Sosyal Medya

Ekonomi

Bütçede Sıkılaşma Şart:  Hedeflere Ulaşmak İçin Alan Var mı?

Akbank Baş Ekonomisti Çağrı Sarıkaya, bütçe sıkılaşmasının kaynaklarını analiz etti. Gelir artışıyla sağlanan iyileşmeye rağmen, KİT verimliliği ve personel giderlerinde yapısal bozulma sürüyor. 2026 bütçe hedeflerine ulaşmak için servet ve mülkiyet vergilendirmesi şart.

Bütçede Sıkılaşma Şart:  Hedeflere Ulaşmak İçin Alan Var mı?

EKONOMİ ANALİZİEnflasyonla mücadelede maliye politikasının destekleyici rolü son dönemde sıkça tartışılıyor. Ancak Akbank Baş Ekonomisti Çağrı Sarıkaya’nın analizi, Hazine nakit dengesi verilerinin 2025 yılının ikinci çeyreğinden (Ç2) itibaren kayda değer bir sıkılaşmaya işaret ettiğini gösteriyor.

Faiz dışı açık / Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) oranı, nakit bazlı verilerle 2025’in ilk çeyreğindeki %2,2’den üçüncü çeyrekte %0,6’ya gerilemiş durumda. Bu iyileşmenin sürdürülebilirliği ve derinleştirilmesi, makroekonomik istikrar için kritik öneme sahip.

 

Mevcut Sıkılaşmanın Kaynakları: Gelir mi, Kısıtlama mı?

Tahakkuk bazlı merkezi yönetim bütçe verileri incelendiğinde, 1,6 puanlık uyarlamanın önemli bileşenleri ortaya çıkıyor:

  1. Gelir Artışı (0,9 Puan Katkı): Sıkılaşmanın ana sürükleyicisi, özellikle Katma Değer Vergisi (KDV) ve Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) gibi dahilde alınan vergiler ile gelir vergisindeki artışlar oldu.
  2. Gider Düşüşü (0,7 Puan Katkı): Bu kalemdeki iyileşme, büyük ölçüde deprem harcamalarındaki düşüşü yansıtan sermaye transferlerindeki azalmadan kaynaklandı.

Analiz, deprem harcamaları hariç tutulduğunda, harcama tarafında gerçek bir sıkılaşmanın yaşanmadığını, sadece harcama kompozisyonunda değişiklikler olduğunu gösteriyor.

Yapısal Bozulma Nerede? (2006-2016 Karşılaştırması)

Maliye politikasının daha fazla sıkılaşma alanı bulabilmesi için, faiz dışı dengenin GSYH’nin %2’si civarında fazla verdiği 2017 öncesi döneme göre hangi kalemlerde bozulma yaşandığına bakmak gerekiyor:

  • Toplam Bozulma: 2006-2016 ortalamasına kıyasla, giderlerin payı 1,6 puan artarken, gelirlerin payı 0,7 puan azalmış ve faiz dışı denge toplamda 2,3 puan bozulmuştur.
Bozulmanın Ana Kaynakları Gelirler (Azalma) Giderler (Artış)
Büyük Kayıp Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri (KİT ve kamu bankaları) Personel Giderleri
İkinci Kayıp Dahilde ve Dış Ticaretten Alınan Vergiler Cari Transferler (Özellikle KİT görev zararları)
Önemli Artış Gelir ve Kurumlar Vergisi Payı Sermaye Transferleri (Deprem hariç)

Özellikle Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirlerindeki ciddi düşüş, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) ve kamu bankalarının verimlilik ve gelir yaratma potansiyelindeki kritik sorunlara işaret ediyor.

Gelecek Adımlar: Sıkılaşma Alanları ve Sosyal Tercihler

Sarıkaya, maliye politikasının nasıl gelir yaratacağı ve nereye harcayacağının, hem makroekonomik hem de sosyal yansımaları olan bir politik tercih olduğunu belirtiyor. Sıkılaşmanın odaklanması gereken alanlar şunlardır:

  1. Vergi Reformu: Mülkiyetten alınan vergilerin Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ile sınırlı kalmaması ve gelir/servet dağılımını düzeltecek şekilde yeniden tasarlanması elzemdir.
  2. Kamu Verimliliği: KİT’lerin görev zararı olarak adlandırılan “görevlendirme giderleri” kalemi ile teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinin seyri, kamuda verimliliğin artırılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır.
  3. Harcama Kompozisyonu: Memur, işçi ve emekli ücretlerini baskılamak yerine, kamunun istihdam içindeki payının azaltılması daha kritik bir adım olarak öne çıkmaktadır. Hane halklarına yapılan kaynak aktarımı (tarımsal ve sosyal destekler) payının ise artırılması gerekmektedir.

🎯 2026 Bütçe Hedefleri ve OVP Çerçevesi (Editör Notu)

Yeni Orta Vadeli Program (OVP), 2026 yılı için Faiz Dışı Denge / GSYH hedefini, cari sıkılaşma eğiliminin devamı yönünde belirlemiştir. 2025 yılındaki iyileşmenin ardından, 2026’da merkezi yönetim bütçesinin faiz dışı açığının GSYH’ye oranının %0’a yakın veya pozitif bir seyre (Faiz Dışı Fazla) ulaşması beklenmektedir.

Bu hedefe ulaşılması, makalede belirtilen yapısal reformların hayata geçirilmesine bağlıdır. Özellikle:

  • Vergi Gelirlerinde Kalıcılık: 2025’teki yüksek enflasyondan kaynaklanan vergi tahsilatı artışının, 2026’da hedeflenen dezenflasyon sürecine rağmen, mülkiyet ve servet vergilendirmesi gibi yapısal düzenlemelerle desteklenmesi gerekecektir.
  • Deprem Sonrası Harcamaların Yönetimi: Deprem harcamalarındaki düşüşün kalıcı bir sıkılaşma sanrısı yaratmaması için, diğer cari transfer ve personel harcamalarının GSYH’ye oranının disiplin altına alınması, 2026 hedeflerinin tutturulması için zorunludur. Aksi takdirde, 2026 hedefleri sadece yüksek vergi gelirlerine dayalı, kırılgan bir yapı üzerine inşa edilmiş olacaktır.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler