Sosyal Medya

Ekonomi

Yalçın Karatepe: “Asgari Ücret 22 , Açlık Sınırı 25 Bin; Bu Bir Utanç Tablosu”

CHP'nin ekonomisinin başındaki isim Prof. Dr. Yalçın Karatepe Para Analiz'e konuştu

Yalçın Karatepe: “Asgari Ücret 22 , Açlık Sınırı 25 Bin; Bu Bir Utanç Tablosu”

PARA ANALİZ ÖZEL- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Eylül ayında açıklamayı planladığı yeni programıyla birlikte Türkiye ekonomisine yönelik köklü bir dönüşüm vaadinde bulunuyor. Programın hazırlık sürecini doğrudan yürüten CHP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Para Analiz’e verdiği özel röportajda, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik darboğazı, yapısal sorunları ve çözüm önerilerini detaylarıyla Berna Can’a anlattı.

Prof. Dr. Karatepe, sadece kısa vadeli krizlere değil, Türkiye ekonomisinin uzun yıllardır biriken temel sorunlarına odaklandıklarını belirtirken; üretimden sanayiye, genç işsizliğinden tarıma kadar geniş bir yelpazede hazırladıkları politikaları kamuoyuna ilk kez Para Analiz’e açıkladı.

 

 “Türkiye’nin yapısal sorunlarını masaya yatırdık, dünyayı doğru analiz ettik”

CHP’nin ekonomi programı üzerine uzun süredir çalıştıklarını vurgulayan Karatepe, hazırlık sürecinde yalnızca Türkiye’yi değil, dünya ekonomisindeki büyük değişimleri de dikkate aldıklarını şu sözlerle anlattı:

“Biz kapsamlı bir analiz yaptık. Bugün küreselleşme sona ermiş durumda, ulusal çıkarların ve devlet müdahalelerinin yeniden önceliklendiği bir dönemdeyiz.

‘Türkiye’nin Ekonomik Kaderi Değişebilir’

Kapitalist sistemin klasik araçlarının sorgulandığı bir zamandayız. Türkiye’nin ekonomik krizine sadece yüksek enflasyon, işsizlik ya da döviz kurları gibi yüzeysel göstergeler üzerinden değil, çok daha derinlemesine bakıyoruz. Çünkü Türkiye’nin çok daha köklü ve kalıcı yapısal sorunları var.”

 “Altıncı Bölgeden Beşinciye Çıkan Yatırımcı Neredeyse Yok”

Prof. Dr. Karatepe’ye göre Türkiye, üretim kapasitesi düşük, ithalata aşırı bağımlı bir ekonomik yapıya sıkışmış durumda:

Sanayileşme Türkiye İçin Yeniden Stratejik Öncelik Olmalı

“Türkiye’de sanayileşme yıllardır ihmal ediliyor. Herkes yüksek teknolojili ürün ihracatından bahsediyor ama ortada bir sanayi politikası yok. Teşvik sistemine baktık; yıllardır bölgelere teşvik veriliyor ama altıncı bölgeden beşinciye çıkan neredeyse yok. Bu çok net bir başarısızlıktır. Türkiye sadece az ihracat yapıyor değil, çok fazla ithalat yapıyor. Biz üretimde dışa bağımlılığı nasıl azaltırız, ürün bazında dış ticaret açığını nasıl kapatırız sorularına yanıt aradık.”

 “Tekstil sektörü neden terk ediliyor?”

CHP’nin ekonomi programında “emek yoğun sektörlerin yeniden değerlendirilmesi” de önemli bir başlık. Karatepe, tekstil sektörünün Türkiye için hâlâ stratejik olduğunu belirtiyor:

“Bugün herkes tekstilden çıkalım diyor ama orada 1 milyondan fazla insan çalışıyor. Kadın istihdamının en yoğun olduğu alanlardan biri. Denizli’de 30 yıllık fabrikalar kapanıyor. Tekstilciler kur artsın, işçilik ucuzlasın diyor ama bu sürdürülebilir bir strateji değil. Lojistik avantajımızı, zamanında teslim kabiliyetimizi, kalite ve marka gücümüzü kullanarak bu sektörü yeniden rekabetçi hale getirmeliyiz. Biz tüm taraflarla görüşerek, bu alanlara gerçekçi çözümler geliştirdik.”

 “Gençler ülkeyi terk etmek istiyor çünkü gelecek umudu yok”

CHP’nin gençler için planları da oldukça kapsamlı. Karatepe, gençlerin yaşadığı umutsuzluğu net bir şekilde ifade ediyor:

“Z kuşağı Türkiye’de yaşamaktan memnun değil. Aldıkları eğitimden tatmin değiller, gelecekte tatmin edici bir iş bulamayacaklarını biliyorlar. Hukuk sistemine güvenmiyorlar. Herkes gözünü yurtdışına çevirmiş durumda. Biz, bu gençleri Türkiye’ye bağlamak zorundayız. Bunu ancak onlara fırsat sunarak yapabiliriz. Eğitimden girişimciliğe, yapay zekâdan yeşil dönüşüme kadar pek çok alanda somut projeler hazırladık.”

Prof. Dr. Yalçın Karatepe & Dr. Berna Can

 “Kamucu bir anlayışı yeniden inşa etmeliyiz”

Karatepe, CHP’nin yaklaşımının özünü “kamucu yaklaşım” olarak tanımlıyor ve ekliyor;

“Devletin yaptığı her işin toplumsal faydasını önceleyen bir anlayış kurmalıyız. Bu, sadece ekonomide değil; sağlıkta, eğitimde, ulaştırmada da böyle olmalı. Uzun vadeli planlama çok önemli. Devletin yönettiği yatırımlar, yalnızca bugünü değil 30–40 yıl sonrasını da hedeflemeli. Biz 2050 yılında Türkiye’yi nerede görmek istiyorsak, bugünden itibaren 1000 adımı planlamak zorundayız.”

 “Et fiyatları Almanya’dan pahalıysa, girdi maliyetlerini konuşmalıyız”

Gıda fiyatlarındaki artışa da değinen Karatepe, sorunun yapısal olduğunu vurguladığı yanıtında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye’de kırmızı etin kilosu Almanya market rafındaki fiyattan daha pahalı. Bu, üretim maliyetlerinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Tarım politikalarında yapısal bir reform gerekiyor. Ama şunu da unutmayalım: Hayvan stoğunu bir gecede iki katına çıkaramazsınız. Bir ineğin gebelik süresi var. Gerçekçi politikalarla ilerlemek zorundayız.”

 “Asgari ücret artırılmalı: Bu bir insani zorunluluktur”

Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmasının hem ekonomik hem de vicdani bir sorumluluk olduğunu savunan Karatepe, TÜİK verilerine dikkat çekti:

“Asgari ücret 22.104 TL ama mayısta açıklanan açlık sınırı 25.000 TL’yi aştı. Bir kişinin yaşam maliyeti ise 32.463 TL. Bu ülkede insanlar artık sadece karınlarını doyurmaya çalışıyor. Bu bir utanç tablosudur. Yönetenler buna karşı duyarsız kalamaz. Asgari ücreti baskılamak, enflasyonu bu yolla düşürmeye çalışmak insanlık dışı bir politikanın ürünüdür.”

 “TÜİK’e güven kalmadı, yeniden yapılandıracağız”

CHP, TÜİK’in verilerine olan güven sorununun farkında. Karatepe, bu güven krizini çözmek içinse somut bir öneri sundu:

“TÜİK’e bağımsız bir danışma kurulu kurulmalı. Alanında uzman akademisyenler, sektörden temsilciler veri süreçlerini denetlemeli. Bu kurulların işi veriyle manipülasyonun önüne geçmek olmalı. Daha önce bu kurul kuruldu, 2 ay sonra görevden alındı. Biz bunu kalıcı hale getireceğiz. Çünkü bu ülkede açıklanan her veri insanların kaderini belirliyor.”

 “Merkez Bankası,’19 Mart Darbesi ‘sonrası faiz artırımını kullanarak zaman kazandı”

Faiz politikaları hakkında da dikkat çeken bir değerlendirme yapan Karatepe, 19 Mart sonrası yaşananların Merkez Bankası’nın işine geldiğini savundu:

“Bence 19 Mart darbesi Merkez Bankası’nın işine geldi. Çünkü faiz indirim süreci başlamıştı. Faizler 42’ye kadar inmişti, toplumsal beklenti ise bunun daha da düşmeye devam etmesi yönündeydi. Ancak faiz indirimi süreci devam ederken enflasyon konusunda önemli bir başarı sağlanamadı. Şimdi, kusura bakmasınlar, yeniden faiz artırımına gidildi.
Bence bu darbeyle birlikte birkaç ay daha kazanılmış oldu. Çünkü kimse ‘Neden tekrar faiz artırdınız?’ diyemiyor. Bu politika gerçekten baş ağrısı; biraz zaman kazanmış gibiler. Eğer faiz artırımı devam ederse, hepimizin canı daha çok yanacak. Aynı şekilde onlar da zor durumda kalacak. Çünkü CHP etkin muhalefetini sürdürüyor ve sanıyorum asgari ücret konusunda da ciddi bir muhalefet hazırlanıyor.”


“Mehmet Şimşek’ler yeniden görüşülür mü?”

Ekonomi yönetiminde sıkça gündeme gelen Mehmet Şimşek’le yeniden görüşme konusu hakkındaki soruyu yanıtlayan Karatepe, CHP’nin kendi yol haritası doğrultusunda hareket ettiğini ve mevcut iktidarla ortak bir zeminde buluşmanın zor olduğunu dile getirdi:

Karatepe “Ekonomi yönetiminin başında CHP olarak biz değiliz, dolayısıyla böyle bir planlama söz konusu değil. Biz kendi perspektifimizi anlatıyoruz, onlar kendi bildiklerini. Ortaklaştığımız çok fazla nokta yok, bu yüzden de katkı sağlamıyorlar.”

 “CHP hazırlığını tamamladı, artık çözüm odaklı muhalefet zamanı”

Son olarak Karatepe, CHP’nin ekonomi alanındaki tüm başlıklarda somut hazırlıklar yaptığını ve toplumun her kesimiyle temas halinde olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Asgari ücret, işçi maaşları, tarım, sanayi, eğitim, enflasyon, TÜİK verileri, Merkez Bankası politikaları… Tüm alanlarda detaylı çalışmalar yaptık. İş dünyasıyla, sendikalarla, akademisyenlerle görüştük. Bizim önerilerimiz masada. Ortak akıl ve bilimle, bu ülkenin ekonomik geleceğini yeniden yazacağız.”- 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler