Genel
Genç Çalışanlar Ne İstiyor? Z ve Y Kuşağının Kariyer Beklentileri Değişiyor
Z ve Y kuşağı için başarılı bir kariyer artık sadece yönetici olmak anlamına gelmiyor. Genç çalışanlar için gelişim fırsatları, sürekli öğrenme imkânı ve yaptıkları işin anlamlı olması çok daha değerli. Z kuşağının sadece yüzde 6’sı kariyer hedefi olarak liderlik pozisyonlarına ulaşmayı görüyor. Bu durum bir hırs eksikliğinden değil, iş-yaşam dengesi, kişisel gelişim ve iş tatmini gibi unsurların öncelik kazanmasından kaynaklanıyor.

Deloitte’un 44 ülkede 23.482 katılımcıyla gerçekleştirdiği “2025 Z ve Y Kuşağı Anketi”, iş dünyasında hızla yükselen genç neslin değişen kariyer anlayışını, değerlerini ve iş yaşamı beklentilerini ortaya koydu. 1983–1994 arası doğan Y kuşağı ve 1995–2006 arası doğan Z kuşağı, 2030 yılı itibarıyla küresel iş gücünün yüzde 74’ünü oluşturacak.
Gençler için kariyer artık sadece makam değil
Z ve Y kuşağı için başarılı bir kariyer artık sadece yönetici olmak anlamına gelmiyor. Genç çalışanlar için gelişim fırsatları, sürekli öğrenme imkânı ve yaptıkları işin anlamlı olması çok daha değerli. Z kuşağının sadece yüzde 6’sı kariyer hedefi olarak liderlik pozisyonlarına ulaşmayı görüyor. Bu durum bir hırs eksikliğinden değil, iş-yaşam dengesi, kişisel gelişim ve iş tatmini gibi unsurların öncelik kazanmasından kaynaklanıyor.
Ankete katılan gençlerin çoğu, haftada en az bir kez kariyer becerilerini geliştirmek için zaman ayırdığını belirtiyor.
İyi bir yönetici nasıl olmalı?
Katılımcılar, yöneticilerinden ilham veren, destekleyici ve aynı zamanda sınır koyabilen liderlik sergilemelerini bekliyor. Ancak gerçeklik, çoğu yöneticinin yalnızca günlük iş takibiyle ilgilendiğini gösteriyor. Bu da mentorluk eksikliği ve çalışan bağlılığında düşüşe yol açıyor.
Yapay zekâya hem güven hem kaygı var
Z ve Y kuşaklarının yarısından fazlası yapay zekâ araçlarını aktif şekilde kullanıyor. Teknoloji; içerik üretimi, proje yönetimi ve veri analizi gibi alanlarda verimliliği artırırken, aynı zamanda düşük ve orta düzey pozisyonların ortadan kalkacağına dair kaygılar yaratıyor.
Katılımcılar, gelecekte teknik beceriler kadar empati ve liderlik gibi insani becerilerin de önemli olacağı görüşünde birleşiyor.
Mutluluğun formülü: Anlam, denge ve değer uyumu
Genç kuşaklar için işyerindeki mutluluk, sadece yüksek maaşla sağlanmıyor. Yaptıkları işin kişisel değerlerle örtüşmesi (anlam), ruhsal ve fiziksel iyi oluş halleri (well-being) ile iş-yaşam dengesi, iş yerindeki mutluluğun üç temel ayağını oluşturuyor.
Katılımcıların dörtte biri, işinden anlam çıkaramadığında iş değiştirmeyi seçtiğini, yüzde 40’ı ise kişisel değerleriyle uyuşmayan iş veya işverenleri reddettiğini belirtiyor.
Maddi güven eksikliği yaygın
Anketin dikkat çeken sonuçlarından biri de gençlerin artan finansal kaygıları. Z kuşağının yüzde 48’i, Y kuşağının ise yüzde 46’sı kendini maddi olarak güvende hissetmiyor. Katılımcıların yarısı maaştan maaşa yaşadığını, üçte biri ise temel harcamalarını karşılamakta zorlandığını ifade ediyor. Bu ekonomik stres, doğrudan mutluluk ve mental sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.
Üniversite eğitimi sorgulanıyor
Her üç gençten biri üniversite eğitimine devam etmeme kararı aldığını söylüyor. Bunun başlıca nedenleri arasında yüksek maliyetler, eğitim yatırımlarının geri dönüşüne dair kuşkular ve pratik beceri eksikliği yer alıyor. Gençler artık daha çok mesleki eğitim, staj ve alternatif kariyer yollarına yöneliyor.
Çevre bilinci iş seçiminde belirleyici
Z ve Y kuşakları çevreye duyarlılığı bir değer olarak görmekle kalmıyor, aynı zamanda tüketim ve kariyer tercihlerinde de çevresel politikaları dikkate alıyor. Katılımcıların üçte biri, çevre politikalarını yeterli bulmadığı bir iş teklifini reddettiğini söylüyor. Ayrıca büyük çoğunluk, sürdürülebilir ürünler için daha fazla ödeme yapmaya istekli.
Sürekli stres altındalar
Ankete katılanların önemli bir bölümü sürekli stres altında olduğunu ifade ediyor. Z kuşağının yüzde 40’ı ve Y kuşağının yüzde 34’ü kendini sık sık kaygılı veya tükenmiş hissediyor.
Stresin başlıca kaynakları arasında uzun çalışma saatleri, emeğin görünmemesi, takdir eksikliği, adaletsiz karar alma süreçleri ve aşırı iş yükü öne çıkıyor.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]