Dünya Ekonomisi
Türk Sanayi Şirketlerinde Likidite Riski Büyüyor
Kur riski, yüksek faizler ve zayıf talep 2025’te de sanayi sektörünü zorluyor
PARA ANALİZ- Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk sanayi şirketlerine ilişkin yayımladığı yeni değerlendirme raporunda, 2025 yılı boyunca sektörde kredi notlarının baskı altında kalmaya devam edeceğini duyurdu. Raporda, zayıf büyüme ortamı, yüksek borçlanma maliyetleri ve artan likidite risklerine dikkat çekildi.
Fitch’in değerlendirmesine göre, Türkiye’de ekonominin yavaşlaması, sıkılaşan kredi koşulları, döviz kurundaki kademeli değer kaybı ve yüksek enflasyon, özellikle dışa bağımlı ve ihracat odaklı sanayi şirketlerini olumsuz etkiliyor.
Kur ve enflasyon baskısı sürüyor
Fitch, Türk lirasının değer kaybetmesinin ithal hammadde ve döviz borçlanması olan şirketlerin maliyetlerini artırdığını, bunun da kâr marjlarını daralttığını belirtti. Yüksek enflasyonun ise hem tüketici alım gücünü düşürdüğü hem de şirketlerin işçilik maliyetlerini artırdığı kaydedildi.
Raporda şu ifadeler yer aldı: “Arçelik ve Vestel gibi ihracata dayalı tüketici ürünleri üreticileri için maliyetleri fiyatlara yansıtmak giderek zorlaşıyor. Türk sanayi şirketleri zayıflayan Avrupa talebi ve Çin rekabeti nedeniyle çifte baskı altında.”
“Makroekonomik oynaklık temel risk”
Raporda öne çıkan en önemli uyarılardan biri de ekonomik öngörülemezlik oldu. Fitch, para ve maliye politikalarındaki ani değişikliklerin, şirketlerin uzun vadeli planlamasını zorlaştırdığını vurguladı. Özellikle 2024 ortasında artan faiz oranlarının ardından finansman maliyetlerinin kalıcı şekilde yüksek kaldığı, bu durumun da borç çevirme kabiliyetini sınırladığı belirtildi.
AB’de zayıflayan talep ve Çin rekabeti sanayiciyi sıkıştırıyor
Türk sanayi şirketlerinin ihracat pazarlarında da zorluk yaşadığına dikkat çeken Fitch, Avrupa Birliği’nde yavaşlayan ekonomik büyüme ile birlikte tüketici harcamalarının daraldığını, bu durumun Türkiye’den yapılan ihracatı baskıladığını söyledi. Raporda Çinli üreticilerin fiyat rekabetiyle AB pazarındaki payını artırmasının da Türk üreticileri ciddi şekilde zorladığı kaydedildi.
