Sosyal Medya

Ekonomi

Türk Ekonomisinde Çıkış Arayışı: Altı Adımlı Reform Reçetesi

Yüksek faiz, artan enflasyon ve yavaşlayan üretim Türk ekonomisini zorlu bir döngüye soktu. Klasik ekonomi politikaları sorunları çözmek yerine derinleştirirken, iş dünyası artık radikal adımlar bekliyor. Türk Lirası’nın değerini koruyacak, enflasyonu kalıcı olarak düşürecek ve istihdamı artıracak kapsamlı bir reform paketi, ekonomide yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir.

Türk Ekonomisinde Çıkış Arayışı: Altı Adımlı Reform Reçetesi

Yüksek faiz, artan enflasyon ve yavaşlayan üretim Türk ekonomisini zorlu bir döngüye soktu. Klasik ekonomi politikaları sorunları çözmek yerine derinleştirirken, iş dünyası artık radikal adımlar bekliyor. Türk Lirası’nın değerini koruyacak, enflasyonu kalıcı olarak düşürecek ve istihdamı artıracak kapsamlı bir reform paketi, ekonomide yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir.

Yeni Şafak’ın son iki yılda gündeme taşıdığı öneriler, ekonomide yapısal dönüşümü hedefleyen altı maddelik bir reform reçetesi oluşturuyor. Bu adımlar hayata geçirildiğinde Türkiye yeniden üretim, istihdam ve refah odaklı bir büyüme sürecine girebilir.

1. Döviz Kazançlarına Vergi Uygulaması

Şirketlerden alınan kur farkı vergisinin bireyler için de geçerli hale getirilmesi gerekiyor. Mevcut yasalara göre döviz kazançlarından %15–%40 arasında vergi alınabiliyor ancak bireyler bu uygulamanın dışında tutuluyor. BDDK verilerine göre bireylerin bankalarda 153 milyar dolarlık dövizi bulunuyor. Döviz spekülasyonunu önlemek ve TL’ye yönelimi teşvik etmek için yüksek tutarlı döviz al-sat işlemlerinden %25–40 oranında vergi alınması öneriliyor. Bu uygulama hem TL’nin değerini koruyacak hem de devlete yılda yaklaşık 5 milyar dolarlık ek gelir sağlayacak.

2. Faiz Gelirlerinde Vergi Adaleti

Ticaret yapan esnaf kazancının yaklaşık %25’ini vergi olarak öderken, mevduat faiz geliri elde eden bireyler %10–17 oranında vergi veriyor. Bu dengesizlik sermayenin üretimden finansal kazanca yönelmesine neden oluyor. Faiz gelirlerinden alınan verginin %30’a çıkarılmasıyla hem yatırım ve üretim teşvik edilecek hem de kamu gelirlerine yıllık 10 milyar dolar civarında katkı sağlanacak.

3. Akaryakıtta Vergi İndirimi ile Enflasyonla Mücadele

Enflasyonu artıran en önemli unsurlardan biri akaryakıt fiyatları. Akaryakıtta vergi yükü %45’e yaklaşmış durumda. Bu yük taşımacılıktan gıdaya kadar tüm sektörlere yansıyor. Öneriye göre akaryakıttaki %20’lik ÖTV sıfırlanmalı, %20 olan KDV oranı ise %10’a düşürülmeli. Böylece litre fiyatı 55 TL seviyesinden 35 TL’ye inebilir. Lojistik maliyetlerinin azalması, üreticinin nefes almasını ve hizmet enflasyonunun hızla gerilemesini sağlayacaktır.

4. Asya İthalatına Ek Gümrük Vergisi

Türkiye, Çin, Güney Kore, Japonya ve Hindistan gibi Asya’nın büyük ekonomileriyle yaptığı ticarette ciddi açık veriyor. Son bir yılda bu dört ülkeyle yapılan 80 milyar dolarlık ticaretin 75 milyar doları ithalat, yalnızca 5 milyar doları ihracat. Bu dengesizliği azaltmak amacıyla bu ülkelerden yapılan ithalata %40 ek gümrük vergisi getirilmesi öneriliyor. Böyle bir adım Hazine’ye yıllık yaklaşık 16 milyar dolar gelir kazandırabilir, dış ticaret açığını yarıya indirebilir ve yerli üretimi canlandırabilir.

5. “Cumhur Reyonu” ile Gıda Fiyatlarında İstikrar

Gıda enflasyonuna çözüm için zincir marketlerde “Cumhur Reyonu” projesi başlatılabilir. Türkiye genelindeki 55 bini aşkın zincir markette, her mağazanın %10–15’lik kısmında devletin belirlediği sabit fiyatlı ürünler satılabilir. Bu ürünler “devlet etiketiyle” maliyetine yakın fiyatlarla halka sunulacak, marketler yalnızca sembolik bir işletme kârı elde edecek. Her ilde kurulacak “Cumhur Depoları” da bakkal ve pazarcılara uygun fiyatlı ürün temin ederek fiyat istikrarına katkı sağlayacak.

6. TL’yi Güçlendiren ve Faiz-Enflasyon Sarmalını Kıran Yeni Dönem

Türk Lirası’nın değerinin korunmasıyla döviz artışının önüne geçilecek, faiz ve enflasyon sarmalı kırılacaktır. Bu adımların eşgüdüm içinde uygulanmasıyla faiz ve enflasyonun %15 seviyelerine düşmesi, üretim maliyetlerinin azalması ve yatırımların artması mümkün hale gelecektir. Altı aylık kısa bir sürede büyüme, istihdam, ihracat ve yatırım göstergelerinde belirgin bir iyileşme sağlanabilir.

Faiz, enflasyon ve döviz baskısının bir arada görüldüğü mevcut ekonomik tablo, klasik politikalarla çözülemiyor. Bu altı adımlık reform paketi; üretimi, istihdamı ve gelir dağılımını merkeze alarak Türk ekonomisini yeniden güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına sokmayı hedefliyor.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler