Sosyal Medya

Genel

Dorian Jones: Trump’tan Rusya’ya Yeni Yaptırım Tehdidi: Türkiye Hedef Olur mu?

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile ticaret yapan ülkelere yönelik ikincil yaptırımlar uygulayacağını açıklarken, gözler bu ticarette önemli bir aktör olan Türkiye’ye çevrildi. Ankara, hem Washington hem de Moskova ile ilişkilerini korumaya çalışırken, kritik bir denge oyununda.

Dorian  Jones:  Trump’tan Rusya’ya Yeni Yaptırım Tehdidi: Türkiye Hedef Olur mu?

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile ticaret yapan ülkelere yönelik ikincil yaptırımlar uygulayacağını açıklarken, gözler bu ticarette önemli bir aktör olan Türkiye’ye çevrildi. Ankara, hem Washington hem de Moskova ile ilişkilerini korumaya çalışırken, kritik bir denge oyununda.

Türkiye, Rusya Ticaretinde Üçüncü Büyük Ortak

Ankara, Ukrayna savaşı sonrası Rusya’ya uygulanan Batı yaptırımlarına taraf olmadı. Türkiye, BM yaptırımları dışındaki hiçbir sınırlamayı tanımadığını savunurken, 2024 itibarıyla Rusya’nın en büyük üçüncü ihracat pazarı haline geldi. Bu ticarette başlıca kalemler ise doğalgaz, petrol ürünleri ve tahıl.

Ancak Trump’ın son açıklamaları, bu pozisyonu daha fazla sürdürmenin maliyetli olabileceğini gösteriyor.

ABD Başkanı, 28 Temmuz’da İskoçya ziyareti sırasında yaptığı basın toplantısında şunları söyledi:

“Bugünden itibaren 10 ya da 12 günlük yeni bir süre tanıyorum. 50 gün beklemeye gerek yok. Cömert davranmak istedim ama bir ilerleme görmüyoruz.”

Trump, Ukrayna’daki savaşı bitirme girişimlerinin başarısız olduğunu itiraf ederken, sabrının tükendiğini belirtti. 8 Ağustos’u işaret eden Başkan, bu tarihten itibaren Rusya ile ticareti sürdüren ülkelere ikincil yaptırımların gelebileceği sinyalini verdi.

“Petrol Ürünlerinde Türkiye Büyük Alıcı”

ACAMS analisti George Voloshin, gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

“Trump’ın sözlerini ciddiye alırsak, Rusya bütçesi için kritik olan tüm emtiaları ithal eden ülkeler hedefte olmalı. Bu da ham petrol başta olmak üzere Çin, Hindistan ve elbette Türkiye’yi kapsıyor.”

Voloshin, Türkiye’nin sadece Rus petrol ürünlerini almadığını, aynı zamanda bu ürünleri rafinerilerde işlediğini de belirtiyor:

“Türkiye, TurkStream üzerinden yoğun şekilde doğalgaz alıyor ve rafinerilerinde Rus petrolü işliyor. Rus enerji kaynaklarına yüksek derecede bağımlı.”

Erdoğan’ın Denge Oyunu: Bir Yanda Zelenski, Diğer Yanda Putin

Türkiye, savaş boyunca hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerini koruyan nadir ülkelerden biri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye siyasi ve askeri destek sunarken, aynı zamanda Putin’le ekonomik ve diplomatik iş birliğini derinleştirdi.

Erdoğan, geçtiğimiz ay İstanbul’da Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine ikinci kez ev sahipliği yaptı. Bu girişimler, Trump’ın da takdirini kazandı.

Erdoğan’ın bu çift yönlü stratejisi, Batılı müttefikleri tarafından zaman zaman eleştirilse de, Türkiye’nin jeopolitik konumu ve askeri önemi nedeniyle geniş çaplı bir baskıya dönüşmedi.

Washington’daki Foundation for Defense of Democracies uzmanı Sinan Ciddi şöyle diyor:

“Türkiye, Rusya yaptırımlarında bazı yönlerden muaf tutuldu. Ama Trump’ın ne yapacağını kimse öngöremez. Bu yönetim öngörülebilir değil. Geçmişte olanlar, gelecekte olacakların garantisi değil.”

Ciddi, Erdoğan’ın Rusya’ya olan yüksek bağımlılığı nedeniyle bu sefer manevra alanının dar olabileceğini belirtiyor:

“Erdoğan, doğalgaz, nükleer enerji ve ticaret üzerinden Moskova’ya bu kadar bağımlı hale gelmemeliydi. Bu bir tercihti. Şimdi bunun bedelini ödeyebilir.”

Atilla Yeşilada: “Trump 10.000 mil uzakta. Bu insanlar bizim komşumuz.”

Global Source Partners analisti Atilla Yeşilada, Türkiye’nin sınırlı hareket alanına dikkat çekiyor:

“Putin biliyor ki, Trump ne isterse istesin, Türkiye Rusya ve İran’a karşı askeri veya yaptırım uygulayıcı pozisyonda yer almaz. Bunlar Türkiye’nin kırmızı çizgileri. Yapamayız.”

“Trump 10.000 mil uzakta. Bu insanlar bizim komşumuz,” diyen Yeşilada, Türkiye’nin ekonomik ilişkilerle Putin için bir tehdit değil, aksine bir fırsat olduğunu savunuyor:

“Putin, Türkiye’yi doğrudan Batı’ya karşı kullanmasa bile, Batı’yla yapmak istemediği şeyleri Türkiye üzerinden gerçekleştirebileceği bir ekonomik ortak olarak görüyor.”

Yeşilada’ya göre Trump’tan enerji konusunda da baskı gelebilir:

“Trump Türkiye’ye, ‘Benden enerji al’ gibi teklifler yapabilir. Ama daha oraya gelmedik. Şu anda Türkiye’nin Rus gazını ikame edecek alternatifi yok.”

Trump LNG ile Avrupa’yı Zorlarken Türkiye’ye de Sıra Gelebilir

Trump, Avrupa Birliği’ni Amerikan sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) alımına yönlendirmede başarılı oldu. Benzer baskıların Türkiye’ye yönelmesi, enerji altyapısına ve ekonomi politikasına ağır bir yük getirebilir.

Her ne kadar Türkiye beş LNG terminaline sahip ve kapasite fazlası olsa da, mevcut doğalgaz altyapısı ve depolama sistemleri büyük ölçüde Rus enerji kaynaklarına göre inşa edilmiş durumda.

Dahası, Mersin Akkuyu’da Rusya’nın inşa ettiği nükleer santral, tamamlandığında Türkiye’nin enerji ihtiyacının %20’sini karşılayacak.

Bu da Erdoğan’ın Moskova ile olan ilişkilerinde sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli bağımlılıklar da yarattığını gösteriyor.


Sonuç: Erdoğan Yine Denge Kurmaya Çalışıyor

Erdoğan yönetimi, geçmişte Trump’la yakın ilişkiler ve bölgesel ağırlığını kullanarak Rusya ile olan ticari ilişkilerini korumayı başardı. Ancak bu kez Trump’ın sert ve öngörülemez tavrı, Türkiye’yi daha zor tercihlerle karşı karşıya bırakabilir.

Trump yönetimi, yaptırımlardan muafiyet vermemeye karar verirse, Türkiye için Rusya’yla ilişkileri sürdürmekle Amerikan baskısına direnmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalacağı yeni bir dönem başlayabilir.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler