Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Trump’ın baskıları FED’in bağımsızlığını zorluyor! Faiz indirimi gelir mi?

ABD Merkez Bankası (Fed), merakla beklenen faiz kararını yarın açıklayacak.

Trump’ın baskıları FED’in bağımsızlığını zorluyor! Faiz indirimi gelir mi?

Karar, yalnızca ekonomik verilere değil, giderek artan siyasi baskılara da bağlı olarak şekillenecek gibi görünüyor. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik doğrudan açıklamaları, Fed’in bağımsızlığına dair endişeleri yeniden gündeme taşıdı.

Trump’ın daha sonra Powell’ın görevine son verilmeyeceğini belirtmesi geçici bir rahatlama yaratsa da, faiz indirimi yönündeki çağrılarını sürdürmesi, Banka üzerindeki siyasi baskıyı canlı tutuyor.

Ekonomik veriler bekle-gör politikasını destekliyor

Makroekonomik göstergelere bakıldığında ise ABD ekonomisinin dirençli seyrini koruduğu görülüyor. İstihdam verileri ve ekonomik büyüme işaretleri, Fed’in temkinli davranması için yeterli zemini oluşturuyor. Buna rağmen, piyasalar Powell liderliğindeki Fed’in faiz indirimi olasılığına açık kapı bıraktığını düşünüyor.

Karar oy birliğiyle alınmayabilir

Commerzbank Fed Ekonomisti Bernd Weidensteiner, “Fed’in bağımsızlığı onlarca yıldır bu kadar tehdit altında olmamıştı,” diyerek sürece ilişkin kaygılarını dile getirdi. Weidensteiner ayrıca, faiz kararının oy birliğiyle alınmasının zor göründüğünü belirtti.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller ve Başkan Yardımcısı Michelle Bowman’ın daha hızlı indirimlere sıcak baktığına dikkat çeken uzmanlar, buna rağmen Powell’ın FOMC içindeki çoğunluğu koruyacağını öngördü.

En güçlü senaryo: eylülde indirim

Ekonomistlere göre, Fed’in eylül ayında bir faiz indirimi yapması en olası senaryo olarak öne çıktı. Trump yönetiminin uluslararası anlaşmalarının netleşmesiyle birlikte ticaret politikalarının enflasyon ve büyüme üzerindeki etkilerinin daha belirgin hale geleceği ve bu netliğin Powell’ın kararları için zemin oluşturacağı ifade edildi.

Stratejistler: FED üzerindeki siyasi etki artacak

Rabobank Kıdemli Stratejisti Philip Marey ise, Fed’in bağımsızlığını tam anlamıyla kaybetmesini beklemese de, 2026’ya kadar Fed politikalarının Trump’ın baskılarından daha fazla etkileneceğini savunuyor. Marey, “Fed’in tepkileri yavaş ve ılımlı olacak. Yılın geri kalanında yalnızca bir faiz indirimi bekliyoruz, o da büyük olasılıkla eylül ayında olur,” dedi.

Marey’e göre, tarifelerin enflasyonu artırması faiz artışı için gerekçe oluşturabilirken, ekonomik büyümeye baskı yapması ise faiz indirimi ihtiyacını gündeme getiriyor. Bu ikilem, Fed’in kararlarında daha dikkatli ve temkinli hareket etmesini zorunlu kılıyor.

Gözler yarın açıklanacak kararda

Siyasi baskılar, karmaşık ekonomik göstergeler ve farklı görüşlere sahip kurul üyeleri arasında denge kurmaya çalışan Powell liderliğindeki Fed’in yarın alacağı karar, sadece ABD değil, küresel piyasalar açısından da belirleyici olacak. Faiz indirimi gelmese bile, yapılacak yönlendirmeler sonbahar aylarındaki olası adımların habercisi olabilir.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler