Genel
El Şara Suriye’yi bölünmekten kurtarabilir mi?
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa dokuz aydır devlette kontrolü ele geçirmiş halde, dış politikada önemli kazanımlar elde etti. Ancak ülke içinde sürmekte olan mezhepsel ve etnik ayrışma, Şaraa’nın birleştirici söylemlerini zayıflatıyor. Kürtlerin özyönetim talepleri, Sünni muhalif milislerin Alawilere yönelik eylemleri, Druze topluluğunun ayrılık çağrıları gibi gelişmeler, Suriye’nin bölünmesi riskini görünür kılıyor.

Şaraa Diplomasiyle İyi Başladı Ama Bölünme Riski Giderek Büyüyor
Özet:
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa dokuz aydır devlette kontrolü ele geçirmiş halde, dış politikada önemli kazanımlar elde etti. Ancak ülke içinde sürmekte olan mezhepsel ve etnik ayrışma, Şaraa’nın birleştirici söylemlerini zayıflatıyor. Kürtlerin özyönetim talepleri, Sünni muhalif milislerin Alawilere yönelik eylemleri, Druze topluluğunun ayrılık çağrıları gibi gelişmeler, Suriye’nin bölünmesi riskini görünür kılıyor.
Diplomasi Zaferleri, İç Sorunların Gölgesi
Ahmed el‑Şaraa, Beşar Esad yönetiminin çöküşünün ardından iktidarı devraldıktan sonra yurtdışından tanınırlık kazandı. Riyad’da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşme ve ABD yaptırımlarının çoğunun kaldırılması, uluslararası alanda önemli adımlar olarak kaydedildi. Ayrıca, Eylül ayında New York’ta BM Genel Kurulu’na katılması beklenen Şaraa, bu yönüyle “savaş lordundan devlet adamına dönüş” vizyonunun sembollerinden biri haline geldi.
Fakat dış zaferler, şehir sokaklarında yankı kapmıyor. Suriye’nin 14 yıllık iç savaşı sırasında zedelenen mezhepsel bağlar yeniden yüzeye çıktı. Şaraa’nın “herkes için devlet” söylemi iç cepheyi birleştirmeye yetmeyebilir.
Druze Bölgesi: Ayrılık Çağrıları ve İsrail Etkisi
Güneydeki Süveyde bölgesinde, Druze topluluğu ile hükümet güçleri arasında Temmuz ayında çıkan çatışmalar sonrası bağımsızlık talepleri yükseldi. Ruhani lider Hikmet el‑Haciri, Hükümet destekli Bedevi milisleri “Druzelere yönelik tasfiye çabasıyla” suçladı ve İsrail’i Süveyde’ye yapılan saldırılarla bağlantılı olarak destekledi.
Bölgede Druze silahlı unsurlar kontrol noktaları kurmakta, yolları denetlemekte ve yerel konseyleri yönetmekte. Geçtiğimiz ay yapılan protestolarda Druze bayrağı ile İsrail bayrağı birlikte kullanıldı; halk “bağımsızlık” çağrısı yaptı.
Suriye hükümeti bu çağrıları reddediyor. Şaraa, federalizm ya da yerel özerklik taleplerinin “ülkenin bölünmesi” anlamına gelmeyeceğini söyledi, ancak bu söylem toplumsal güvensizliği gidermiyor.
Kürt Talepleri: Anayasal Tanıma İstiyoruz
Kuzeydoğu Suriye’deki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Mart ayında varılan anlaşmanın uygulamaya geçmemesinden dolayı tepkili. Bu anlaşma, merkezi hükümetin enerji, elektrik ve gaz gibi altyapı varlıkları üzerindeki kontrolü yeniden kazanmasını öngörüyordu.
Ancak Kürt liderler, Şaraa’nın onayladığı geçici anayasanın azınlık haklarını yeterince güvence altına almadığını söylüyor. SDG temsilcisi Abdelwahab Khalil “sadece askeri entegrasyon yeterli değildir” derken, siyasi eşitlik ve anayasal tanıma talebini vurguluyor.
Türkiye’nin Baskısı ve Belirsiz ABD Konumu
Türkiye, Şaraa rejiminin önemli bir destekçisi haline geldi ve özellikle SDG’nin bölgedeki özerk yapısı Ankara için ciddi tehdit olarak görülüyor. Türk makamlarının SDG’ye yönelik olası askeri operasyon seçeneklerini gündeme getirdiği, eğitim ve mühimmat desteği sağladığı belirtiliyor.
Şam yetkilileri, Türk tarafının saldırı planlarını bazı görüşmelerin tamamlanmasına kadar ertelediğini ifade ediyor. Ancak “yıl sonuna kadar” bir dönemin kritik olduğunu belirten bir üst düzey kaynak, ABD tarafının da Türkiye’ye kırmızı ışık yakmadığı yönünde işaretler olduğunu söylüyor.
ABD yönetimi resmi olarak “Suriye’nin geleceğinin Suriyelilerin tercihiyle belirlenmesini” savunsa da, dünya kamuoyu Şaraa’nın mevcut zamanda bu etkileşimi dengeli yönetebilip yönetemeyeceğini sorguluyor.
Alawite Topluluğunda Korku ve Güvensizlik
Türkiye’nin kuzey kıyılarında ve Lazkiye çevresinde yoğun yaşayan Alawiler, Mart’taki katliamlarla büyük yara aldı. Sünni milislerin uyguladığı şiddet, topluluğun “varlıklarının tehdit altında olduğu” hissini pekiştirdi.
Qardaha köyü ve Jableh gibi Alawite nüfusun yoğun olduğu yerlerde, gençler üniversiteye gitmekten kaçınıyor; kontrollü geçiş noktalarında taciz, kaçırılma iddiaları gündemde. Hükümet, bu iddiaları birkaç kez reddetti ama insan hakları örgütleri olayı araştırmaya çağırıyor.
Diaspora Alawileri, yurt dışındaki inisiyatifleriyle Suriye’nin federal, ya da en azından yerel özerkliğe dayalı yeniden yapılandırmayı destekliyor. ABD’de kurulan Alawite Derneği, uluslararası kamuoyundan koruma talep ediyor.
Azınlıkların Koordinasyonu
Geçtiğimiz Ağustos ayında 400’e yakın temsilci — Kürtler, Druze ve Alawitler dahil — Hesake kentinde toplanarak azınlıkların anayasal haklarının güvence altına alındığı yeni, yerelleştirilmiş bir Suriye devleti çağrısı yaptılar.
Büyük Alawite lider Ghazal Ghazal toplantıda Şaraa’nın “aşırı dini ideolojiyi” dayattığını ve bu durumun azınlıkların varlığını tehdit ettiğini söyledi. Propagandadan öte, bu toplantılar “azınlıkların birleşik sesi” genelinde bir çanaktan yükselen alarm niteliğinde.
Hıristiyanlar: Korunuyor Ama Korku Hâlâ Var
Batı Suriye’deki Hıristiyan bölgeleri nispeten daha huzurlu; Wadi al‑Nasara gibi yerlerde günün olağan akışı sürüyor. Fakat Dweileh’de Haziran ayında bir kiliseye yapılan intihar bombası saldırısı, topluluğun güvensizlik duygusunu derinleştirdi.
“Kimse artık kendini güvende hissetmiyor,” diyen mahalle esnafı Saeed Bassolo’nun sözleri, Hıristiyan azınlıkların sadece saldırılardan değil, hukuk, hareket özgürlüğü ve geleceğe dair umutsuzluktan da endişe ettiklerini gösteriyor.
Şaraa’nın Seçim Oyunu: Varlığını Sınırlandırabilir
Andrew Tabler gibi Ortadoğu uzmanlarına göre, Şaraa’nın dış başarıları ve uluslararası tanınma tek başına yeterli değil. Eğer azınlıklarla gerçek ve kalıcı anlaşmalar yapılmazsa, Şaraa yönetimi sadece ülkenin bir bölümünü fiilen kontrol edebilecek konuma düşebilir.
Kürt bölgesinin statüsü, Druze’ın özerklik talepleri ve Türkiye’nin SDG’ye yaklaşımı gibi hususlar, Şaraa’nın iç politikasını ve dış meşruiyetini şekillendirecek.
Kaynak: Reuters
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan haftalık strateji raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Bize e-mail atın: [email protected]
Abonelik ücretlidir ve sadece kurumlara hitap eder. Yatırım tavsiyesi içermez.