Dünya Ekonomisi
Daron Acemoğlu Uyarıyor: “Yapay Zekâ Devrimi” Yerine “Vasat Otomasyon” Tehlikesi
Nobel ödüllü ekonomist Daron Acemoğlu, yapay zekânın tüm işleri elinden alacağı bir gelecekten çok, verimliliği artırmadan insan emeğini değersizleştiren bir “yarım otomasyon” döneminden korkuyor. MIT profesörüne göre, şirketler gösteriş uğruna yapay zekâya yatırım yaparken üretkenliği düşürüyor ve anlamlı insan emeğini ortadan kaldırıyor.

Nobel ödüllü ekonomist Daron Acemoğlu, yapay zekânın tüm işleri elinden alacağı bir gelecekten çok, verimliliği artırmadan insan emeğini değersizleştiren bir “yarım otomasyon” döneminden korkuyor. MIT profesörüne göre, şirketler gösteriş uğruna yapay zekâya yatırım yaparken üretkenliği düşürüyor ve anlamlı insan emeğini ortadan kaldırıyor.
“Verimlilik Yok, İşler Kayboluyor”
MIT profesörü Daron Acemoğlu, yıllardır “so-so automation” (eh işte otomasyon) adını verdiği bir tehlikeye dikkat çekiyor.
Bu kavram, işten çıkarmalara yol açan ama üretkenliği artırmayan teknolojileri tanımlıyor — tıpkı otomatik müşteri hizmetleri sistemleri veya marketlerdeki self-servis kasalar gibi.
Acemoğlu’na göre, bu tür teknolojiler yalnızca şirketlerin maliyetlerini kısarken toplumsal refahı azaltıyor, çünkü insanlar işsiz kalıyor ama ekonomiye yeni değer eklenmiyor.
ChatGPT-5 Dönemi: Beklenti Büyük, Sonuç Belirsiz
ChatGPT-5’in Ağustos’taki lansmanı, yapay zekânın artık “doygunluk noktasına” ulaşıp ulaşmadığı tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
McKinsey’in 2025 araştırmasına göre şirketlerin yalnızca %1’i yapay zekâyı iş süreçlerine tam entegre etmiş durumda; buna rağmen neredeyse hepsi yatırımını artırmayı planlıyor.
Acemoğlu bu durumu şöyle özetliyor:
“Yapay zekâya gereğinden fazla hype yaratıldığında, firmalar ne işe yaradığını bilmeden her süreci otomatikleştirmeye çalışıyor. Sonuçta üretkenlik artmıyor, tam tersine zarar gören işletmeler ve işsiz kalan insanlar ortaya çıkıyor.”
“Klarna” ve “Self Servis Kasalar”: Verimsiz Otomasyonun Örnekleri
İsveç merkezli fintech şirketi Klarna, yapay zekâ hevesine kapılan firmalara çarpıcı bir örnek oldu.
Şirket, müşteri hizmetleri ekibini yapay zekâ botlarıyla değiştirmeye çalıştı ancak yoğun şikâyetler üzerine 18 ay sonra geri adım attı.
Benzer şekilde, self-servis kasalar da perakende sektöründe maliyetleri düşürse de müşteri memnuniyetini ve güvenliği olumsuz etkiledi.
ABD’de 2019–2023 arasında yaklaşık 300 bin kasiyer işini kaybetti.
Buna rağmen yapılan araştırmalar, self-servis kasaların yatırım getirisinin hâlâ belirsiz olduğunu gösteriyor; zira hırsızlık oranları artarken, bakım maliyetleri de yükseliyor.
“Yapay Zekâ Denemeleri Verimliliği Artırmadı”
MIT bağlantılı araştırmacıların yayımladığı bir çalışmaya göre, şirketlerde yapılan yapay zekâ pilot projelerinin %95’i hiçbir ölçülebilir verimlilik kazancı sağlamadı.
Acemoğlu, bu durumu “yetersiz otomasyon” olarak tanımlıyor:
“Otomasyonun yanlış alanlara uygulanması, hem işletmelere zarar verir hem de çalışanların üretkenliğini yok eder.”
“Gerçek Dönüşüm İçin Yeni Mimari Gerekiyor”
Uzmanlara göre bugünkü yapay zekâ sistemleri hâlâ akıl yürütme ve sürekli öğrenme kapasitesinden yoksun.
Bunun nedeni, daha fazla veriyle beslemenin ötesinde temel mimari sınırlamalar.
Bu eksiklikler aşılmadıkça, “tam dönüşüm” yaratacak bir yapay zekâ dalgası beklemek gerçekçi değil.
Buna rağmen sektör, “otonom yapay zekâ ajanları”nı (AI agents) yeni kurtarıcı olarak görüyor.
Ancak danışmanlık şirketi Gartner, piyasada “ajan” etiketi taşıyan binlerce üründen sadece 130’unun gerçekten otonom olduğunu belirtiyor.
“İşten Çıkarmalar Kadar, Yanlış Uygulamalar da Tehlikeli”
Toronto Üniversitesi’nden Prof. Kristina McElheran, sorunun teknolojiden ziyade uygulama hatalarında yattığını söylüyor:
“Yapay zekânın kendisinden çok, onu nasıl uyguladığımız, hangi sosyal ve ekonomik koşullarda hayata geçirdiğimiz belirleyici. Vergi ve istihdam politikaları bu çerçeveyi oluşturmazsa, sonuç hep ‘so-so’ olur.”
McElheran’ın Stanford’lu ekonomist Erik Brynjolfsson ile yürüttüğü araştırma, şirketlerin AI kullanımında kısa vadede verimlilik düşüşü yaşadığını, ancak doğru uygulamalarla uzun vadede J-eğrisi şeklinde toparlandığını ortaya koydu.
Acemoğlu’nun Mesajı: “Şirketinizi Otomatikleştirmeyin, Güçlendirin”
Acemoğlu, yöneticilere şu çağrıyı yapıyor:
“Yapay zekâyı rastgele bir baharat gibi serpmeyin. Şirketinizin ve çalışanlarınızın güçlü yanlarını düşünün, teknolojiyi bunları büyütmek için kullanın, yerine koymak için değil.”
Ona göre, otomasyonun amacı insan emeğini yok etmek değil, insan üretkenliğini artırmak olmalı. Aksi halde, ekonomi yalnızca verimlilik değil, anlamlı çalışma kültürünü de kaybedecek.
Kaynak: Bloomberg
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]