Sosyal Medya

Ekonomi

Moody’s, Türkiye’nin ‘periyodik gözden geçirmesini’ tamamladı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye için -kredi derecelendirme eylemi olarak değerlendirilmeyen- periyodik gözden geçirmesini tamamladığını duyurdu.   Moody’s’den yapılan…

Moody’s, Türkiye’nin ‘periyodik gözden geçirmesini’ tamamladı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye için -kredi derecelendirme eylemi olarak değerlendirilmeyen- periyodik gözden geçirmesini tamamladığını duyurdu.

 

Moody’s’den yapılan açıklamada, incelemenin, ilgili temel metodolojiler ve son gelişmeler bağlamında derecelendirmelerin uygunluğunu yeniden değerlendirdiği 16 Ocak 2025’te düzenlenen bir derecelendirme komitesi aracılığıyla gerçekleştirildiği belirtildi.

Açıklamada, “Bu yayın bir kredi derecelendirme eylemi duyurmamaktadır ve yakın gelecekte bir kredi derecelendirme eyleminin muhtemel olup olmadığına dair bir gösterge değildir.” denildi.

Moody’s’in takviminde bugün Türkiye ile ilgili olası bir değerlendirme tarihi bulunuyordu. Ancak kredi derecelendirme kuruluşları belirtilen tarihlerde bir açıklama yapmayabiliyor.

Foreks Haber’in düzenlediği ankete katılan 14 ekonomistin 13’ü kredi notunun “B1″den “Ba3″e yükseltileceği tahmininde bulunurken, 1’i ise notun “B1” olarak sabit bırakılacağı görüşünü savundu. 11 analist görünümün “durağan”a çekileceği görüş bildirirken, 2 ekonomist “pozitif” olarak korunacağı, 1 ekonomist ise “nötr” beklentisini dile getirdi.

Moody’s, 2024 yılında Türkiye’nin notunda bir kademe artışa gitmişti.

Moody’s’in bir sonraki olası gözden geçirmesi 25 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleşecek.

Periyodik gözden geçirme ile ilgili açıklamada şöyle devam edildi:

“Türkiye’nin B1 uzun vadeli ihraççı derecelendirmeleri de dahil olmak üzere kredi derecelendirmeleri, ülkenin büyük, çeşitlendirilmiş ve dayanıklı ekonomisi, ılımlı bir hükümet borç yükü ve artan parasal ve makroekonomik politika etkinliği tarafından desteklenmektedir. Bu güçlü yönler kurumsal zorluklar, dışsal kırılganlıklar ve artan iç politik risklerle dengelenmiştir. Daha ortodoks ekonomik politikalara dönüş kredi açısından olumludur, ancak Türkiye’nin makroekonomik dengesizliklerini sürdürülebilir bir şekilde azaltmak zaman alacaktır ve bir politika geri dönüşü riskine tabidir.

Tüketici fiyat enflasyonu, bazı hizmet sektörlerindeki fiyat artışı yüksek kalmasına rağmen, Mayıs 2024’teki %75,4’lük son zirveden Aralık 2024’te %44,4’e düştü. Enflasyon oranının yıl sonuna kadar yaklaşık %30’a düşmesiyle enflasyondaki gerilemenin 2025 boyunca devam etmesini bekliyoruz.

Altın ithalatının azalması, daha düşük enerji fiyatları ve güçlü turizm gelirleri de dahil olmak üzere ithalat talebinin sıkışmasından faydalanan cari hesap açığı, 2023’teki GSYH’nın %3,6’sından Eylül 2024’e kadar olan 12 ayda GSYH’nın %0,7’sine geriledi ve takaslar düşüldükten sonra Merkez Bankası döviz rezervleri artık sağlam bir şekilde pozitif, bu da dışsal kırılganlık risklerini azaltıyor. Mali duruşun 2025’te daha kısıtlayıcı hale gelmesini, ekonominin daha fazla yeniden dengelenmesini ve enflasyonun düşmesini desteklemesini bekliyoruz.

Türkiye’nin “a2” ekonomik güç puanı, büyük, çok çeşitlendirilmiş ve dinamik ekonomisini ve nispeten yüksek kişi başına düşen gelirini yansıtmaktadır.

Kurumlar ve yönetişim gücü, hükümetin ılımlı mali açıkları ve son zamanlarda parasal ve makroekonomik politika etkinliğinin güçlendirilmesiyle, Türkiye’nin durumunda diğer hükümet kurumlarının operasyonel bağımsızlığını baltalayan başkanlık içindeki yüksek güç yoğunluğu arasında denge kuran “b1” olarak değerlendirilmektedir. “Baa1” mali güç puanı, hükümetin çoğu derecelendirme akranından daha düşük olan ılımlı borç yükünü, hükümetin borç metriklerinin para biriminin değer kaybetmesi ve yüksek enflasyona ve kötüleşen borç karşılanabilirliğine olan duyarlılığıyla dengelemektedir. Olay riskine duyarlılık, ülkenin politik ve dış kırılganlık risklerine maruz kalmasını yansıtan “b” olarak değerlendirilmektedir.

Pozitif görünüm, yukarı yönlü çarpık bir kredi riskleri dengesini yansıtıyor. Makroekonomik politika etkinliğinin iyileşen geçmişi ve para politikasının yürütülmesinde azalan siyasi müdahalenin kanıtı, ılımlı enflasyon ve daha dar cari hesap açıkları da dahil olmak üzere makroekonomik istikrara daha kalıcı bir dönüş olasılığını artırıyor; bunların yokluğu Türkiye’nin notu üzerindeki temel kısıtlamalardan biri olmuştur. Ekonomik politika etkinliğinin geçmişi iyileşmeye devam ederken, makroekonomik istikrarın yeniden sağlanmasına ve ekonomik kurumların güvenilirliğinin güçlendirilmesine yardımcı olurken, dinamik ekonomisi ve nispeten güçlü mali ölçütleri de dahil olmak üzere Türkiye’nin temel kredi güçlerinin, özellikle devletin ödemeler dengesi stresi ve uzun süreli enflasyon şoklarına karşı duyarlılığını azaltan yapısal reformlarla birlikte yapılırsa, not üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturması muhtemeldir.

Yetkililer makroekonomik istikrarı yeniden sağlayan, enflasyonu sürdürülebilir bir şekilde azaltan, ekonominin kalıcı bir şekilde dolarizasyonunu sağlayan ve büyümeyi kredi kaynaklı iç talepten uzaklaştıran politikaları etkili bir şekilde uygulamaya devam ederse not yükseltilebilir. Bu da cari hesap pozisyonunun güçlendirilmesine ve döviz rezervlerinin daha da artırılmasına yardımcı olacaktır. Etkili makroekonomik politikaların uygulanmasına, örneğin Türkiye’nin enerji ithalatına olan bağımlılığını daha da azaltarak veya ücretlerin geriye dönük endekslenmesini ortadan kaldırarak, egemenin döviz kuru ve enflasyon şoklarına olan duyarlılığını yapısal olarak azaltan reformlar eşlik ederse, not üzerindeki yukarı yönlü baskı da artacaktır.

Pozitif görünüm göz önüne alındığında, not düşürme olasılığı düşüktür. Ancak, enflasyondaki, dolarizasyondan kurtulma ve cari açıklardaki iyileşmeler durursa veya tersine dönerse veya gelecekteki enflasyon şoklarının uzun süreli olma riskini azaltacak yapısal değişikliklerle birlikte olmazsa, görünümü muhtemelen durağan olarak değiştiririz.

Yetkililer, güçlü kredi büyümesi, büyük ücret artışları veya hükümet harcamalarını kontrol edememe gibi özelliklerle karakterize edilen önceki politikalara geri dönerse, aşağı yönlü not baskısı da ortaya çıkacaktır; bunların hepsi, politika yapıcı kurumların güvenilirliğini zayıflatacak ve ılımlı enflasyona ulaşma beklentilerini aşındıracaktır.”

 

 

 

 

 

foreks.com

BAKMADAN GEÇME

  • İmalat Sanayisinde Kapasite Kullanımı Ekimde Arttı

    Ekim ayında kapasite kullanım oranı (KKO), bir önceki aya kıyasla 0,2 puan artış göstererek yüzde 74,2 seviyesine ulaştı. Böylece gösterge, önceki ay başlayan yükseliş eğilimini sürdürdü.

  • TÜİK İşsizlik Verilerini Açıkladı

    Eylül ayında Türkiye’de işsizlik oranı, bir önceki aya göre sabit kalarak yüzde 8,6 olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,4, kadınlarda ise yüzde 11,1 düzeyinde tahmin edildi.

  • Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ ‘Siyasal Casusluk’ İddiasıyla Tutuklandı

    19 Mart’ta gözaltına alındıktan sonra 23 Mart’ta tutuklanan Ekrem İmamoğlu, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nden yaklaşık yedi ay sonra ilk kez dışarı çıktı ve beş saat boyunca Çağlayan Adliyesi nezaretinde tutuldu. Tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu, bu kez kayyım atanan TELE1’in Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile danışmanı ve kampanya direktörü Necati Özkan’ın da yer aldığı “siyasi casusluk” soruşturması kapsamında ikinci kez tutuklandı.

  • Çetin Ünsalan: Hanutçuya neşter

    Turizm sektörü, Türkiye’nin çok büyük bir potansiyel taşıdığı, gereğini yapıyor mu sorusunun yanıtının tartışmalı da olsa, ülkenin iç kaynak kullanımından…

  • Küresel Petrol Fazlası Trump’a Alan Açtı: Rusya’nın Enerji Devlerine Yaptırım Dönemi Başladı

    Küresel petrol arzındaki artış, ABD Başkanı Donald Trump’ın bu hafta Washington’un temkinli enerji diplomasisini bir kenara bırakıp Rusya’nın iki büyük petrol devi Rosneft ve Lukoil’e yaptırım uygulamasının önünü açtı. Yeni yaptırımlar, Moskova’nın savaş bütçesini zayıflatmayı ve Kremlin’i Ukrayna’daki savaşı bitirmek için masaya oturtmayı hedefliyor.

  • Piyasalarda bahar havası ne kadar sürecek? | Borsa, döviz & altın | İris Cibre video

    Ekonomist İris Cibre, Merkez Bankası'nın 100 baz puanlık faiz indirimini ve CHP kurultay davasının reddedilmesini değerlendirdi. Borsa rallisinin sürebileceğini belirten Cibre, bu kararı hukukun işlediğine dair "rahatlatıcı bir görüntü" olarak yorumladı. Ancak yüksek enflasyon ve TL'deki değerlenme nedeniyle kurun baskı altında tutulacağını, altın fiyatlarındaki hareketlerin ise küresel sistemik dönüşümden kaynaklandığını söyledi.

  • Bitcoin Madencileri Rotayı Yapay Zekâya Çevirdi: Kazanç kurtarmıyor

    Bir zamanlar tek odak noktaları dijital varlıkları çıkarmak olan Bitcoin madencilik şirketleri, artık devasa bilgi işlem güçlerini, enerjilerini ve hazır veri merkezlerini Yapay Zekâ (AI) iş yüklerine yönlendiriyor. Sektör uzmanları, kripto madenciliğinden elde edilen kâr marjlarının daralması ve AI hizmetlerinin sunduğu cazip getiri potansiyelinin bu köklü dönüşümü tetiklediğini belirtiyor. Yatırımcılar ise bu stratejik kararı hisseleri fırlatarak ödüllendiriyor.

  • Türkiye, Şampiyonlar Ligi Yolunda Dev Adım Attı! Opta’dan Dikkat Çeken Hesaplama

    Futbol veri analiz şirketi Opta, 2027-2028 sezonu için yaptığı UEFA Şampiyonlar Ligi tahmininde Türkiye adına dikkat çekici bir hesaplama paylaştı.

  • Altın Fiyatlarında Beklenen Çöküş: Küresel Yatırımcılar Düşüşü Alım Fırsatına Çevirdi

    Küresel piyasalarda aylardır beklenen “altın düzeltmesi” bu hafta sert şekilde gerçekleşti. Ons fiyatı haftalık bazda %6,3 düşerek 4.400 dolar seviyesinden 4.113 dolara gerilerken, dünya genelinde yatırımcılar düşüşü alım fırsatına çevirdi. Sosyal medyada altın dükkanları önünde uzayan kuyrukların görüntüleri paylaşılırken, profesyonel yatırımcılar ise satış baskısının “uzun vadeli yükseliş trendinde sağlıklı bir düzeltme” olduğuna inanıyor.

  • ‘Casusluk’ soruşturmasında savcılıkta ifade veren Merdan Yanardağ’ın ifadesine ulaşıldı

    ‘Casusluk’ suçlamaları kapsamında bugün savcılıkta ifadesi alınan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın ifadesine ulaşıldı. İtirafçı Hüseyin Gün’ün kendisine para verdiği iddialarına “Hüseyin Gün'den bu güne kadar hiçbir ad altında para almadım. Ya ben yanlış hatırlıyorum ya da kendisi yanlış hatırlıyor”  şeklinde cevap verdi. Gün’ün programda konuşulacaklar hakkında yönlendirme yaptığı iddiaları hakkında da konuşan Yanardağ, “Her ne kadar kendisi ile olan whatsapp konuşmalarımız soruşturma dosyasına kendisinden talimat emir aldığım şeklinde suçlamaya dönüşmüş ise de kendisi ile olan yazışmalarım normal bir izleyici ile olan aramdaki sıradan bir yazışmadır” diye söylemini sürdürdü. Son sözleri sorulan Yanardağ, “Ben sol görüşlü ve yurtsever bir gazeteciyim. Ülkemin aleyhine halkımızın aleyhine herhangi bir faaliyet içeresinde olmam düşünülemez bu bana yöneltilebilecek en çirkin suçlama olur bunu reddediyorum” şeklinde ifadesini tamamladı.

  • BÜTÇENİN KANAYAN YARASI: KDV AÇIĞI

    Türkiye ekonomisinin en büyük ve kronik sorunlarından biri olan Katma Değer Vergisi (KDV) Açığı, bütçe gelirleri üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor. Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında toplam vergi gelirlerinin yaklaşık %40’ını oluşturan KDV, teorik olarak toplanması gereken miktarın çok altında kalıyor.

  • Ekrem İmamoğlu’nun ‘casusluk’ soruşturmasında savcılık ifadesi ortaya çıktı

    ‘Casusluk’ suçlamaları kapsamında bugün savcılıkta ifadesi alınan CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu savcılıkta verdiği ifadesine ulaşıldı.

  • İngiltere Başbakanı Starmer Ankara’da: Milyarlarca Dolarlık Eurofighter Anlaşması Tamamlanıyor

    İngiltere Başbakanı Keir Starmer, göreve geldikten sonraki ilk resmi Ankara ziyaretinde Türkiye ile milyarlarca dolarlık Eurofighter Typhoon savaş uçağı anlaşmasını sonuçlandırmaya hazırlanıyor. Middle East Eye’ın haberine göre iki ülke, Temmuz ayında ön mutabakat imzaladıkları 40 uçaklık dev savunma anlaşmasında son aşamaya geldi.

Benzer Haberler