Dünya Ekonomisi
UNCTAD: Küresel Ticaret 2026’da Yavaşlayacak
“Önümüzdeki aylar, küresel toplumun bu zorluğun üstesinden gelip gelemeyeceğini gösterecek: Ticaret ve finans, insanlar, gezegen ve refah için yeniden şekillenmek zorunda,” ifadeleriyle uyardı UNCTAD.
UNCTAD 2025 Ticaret ve Kalkınma Raporu önizlemesi: Küresel ekonomi yeni bir yol ayrımında
2025 yılı, küreselleşme açısından bir dönüm noktası olmaya aday. Ticaret ve finans artık birbirinden bağımsız iki alan değil, giderek iç içe geçmiş, dünya refahını ve siyasal istikrarı birlikte şekillendiren iki temel dinamik haline geldi. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), Kasım ayında yayımlanacak Ticaret ve Kalkınma Raporu 2025 öncesinde paylaştığı ön raporda, küresel yönetişim ve finansal mimarinin “daha kapsayıcı ve dayanıklı” bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.
“Önümüzdeki aylar, küresel toplumun bu zorluğun üstesinden gelip gelemeyeceğini gösterecek: Ticaret ve finans, insanlar, gezegen ve refah için yeniden şekillenmek zorunda,” ifadeleriyle uyardı UNCTAD.
Ticaret savaşları geri döndü
Büyük Buhran’dan bir yüzyıl sonra, gümrük tarifeleri yeniden küresel politika gündeminin merkezinde. Artan ticaret engelleri ve jeopolitik gerilimler, çok taraflı normları zayıflatıyor ve büyüme beklentilerini gölgeliyor.
Küresel üretim, pandemi öncesi trendlerin altında seyretmeye devam ediyor. 2025’in ilk yarısında görülen kısa süreli toparlanmaya rağmen, büyüme kırılgan ve belirsizliklerle çevrili. Yatırımcı endişesi finansal piyasalara destek olurken, reel yatırımlar zayıf kalıyor. UNCTAD tahminlerine göre, 2026’ya kadar küresel GSYH artışı ortalama yüzde 3’ün altında kalacak.
Kısa ömürlü bir ticaret artışı
2024’ün son çeyreği ile 2025’in başında, gümrük artışları öncesi yapılan ihracat hamlesi ve yapay zekâ yatırımları küresel ticareti geçici olarak canlandırdı. Dünya mal ticareti 2025’in ilk yarısında yaklaşık %4 büyüdü; ancak geçici etkiler çıkarıldığında, reel büyüme oranı %2,5–3 seviyesinde kaldı.
UNCTAD, önümüzdeki yıl gümrüklerin devreye girmesiyle ticarette keskin bir yavaşlama bekliyor. Özellikle düşük gelirli ülkeler ve KOBİ’ler, sınırlı finansmana erişim ve belirsiz pazar koşulları nedeniyle en savunmasız kesimi oluşturuyor.
“Küçük işletmeler, bu tür küresel şoklara uyum sağlayacak mali kapasiteden yoksun. Belirsizlikler, yatırım planlamasını felç ediyor,” uyarısı yapıldı.
Finans ve ticaret artık aynı döngüde
UNCTAD verilerine göre, dünya ticaretinin %90’ından fazlası artık küresel finans sistemine bağımlı. Parasal sıkılaşma, kur hareketleri ve yatırımcı duyarlılığı, saniyeler içinde ticaret akışlarını ve sanayi üretimini etkiliyor.
Rapor, ticaret politikalarının finansal istikrarla birlikte ele alınması gerektiğini vurguluyor:
“Finansal sistem ticareti hem destekliyor hem de sınırlıyor. Bu bağlantıları görmezden gelmek, politika körlüğüne neden olur.”
Finansal piyasalarla ticaret hacimleri arasındaki korelasyon, küresel şokların ticaret zincirlerini aniden kırabilecek kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Küresel Güney yükseliyor ama eşitsizlik sürüyor
Küresel belirsizlik azalmış olsa da, gelişmekte olan ülkeler üzerindeki baskı sürüyor. UNCTAD verilerine göre, Küresel Güney’in dünya ticaretindeki payı %53’e, küresel GSYH içindeki payı %33’e çıktı; ancak finansal piyasa kapitalizasyonundaki payı %30’da kaldı.
Bu tablo, üretim ve ticarette büyüyen Güney ekonomilerinin, hâlâ küresel finansın merkezine tam olarak entegre olamadığını gösteriyor. Finansal kırılganlıklar, bu ülkeleri sermaye çıkışları ve kur şoklarına karşı savunmasız bırakıyor.
UNCTAD’ın politika önerileri
UNCTAD, 2025 raporunda küresel ekonomi için şu dört başlıkta kapsamlı politika önerileri sunuyor:
-
Kamu gelirlerini artırmak ve yerel kaynak mobilizasyonunu güçlendirmek
-
Bölgesel entegrasyonu derinleştirerek üretim yapısını çeşitlendirmek
-
Makro-finansal dayanıklılığı artırarak finansal parçalanmayı önlemek
-
Kapsayıcı çok taraflılığı yeniden inşa ederek iklim ve eşitsizlik krizlerini azaltmak
Yeni bir küresel denge arayışı
UNCTAD’ın ön raporu, küresel ekonominin yalnızca yeni bir döneme değil, aynı zamanda bir “yeniden yapılanma” evresine girdiğini ortaya koyuyor. Artan korumacılık ve finansal kırılganlıklar, küreselleşmenin temelini tehdit ederken, kurumun mesajı net:
“Bugün gereken, daha az işbirliği değil; daha akıllı, daha adil ve daha kapsayıcı bir işbirliğidir.”
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]
