Dünya Ekonomisi
Allianz Trade: Ticaret savaşları küresel çapta firmaların yüzde 45’inin ihracat cirosunda erime yaratabilir!
Allianz Trade’in küresel ihracata yönelik hazırladığı araştırmanın bu yılki sonuçlarına göre, ABD’nin öngörülemeyen gümrük vergisi politikaları uluslararası şirketler için belirsizliği artırdı...

Allianz Trade’in “Parçalanma ve Arkadaştan İthalat: İhracatçılar Ticaret Savaşına Uyum Sağlamaya Çalışıyor” başlığı ile yayınladığı araştırmasına göre, ABD’nin öngörülemeyen gümrük vergisi politikaları uluslararası şirketler için belirsizliği artırdı. Küresel GSYH’nin neredeyse yüzde 60’ını oluşturan dokuz kilit ülkeden 4.500 ihracatçıyı kapsayan araştırmaya göre, firmaların yüzde 45’inin ihracat cirosunda düşüş olacağı öngörülüyor.
Allianz Trade’in küresel ihracata yönelik hazırladığı araştırmanın bu yılki sonuçlarına göre, ABD’nin öngörülemeyen gümrük vergisi politikaları uluslararası şirketler için belirsizliği artırdı. Çin, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, Singapur, İspanya, Birleşik Krallık ve ABD’de toplam 4.500 firmayı kapsayan, tarifelerin duyurulmasından önce ve duyuru tarihi olan Kurtuluş Günü 2 Nisan’dan sonra olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilen ankette, büyüme beklentilerinde dramatik bir değişim, ödeme gecikmelerine dair risk algılarında artış ve ticaret savaşının etkisini hafifletmek için uygulanan çeşitli stratejiler ortaya kondu. “Parçalanma ve Arkadaştan İthalat: İhracatçılar Ticaret Savaşına Uyum Sağlamaya Çalışıyor” başlığı ile yayınlanan araştırmaya göre, son haftalarda imzalanan ikili ticaret anlaşmalarına rağmen belirsizlik havası dağılmıyor ve söz konusu rahatlamanın geçici olma ihtimali var. Öte yandan, bu ortamda ‘arkadaştan ithalat’ stratejileri önem kazanmaya devam edecek; Avrupa ve Latin Amerika, Çinli şirketler için cazip alternatifler haline gelirken; Avrupa firmaları da Çin ve Asya pazarına yönelik ihracat niyetini artırmış durumda.
Allianz Trade Küresel Araştırması’nda firmaların yaklaşık yüzde 60’ının ticaret savaşından olumsuz etkileneceği, yüzde 45’inin ise ihracat cirosunda düşüş olacağı öngörülüyor. Yine ankete göre bu etki ticaret hacimlerinin ötesine geçiyor: özellikle ithal ara mallara bağımlı sektörlerdeki her dört firmadan biri gümrük tarifeleri ve kur dalgalanmasının birleşimi nedeniyle geçici olarak üretimi durdurmayı düşünüyor.
Küresel ihracat kaybı 305 milyar dolara ulaşabilir
Bu yılki Küresel Araştırma sonuçlarının tüm piyasalarda gözlemledikleri gerçekleri teyit ettiğini, belirsizliğin ve parçalanmanın yapısal hale geldiğini ifade eden Allianz Trade CEO’su Aylin Somersan Coqui, şu değerlendirmede bulundu: “2 Nisan tarife dalgası öncesindeki iyimserlikten çok farklı olarak “Kurtuluş Günü tarifeleri, tedarik zincirlerinde ve ihracat pazarlarında yoğunlaşmış şirketlerin ne kadar savunmasız olduğunu açığa çıkardı. Rakamlar da bunu doğruluyor: Küresel pozitif ihracat beklentisi yüzde 80’den yüzde 40’a geriledi. Firmaların yüzde 42’si ihracat cirosunda yüzde 2–10 arası düşüş beklerken, bu oran tarifeler öncesi yalnızca yüzde 5’ti. Birleşik Krallık ve Çin’le yapılan ikili anlaşmalara rağmen 2025’te küresel ihracat kayıplarının 305 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Şirketler ise pasif kalmıyor; 2020’den bu yana üst üste gelen şokları yönettikten sonra yeniden uyum sağlıyor, iş ortaklarını çeşitlendiriyor, lojistik yapılanmasını gözden geçiriyor ve değer zinciri genelinde risk paylaşımını tesis ediyor. Günümüzün ticaret ortamında başarı, giderek artan ölçüde uyum yeteneğine bağlı.”
İhracat fiyatlarını düşürmeyecekler
Öte yandan, Allianz Trade’in küresel anketine göre şirketlerin çoğu artan maliyetleri üstlenmek istemiyor ve pazar payını korumak için ihracat fiyatlarını düşürmeyi de düşünmüyorlar. Özellikle de ABD’de şirketlerin yüzde 54’ü fiyatları artırmayı planlıyor. Ankete göre yüksek belirsizlik ortamı nedeniyle; tarifelerin etkisini hafifletmek için yeni pazarlardan tedarik devam edecek gibi görünüyor; bu, özellikle Polonya ve İspanya’da ikinci en tercih edilen strateji konumunda. Tedarik zincirlerinin ve müşteri portföylerinin çeşitlendirilmesinin, sürekliliği olan bir risk azaltma stratejisi olarak öne çıktığı da ankette yer verilen yorumlar arasında bulunuyor. Ankete katılanların yüzde 54’ü jeopolitik ve politik riskler ile toplumsal huzursuzluğu tedarik zincirleri açısından en büyük üç tehdit arasında sayıyor. Araştırmaya katılan firmaların üçte birinden fazlası hâlihazırda yeni ihracat pazarları bulmuş, neredeyse üçte ikisi ise bu yönde planlama yapıyor.
Alternatif rota arayışları sürüyor
Ankete göre gümrükle ilgili maliyetleri kontrol altında tutmak için firmaların çoğunluğu alternatif sevkiyat rotalarına yöneliyor; ABD’li şirketlerin yüzde 62’si bu seçeneği tercih ediyor. Nakliye maliyetleri 2025 başından bu yana neredeyse yüzde 50 düşerken petrol fiyatlarının yılın geri kalanında varil başına 65–70 dolar arasında seyretmesi bekleniyor. Anket, Incoterms yani malların satışı için gerekli ticaret şartları açısından firmaların, lojistik ve gümrük dâhil tüm maliyetleri müşteriye kadar yönetme sorumluluğunu tedarikçilerine yüklemeyi giderek daha fazla tercih ettiğini gösteriyor.
ABD-Çin Ayrışması, Avrupa–Asya Yakınlaşması ve Sessiz Kazanan Latin Amerika
Allianz Trade’in anket çalışmasında 90 günlük tarife ertelemesine rağmen, ABD ile Çin arasındaki ayrışmanın orta vadede de devam etmesi muhtemel görülüyor. Ankette verilen bilgilere göre ABD’li şirketlerin, Çin’e ihracatı “Kurtuluş Günü” tarifelerinden sonra yüzde 20’den yüzde 10’a gerilerken; Çinli firmaların Kuzey Amerika beklentisi yüzde 15’ten yüzde 3’e düştü. Çin’de üretim yapan ABD’li şirketlerin dörtte birinin Batı Avrupa’yı, diğer dörtte birinin Latin Amerika’yı alternatif pazar olarak değerlendirdiği de anket sonuçlarında göze çarpanlar arasında.
Ödeme vadeleri uzuyor, ödeyememe riski artıyor
Ankete göre ticaret savaşı, ödeme vadelerine yönelik beklentileri de etkiliyor. “Kurtuluş Günü” tarifelerinden sonra ihracatçıların yüzde 25’inin ödeme vadelerinin yedi günden fazla uzayacağını öngördüğü anket sonuçlarında belirtiliyor. Bu, önceki döneme göre 13 puanlık artış anlamına geliyor ve şirketlerin yaklaşık yarısı yani yüzde 48’i ise ödenmeme riskinin artacağı kanısında. Özellikle ABD, İtalya ve Birleşik Krallık’taki bu durumun, küresel ticaret koşullarındaki genel bozulmayı yansıttığı ankette ortaya çıkan sonuçlar arasında yer alıyor.
Ankete göre yalnızca ihracatçı şirketlerin yüzde 11’i hâlâ 30 gün içinde ödeme almaya devam ediyor; bu oran ABD, Çin ve Almanya gibi önde gelen ihracatçılarda ise belirgin şekilde daha düşük. Bu bölgelerde yaklaşık yüzde 70’lik kesim ödemelerini 30–70 gün arasında alırken bu oran Birleşik Krallık’ta yüzde 75, Fransa ve İtalya’da yüzde 73, ABD’de yüzde 73 seviyesinde olup sektör ve şirket büyüklüğüne göre değişiklik gösteriyor.