EY’den Dikkat Çeken Araştırma: ÇSG Yatırımları İş Değerini Artırıyor

EY Küresel Çevre, Sağlık ve Güvenlik (ÇSG) 2025 Araştırması, ÇSG girişimlerine stratejik olarak yatırım yapan şirketlerin, hızlı değişimlerle şekillenen dünyada rekabet avantajı elde ettiğini ortaya koyuyor.

Uluslararası danışmanlık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetleri sunan EY (Ernst & Young), 34 ülkeden 24 farklı sektörde 526 ÇSG lideri ve üst düzey yöneticinin görüşlerini içeren EY Küresel ÇSG 2025 Araştırması’nı yayımladı. Araştırma, ÇSG yatırımlarının işletmelere kazandırdığı itibarı, dayanıklılığı ve verimliliği vurgularken, bu girişimlerin somut ticari faydalarını da gözler önüne seriyor.

Araştırma, ÇSG yatırımlarının işletmelerin ticari değerini artırdığını gösteriyor. Katılımcıların %78’i ÇSG’ye yönelik harcamalarını artırmayı planlarken, liderler bu yatırımların beklenmedik durumlarda maliyetleri düşürdüğünü (%73) ve operasyonel verimlilikte kayda değer iyileşmeler sağladığını ifade ediyor (%94). Genel olarak, araştırmaya katılanların %81’i ÇSG yatırımlarının ticari değere katkıda bulunduğunu belirtiyor. Ayrıca araştırma, ÇSG’yi kurumsal stratejiye entegre etmek isteyen şirketler için yol gösterici nitelikte.

ÇSG yatırımı, itibarı ve verimliliği artırarak ticari değere katkı sağlıyor

Proaktif ÇSG girişimleri, müşteriler, yatırımcılar ve düzenleyiciler başta olmak üzere tüm paydaşlar arasında güven inşa ederek müşteri sadakati ve kamu güvenini güçlendiriyor. Kamu sektöründen katılımcıların %68’i, ÇSG performanslarının itibar ve paydaş güvenini artırdığına inanırken, özel sektörden %77’si ÇSG girişimlerinin yatırımcı ilgisini artırdığını bildiriyor.

ÇSG’de öncü şirketler daha güçlü iş sonuçları elde ediyor

Stratejik olarak ÇSG’ye yatırım yapan şirketler, reaktif yaklaşımlar benimseyenlere kıyasla daha güçlü iş sonuçları elde ediyor. Bu fark, stratejik odak ve liderlik, teknoloji, itibar ve operasyonel faydalar alanlarında öne çıkıyor. Pioner şirketler, çalışan sağlığı ve güvenliğine yaptıkları yatırımların ticari değere katkısını %81 oranında bildiriyor.

ÇSG, işletme dayanıklılığını güçlendiriyor

Kapsamlı ÇSG programlarına yatırım yapan şirketler, aksaklıklar sırasında çeviklik ve verimlilik kazanarak, beklenmedik dalgalanmalara daha iyi uyum sağlıyor. Katılımcıların %67’si, ÇSG girişimlerinin belirsiz dönemlerde çeviklik sağladığını belirtirken, %12’si son dönemde yaşanan zorluklarda kesinti sürelerinin azaldığını ifade ediyor.

ÇSG’de teknoloji yatırımları artacak

Dijital araçlar, riskleri azaltma, öngörü sağlama ve riskleri engelleme yetenekleriyle ÇSG fonksiyonlarının değerini artırıyor. Şirketlerin %75’i önümüzdeki üç yıl içinde ÇSG dijital sistemlerine yatırım yapmayı planlıyor; %71’i ise gelişmiş veri analitiği ve yapay zekâ ile riskleri azaltmayı hedefliyor. Dijital araç kullanan şirketlerin %81’i, potansiyel sorunları etkili bir şekilde belirleyip çözebildiklerini bildiriyor. Ancak yalnızca %20’si tek bir ÇSG platformuna sahip ve %27’si, son bir yılda ÇSG teknolojisini şirketin en öncelikli üç yatırımı arasında gördü.

Bütçe kısıtlamaları yatırımları sınırlıyor

Bazı şirketler, bütçe ve düzenleyici gereklilikler nedeniyle stratejik ÇSG yatırımlarını dengede tutmakta zorlanıyor. Ayrıca, girişimlerini destekleyecek yeterli teknolojik araçlara sahip olmadıklarını belirtiyorlar.

EY Türkiye Şirket Ortağı ve İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin konuya ilişkin şöyle dedi:

“EY Küresel ÇSG 2025 Araştırması, stratejik ÇSG yatırımlarının işletmeler için nasıl değer yaratabileceğine dair kapsamlı bir bakış sunuyor. İşletmeler, itibarlarını güçlendiren, operasyonel verimlilik ve organizasyonel dayanıklılık sağlayan ÇSG girişimlerine yatırım yaparken çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. EY olarak, bu zorlukları ele alan, verimliliği ve entegrasyonu artıran, kuruma özel çözümler geliştiriyoruz. Çalışan, paydaş, uyum ve çevre gibi farklı alanlarda sürdürülebilir çözümlerimizle işletmelerin modern ÇSG girişimlerini başarıyla uygulamasına ve daha güvenli, dayanıklı bir geleceğe hazırlanmasına destek oluyoruz.”