Sosyal Medya

Ekonomi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Türkiye nominal dolar bazında dünyanın 16’ıncı büyük ekonomisi olacak”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bu ayın enflasyonunun iyi bir noktada geleceğini öncü göstergelerden tahmin edebiliyoruz. Enflasyonun tekrar arzu ettiğimiz patikaya…

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Türkiye nominal dolar bazında dünyanın 16’ıncı büyük ekonomisi olacak”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bu ayın enflasyonunun iyi bir noktada geleceğini öncü göstergelerden tahmin edebiliyoruz. Enflasyonun tekrar arzu ettiğimiz patikaya geldiğini söyleyebilirim. Enflasyon yeniden düşüş eğilimine girmiş durumda” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Ankara Sanayi Odası (ASO) 62’nci Kuruluş Yılı Ödül Töreni’ne katıldı. Açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ASO’ya 62’nci kuruluş yılı vesilesiyle selamlarını ve başarı dileklerini ilettiğini aktardı.

Yılmaz, ekonomide korumacı eğilimlerin güçlendiğini ve eski liberal kurallara dayalı üretim ile ticaret düzeninin zayıfladığını belirterek, bunun ekonomide belirsizlikleri artırdığını ve dünya büyümesinin tarihsel ortalamalarının altında seyrettiğini kaydetti.

Dünyada var olan savaşların yanında ekonomi savaşlarının da yaşandığını ifade eden Yılmaz, ABD, Çin ve Avrupa Birliği gibi büyük ekonomik aktörlerin politikalarının yakından takip edilmesi ve Türkiye’nin buna göre konumlandırılması gerektiğini vurguladı. Yılmaz, “Bu çerçeve içinde dünyanın bu hali içinde Türkiye ekonomisi son 22-23 yılda dünyadan çok daha hızlı bir şekilde büyüdü. Dünya ortalama 3,5 büyürken bizim ekonomimiz yıllık ortalama 5,4 büyüme kaydetti. Dünyadan her yıl 1,9 puan daha fazla büyüdük. Bu önemli bir başarı. Bu da bizi belli bir yere getirmiş durumda. Bu yılda ekonomimizin yüzde 3,3 büyümesini bekliyoruz. Bir istikrar programı uyguladığımız halde enflasyonu düşürmeye çalıştığımız halde büyümemizi dünya ortalamasının üstünde tutabilmemiz de önemli bir başarı diye ifade etmek istiyorum. Bu yıl ekonomimiz inşallah 1,5 trilyon dolar seviyesini açmış olacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin satın alma gücüne göre 12’nci büyük ekonomi olduğunu belirten Yılmaz, “Bu yıl IMF’nin dünyadaki ülkelerle ilgili tahminlerinin gerçekleşmesi halinde Türkiye nominal dolar bazında dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi olacak. Satın alma gücü paritesiyle ise 11’inci büyük ekonomi olacağız” dedi.

Yılmaz, son dönemde Türkiye’nin ekonomik anlamda büyümesini sürdürdüğünü ifade ederek, “Ülkeleri dört gruba ayırıyorlar; düşük gelirli ülkeler, alt orta gelirli ülkeler, üst orta gelirli ülkeler ve yüksek gelirli ülkeler şeklinde. Son çeyrek asırda Türkiye neyi başardı diye soracak olursanız alt orta gelirden üst orta gelire yükseldi Türkiye ve burada kalıcı hale geldi. Şimdi ise bu yıl özellikle tam bu kritik eşikteyiz. Bu çerçevede Türkiye ilk defa tarihinde yüksek gelirli ülkelerden biri haline gelecek. Dünya Bankası hesaplamalarına göre. Burada kalıcı olmak önemli olan. Bu da rakamsal dönüşümlerin ötesinde niteliksel bir değişimi gerektiriyor. Sadece rakamları büyüterek bu ligde kalamazsınız. Kurumlarınızı dönüştürmeniz lazım, reformlar yapmanız lazım” dedi.

Ekonomik anlamda karamsar bir havaya kapılmanın tehlikeli olduğunu vurgulayan Yılmaz, sosyal medyanın bu karamsar havayı yaydığını belirtti. Yılmaz, “Sosyal medyayla birlikte sağlıklı olmayan bir takım bilgiler, sağlıklı olmayan algılar üzerinden ekonomi tartışılıyor. Bunun yerine rakamlara dayalı, analizlere dayalı elbette sorunları tespit eden, sorunları görmezlikten gelmeyen ama bunlara gerçekçi analizlerle cevap veren bir ortama ihtiyacımız var. İşte yüksek gelirli ülkeler liginde böyle kalıcı hale geleceğiz. Adalet sistemimizden altyapımıza, sağlıktan eğitime, teknoloji politikalarına, şehirleşmeye, afet meselelerine varıncaya kadar her alanda atacağımız adımlarla Türkiye’yi inşallah bu ligde kalıcı hale getireceğiz” diye konuştu.

Yılmaz, tüm dünyanın pandemiyle birlikte farklı bir ekonomik ortama girdiğini ve bu dönemde Türkiye’nin dünya ülkelerinin ortalama büyüme oranlarından iki kat daha fazla büyüme kaydettiğini ifade etti. Ankara’nın büyük bir ekonomik merkez olduğunu belirten Yılmaz, “390 milyar dolarlık mal ve hizmet ihraç eden bir ülke konumuna yükselmiş durumdayız” dedi.

Merkez Bankası rezervleri ve son yıllardaki gelişimden bahseden Yılmaz, 21 Kasım itibariyle 180,6 milyar dolarlık rezerv olduğunu ve altın rezervlerinin de artış eğiliminde olduğunu söyledi.

Yılmaz, cari açığın düştüğünü ve dış borçlanma ihtiyacının azaldığını vurguladı: “Cari açığı bu sene 1,4 civarında bekliyoruz. Milli gelire oranı olarak oldukça düşük seviyelere gelmiş durumda. Dolayısıyla dış borçlanma ihtiyacımız düşmüş durumda. Bir taraftan da CDS dediğimiz risk primimiz ciddi anlamda aşağıya gelmiş durumda. En son rakam bende olan 240 baz puan. İki sene önce bu 700’leri aşmıştı. Şu anda 240’lara kadar gerilemiş durumda. Kredi notlarımız artıyor” dedi.

Enflasyonun ekonomideki birinci öncelik olduğunu ifade eden Yılmaz, “Enflasyonda bütüncül bir politika takip ediyoruz. Geçen yılın mayıs ayında yüzde 75’lere ulaşmıştı ve en yüksek zirveyi görmüştü. O tarihten bugüne dezenflasyon dediğimiz süreç devam ediyor. En son yüzde 32,9 gibi bir rakama geldi. Yani yaklaşık 43 puan geriledi enflasyon. Ama hala hane halkı ve reel kesimde beklentileri arzu ettiğimiz ölçüde iyileştirebilmiş değiliz. Orada da bir iyileşme var ama tam arzu ettiğimiz yerde değiliz. Şu anda 32,9. Eylül ayında gıda fiyatlarından kaynaklı biraz beklentinin üstünde gelmişti. Çünkü aynı yılda hem don hem kuraklığı yaşadık. Bu tarımdaki bu gelişme büyümemizi bir miktar aşağı çekti. Enflasyonu da bir miktar yukarıya taşımış oldu gıda enflasyonunu. Bu ayın enflasyonunun iyi bir noktada geleceğini öncü göstergelerden tahmin edebiliyoruz. Dolayısıyla enflasyonun tekrar arzu ettiğimiz patikaya geldiğini söyleyebilirim. Yeniden düşüş eğilimine girmiş durumda enflasyon. Bu ayın enflasyonunun da iyi bir noktada geleceğini öncü göstergelerden tahmin edebiliyoruz. Dolayısıyla tekrar o arzu ettiğimiz patikaya enflasyonun geldiğini söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, genel finansal şartların iyileşeceğine dikkat çekerek, enflasyon düştükçe özel sektörün finansa erişiminin kolaylaşacağını ve finans maliyetlerinin makul seviyelere ineceğini söyledi. Ayrıca makro politikaların iyileştirildiğini belirten Yılmaz, “Genel finansal ortamı iyileştireceğiz. Diğer taraftan selektif yaklaşımla zorluk yaşayan sektörlerimizi ve potansiyeli olan sektörlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Burada da en önemli unsurlardan biri yeşil ve dijital dönüşüm. 12’inci planımızın da orta OVP’mizin de omurgasını oluşturan kavram yeşil ve dijital dönüşüm. Bu dönüşümü başarmak durumundayız. Sanayinin dönüşümü aslında bununla çok yakından ilgili” dedi.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler