Sosyal Medya

Ekonomi

ANALİZ: Bütçe açığı mali disiplin çıpası olmanın çok uzağında

Özellikle enflasyona kamu harcamalarından gelen baskının yaratacağı ek katkılar, para politikasının da işini zorlaştırıyor. Bütçe gelirleri arttırılmazsa (harcamaların hedeflenen düzeyde kısılmadığı varsayımıyla) ki bu ek vergiler anlamına geliyor, bütçe açığı kontrol dışına çıkabilir

ANALİZ: Bütçe açığı mali disiplin çıpası olmanın çok uzağında

Hazine ve Maliye Bakanlığının yayımladığı nisan ayı merkezi yönetim bütçe verilerine göre bütçe gelirleri 957.4  milyar TL, bütçe giderleri 1,132.1 milyar TL olmuştur. Aynı dönemde faiz dışı bütçe giderleri 871.5 milyar TL  olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler eşliğinde bütçe açığı 174.7 milyar TL olurken faiz dışı denge 86 milyar TL fazla  vermiştir. Bütçede sınırlı toparlanma beklentimizi önceki analizlerimizde paylaşmıştık. Faiz giderlerinin 260  milyar TL seviyesine yükselmesi (2025 ilk çeyrek ortalaması 160 milyar) faiz dışı dengenin pozitif ayrışmasını  sağlamıştır. Personel giderleri ve cari transferler önceki aya göre yataya yakın bir seyir izlemiştir.

Nisan’da  Elektrik Üretim A.Ş’ye 29.7 milyar ve BOTAŞ’a 10 milyar cari transfer yapılmıştır. Ekonomik ve mali amaçlı diğer transferler 23.7 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bayram ikramiyeleri ve mevsimsel diğer kalemlerin yerini nisanda enerji ödemeleri ve ekonomik amaçlı transferler gibi kalemler doldurmuştur.

Bütçede sıkılık yeterli düzeyde değil

Bu gelişmeler bazı gider kalemleri ortadan kalksa da bütçede istenilen sıkılık düzeyine erişilmesini engelliyor. Para politikası yeterince sıkı olmasına rağmen dezenflasyon hedeflenen düzeyde değil. Bu da kamu maliyesine ek görevler düştüğünü gösteriyor. Özellikle enflasyona kamu harcamalarından gelen baskının yaratacağı ek katkılar, para politikasının da işini zorlaştırıyor. Bütçe gelirleri arttırılmazsa (harcamaların hedeflenen düzeyde kısılmadığı varsayımıyla) ki bu ek vergiler anlamına geliyor, bütçe açığı kontrol dışına çıkabilir. Emeklilik sisteminde yapılan değişiklik,  deprem felaketi ve devam eden yüksek enflasyon bütçedeki toparlanmayı sınırlayan en önemli kalemler olarak  karşımıza çıkıyor.

Bütçe açığından enflasyona ek baskı gelebilir

Maliye politikasında henüz istenilen sıkılık düzeyine erişilemediğini ve bütçe açığından enflasyona ek baskı gelebileceğini hatırlatmak isteriz. Son yapılan faiz artışı gerçekleşen enflasyonun tahminlerin ötesinde kaldığını gösteriyor. Para politikasının tek başına fiyat istikrarı getirmesinin mevcut konjonktürde zaman alacağını ve maliye politikasına ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Küresel gelişmeler ve artan borç yükü de hem borçlanma araçları faizi hem de kamu borcunun sürdürülebilirliği açısından yeni riskleri tetikliyor.

Mali disiplin çıpasının önemi daha da artacaktır.

Bütçe giderlerinde önceki yılın aynı dönemine göre %46.3 artış yaşanmıştır. En yüksek oransal artış mal ve hizmet alımı giderleri (%44.8) ve faiz giderlerinde (%128.6) yaşanırken, en yüksek artış gösteren kalemler cari transferler (100 milyar TL) ve faiz giderleri (146 milyar TL) olmuştur. Bütçe gelirlerinde ise ortalama yıllık artış  %60.7 seviyesindedir. En yüksek artış düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri  (%334.1) ile özel bütçeli idarelerin öz gelirleri (%124.1) olarak öne çıkmıştır. Bütçe gelirlerine en yüksek düzeyde katkı sağlayan alt kalemler ise gelir vergisi ve ÖTV olmuştur (sırasıyla 125 milyar ve 44 milyar TL). Bütçe açığındaki temel ve kronik hale gelen sorun enflasyon etkisiyle artan ve sabit devam eden giderlere karşın gelirlerin bu seviyede artmamasıdır. Özellikle bütçe açığı/gsyih seviyesi mali disiplin çıpasından çok uzakta…

 

Kaynak:  Şeker Yatırım, Başekonomist Abdülkadir Doğan

 

 

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler