesiz işlerde.

  • TİM Başkanı net konuştu! Yüzde 50 ile çarklar dönmez

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, yüksek faiz oranlarının sanayiye darbe vurduğunu belirterek, "Yüzde 50 faizle üretim yapılmaz. Paranızı faize koyun, uğraşmadan kazanın. Ama biz üretimi, ihracatı seçiyoruz" dedi.

  • FÖŞ’ten Günün Analizi:  Gelişen Piyasalara para girecek mi?

    Bu ikinci tecrübemde Gelişen Piyasalara bu yıl para girecek mi sorusuna cevap aradım.  Çünkü, Türkiye açısından döviz kuru ve dış finansman bağlamında en kritik soru bu.  Doğal olarak, Türkiye’nin kendine özgü şartları, örneğin Erdoğan’ın Kürtlerin sorunlarını çözen bir anayasaya CHP’yi de dahil edip etmeyeceği sorusu ve enflasyonun seyri de sıcak para girişini etkileyecek. Ama, benim tecrübeme göre, para girişlerini öncelikle o varlık sınıfına gösterilen küresel ilgi belirler.

  • Türkiye’nin market devi gençliğe göz kırptı! İndirim mağazasının ismi değişiyor

    Türkiye’nin dört bir yanındaki 4 bin 500 satış noktasıyla hizmet veren Tarım Kredi Marketleri, sürpriz bir kararla ismini değiştiriyor. Yeni dönemde açılacak mağazalar "KOOP" adıyla faaliyet gösterecek. Bu hamleyle sadece tabelalar değil, hedef kitle de değişecek. Mağaza gençlere göz kırptı.

  • İstanbul’dan sonra ilk! Şehire metrobüs geliyor

    Sakarya, İstanbul’dan sonra metrobüse kavuşan ikinci şehir olmaya hazırlanıyor. Şehir hastanesi ile gar meydanı arasında hizmet verecek 19,5 kilometrelik ve 13 duraktan oluşan metrobüs hattında çalışmalar hız kesmeden sürüyor.

  • Gözler o günde! Kritik rapor 22 Mayıs’ta açıklanacak

    Merkez Bankası yeni enflasyon tahminlerini açıklıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025’in ikinci Enflasyon Raporunu 22 Mayıs Perşembe günü kamuoyuna sunacak. Toplantı, İstanbul Finans Merkezi’nde saat 10.30’da başlayacak.

Benzer Haberler