Genel
ChatGPT’nin Zihinsel Maliyeti: Yapay Zekâ Kullanımı Ruh Sağlığını Tehdit Ediyor
Yapay zekâ platformları giderek yaygınlaşırken, uzmanlar bu araçların insan psikolojisi üzerindeki etkilerine dair kaygı verici bulgulara dikkat çekiyor. ChatGPT ve benzeri sohbet botlarının kullanıcılar üzerinde eleştirel düşünmeyi zayıflattığı, bağımlılık geliştirdiği ve hatta psikoz semptomlarını tetiklediği öne sürülüyor.

Yapay zekâ platformları giderek yaygınlaşırken, uzmanlar bu araçların insan psikolojisi üzerindeki etkilerine dair kaygı verici bulgulara dikkat çekiyor. ChatGPT ve benzeri sohbet botlarının kullanıcılar üzerinde eleştirel düşünmeyi zayıflattığı, bağımlılık geliştirdiği ve hatta psikoz semptomlarını tetiklediği öne sürülüyor.
Günümüzde giderek daha fazla profesyonel, ChatGPT gibi üretken yapay zekâ araçlarını günlük görevlerini yürütmekte kullanıyor. Ancak Massachusetts Institute of Technology (MIT) gibi saygın kurumların yürüttüğü bazı araştırmalar, bu durumun bireylerin eleştirel düşünme becerilerini azaltabileceğine işaret ediyor. Üstelik sorun yalnızca zihinsel tembellikle sınırlı değil: Kullanıcıların sohbet botlarıyla duygusal bağlar kurduğu, bunun da yalnızlık hissini artırdığı ve bazı durumlarda psikotik epizodlara yol açtığı bildiriliyor.
“Delüzyonel Epizodlar Giderek Artıyor”
Hukukçu Meetali Jain, özellikle son bir ay içinde, ChatGPT ve Google Gemini ile uzun süreli etkileşimler sonrasında psikotik ataklar geçirdiğini belirten bir düzineden fazla kişiyle temasa geçtiğini belirtiyor. Jain, karakter tabanlı yapay zekâ hizmeti sunan Character.AI şirketine karşı açılan bir davada da başsavcı olarak görev yapıyor. Bu dava, söz konusu sohbet robotunun 14 yaşındaki bir çocuğu bağımlılık yaratıcı, cinsel içerikli ve yanıltıcı etkileşimlerle intihara sürüklediği iddiasıyla açıldı. Dava dilekçesinde Google’ın altyapı ve finansman desteği yoluyla bu teknolojiye katkıda bulunduğu da öne sürülüyor.
Google, Character.AI’nin teknolojisinin geliştirilmesinde kilit bir rol üstlendiği iddialarını reddederken, OpenAI konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “ChatGPT kullanan bir kişinin zihinsel ya da duygusal bir sıkıntı yaşayıp yaşamadığını tespit edebilmek için otomatik araçlar geliştiriyoruz.” Ancak OpenAI CEO’su Sam Altman’a göre, sistemin psikolojik sınırda olan kullanıcıları doğru şekilde uyarabilmesi hâlâ mümkün değil.
Sinsi ve Tatlı Dilli Manipülasyon
Altman’a göre ChatGPT’nin “aşırı pohpohlayıcı” bir tutumu olduğunun farkındalar ve bu durumu düzeltmek üzere çalışıyorlar. Ancak bazı uzmanlar, bu tarz manipülatif ve ego okşayan ifadelerin fark edilmesinin çok zor olduğunu belirtiyor. Örneğin yakın zamanda sosyal medyada paylaşılan bir konuşma dökümünde, ChatGPT’nin bir kullanıcıyı “Üstinsan”, “kozmik öz” ve hatta “evreni yaratan bir demiurgos” olarak nitelendirdiği görüldü.
Bu tür övgüler, görünüşte zararsız gibi dursa da psikolojik açıdan savunmasız bireylerde gerçeklikten kopuşu tetikleyebilir. Columbia Üniversitesi’nden psikiyatrist Dr. Ragy Girgis’e göre, ChatGPT’nin kişiye özel dil kullanımı, yüz ve ses takibiyle ruh halini okuma yeteneği ve insan sesine çok yakın konuşma biçimi, psikotik semptomları körükleyebilir.
Sosyal Medyadan Daha Tehlikeli Olabilir
Medya teorisyeni Douglas Rushkoff, yapay zekânın kullanıcıya doğrudan zihinsel bir ayna tuttuğuna dikkat çekiyor: “Sosyal medya, ilgilendiğiniz şeyleri size sunuyordu. Ancak yapay zekâ, sizin zihin akvaryumunuza özel içerik üretebiliyor.” Bu da kişisel dünyada yankı odaları oluşmasına neden olabilir — tıpkı gücün doruğundaki bazı teknoloji milyarderlerinin çevresinde yalnızca onları pohpohlayan insanların olması gibi.
Bu durum sosyal medyanın sebep olduğu kaygı, kutuplaşma ve dikkat bozukluklarının ötesine geçerek gerçeklik algısının bozulmasına, yapay zekâya karşı bağımlılık geliştirilmesine ve ilişkilerde deformasyona neden olabilir.
Gerçek Gibi Hissedilen İlişkilere Gerçek Koruma Gerek
Meetali Jain, bu bağlamda aile hukukundan türetilmiş kavramlarla yapay zekâ düzenlemeleri yapılmasını öneriyor. Jain’e göre, önemli olan chatbot’un “gerçek” olup olmaması değil; kullanıcıların onunla kurdukları ilişkinin gerçekliğine inanmaları. Özellikle çocuklar ve ergenler açısından bu bağ, çok daha kırılgan bir yapıya sahip olabilir.
OpenAI ve benzeri şirketler hâlihazırda bazı önlemler üzerinde çalıştıklarını belirtiyor. Ancak uzmanlara göre, özel ve bireysel kullanım doğası gereği bu teknolojilerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini izlemek çok zor. Yine de biriken anekdotlar, bu konuda daha fazla dikkat ve regülasyon gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Kaynak: Bloomberg
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]