Dünya Ekonomisi
Trump ve Japonya Arasında Yeni Dönem
Trump ve Japonya Arasında Yeni Dönem: “En Güçlü Düzeyde Müttefiklik” ABD eski Başkanı Donald Trump, Japonya’nın yeni başbakanı ile gerçekleştirdiği…
Trump ve Japonya Arasında Yeni Dönem: “En Güçlü Düzeyde Müttefiklik”
ABD eski Başkanı Donald Trump, Japonya’nın yeni başbakanı ile gerçekleştirdiği görüşmede, iki ülke ilişkilerinin “en güçlü düzeyde müttefiklik” seviyesinde olduğunu vurguladı. Görüşmede dikkat çeken unsurlardan biri ise Japonya tarihinin ilk kadın başbakanının göreve gelişinin ardından yapılan bu buluşmanın, hem sembolik hem de stratejik anlamda yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilmesiydi.
Japonya’nın İlk Kadın Başbakanı ile Tarihi Görüşme
Trump, görüşmenin başında selefi Shinzo Abe’yi anarak, yeni başbakan hakkında Abe’nin olumlu sözlerini paylaştı. “Shinzo benim büyük bir dostumdu. Onun hakkınızda söylediği güzel sözleri hatırlıyorum. Bugün onun sizi görse çok mutlu olacağına eminim” ifadelerini kullanan Trump, yeni başbakanı tebrik ederek, “Japonya’nın ilk kadın başbakanı olmanız büyük bir başarı. Bu tarihi bir dönüm noktası ve siz muhteşem bir iş çıkaracaksınız” dedi.
Yeni başbakanın yalnızca bir haftadır görevde olduğunu hatırlatan Trump, bu kısa sürede iki ülke arasındaki diyaloğun oldukça sıcak ilerlediğini belirtti. Japon liderin ise konuşmasında “ABD ile ilişkilerde yeni bir altın çağ başlatmak istediklerini” söylediği aktarıldı. Görüşme sırasında iki liderin samimi bir atmosferde sohbet ettikleri, zaman zaman gülümsedikleri ve birbirlerine karşı güçlü bir saygı gösterdikleri gözlemlendi.
Savunma ve Ticarette Yeni Denge
Trump, Japonya’nın son dönemde savunma kapasitesini hızla artırdığını ve ABD’den önemli miktarda askeri ekipman siparişi verdiğini dile getirdi. “Dünyanın en iyi savaş uçakları, füzeleri ve savunma teknolojilerini biz üretiyoruz. Japonya’nın bu alanda yaptığı yatırımlar bizi memnun ediyor, umarız bu silahları hiç kullanmak zorunda kalmayız” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, Japonya’nın anayasasındaki “saldırı amaçlı silahlanma yasağı” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Japonya’nın anayasası, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, ülkenin yalnızca savunma amaçlı bir orduya sahip olmasına izin veriyor. Ancak son yıllarda Çin’in bölgedeki askeri faaliyetlerinin artması, Rusya ile yaşanan ada anlaşmazlıkları ve Kuzey Kore’nin füze denemeleri, Japonya’yı askeri anlamda daha aktif bir konuma yönlendirdi.
Trump yönetiminin bu sürece verdiği destek, ABD’nin Pasifik’teki yükünü paylaşmak istediği mesajı olarak yorumlandı. Uzmanlara göre Washington, Japonya’nın savunma sanayisini güçlendirmesini teşvik ederek Asya-Pasifik bölgesindeki stratejik dengeyi korumayı hedefliyor.
Bölgesel Gerilimler ve Jeopolitik Dönüşüm
Görüşmede gündeme gelen en önemli konulardan biri, Japonya’nın çevresindeki gerilimli bölgeler oldu. Rusya’nın 1945’ten bu yana elinde tuttuğu dört kuzey adası üzerindeki egemenlik tartışmaları hâlâ çözülmüş değil. Son haftalarda Rusya’nın bu adalar çevresinde Japon balıkçı gemilerinin geçişine izin vermemesi, ilişkileri yeniden gerdi.
Güneyde ise Okinawa’daki ABD askeri üsleri, hem Japon halkı hem de bölgesel güvenlik açısından hassas bir denge oluşturuyor. Tayvan Boğazı’ndaki tansiyonun yükselmesi, Çin’in Senkaku (Diaoyu) Adaları çevresinde artan askeri varlığı ve Filipinler ile yaşanan sınır ihlalleri, Japonya’nın güvenlik politikalarında belirleyici rol oynamaya başladı.
Uzmanlar, Trump-Takai görüşmesinin bu bağlamda yalnızca bir diplomatik temas olmadığını, aynı zamanda Çin’in bölgedeki etkinliğine karşı ortak bir savunma hattı kurulmasının başlangıcı olabileceğini belirtiyor. ABD’nin bölgedeki askeri varlığını kademeli olarak Japonya’ya devretmesi, “yük paylaşımı” stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
Ticaret ve Ekonomide Yeni Ortaklık Arayışı
Trump görüşmede ayrıca iki ülke arasındaki ticari ilişkilerden de memnuniyet duyduğunu ifade etti. “Ticaretimiz her zamankinden daha güçlü olacak. Yeni ve adil bir anlaşma imzalıyoruz, bu iki ülke halkı için de büyük bir kazanç olacak” dedi. Görüşmede sembolik bir unsur olarak Ford’un F-150 kamyonlarının Japonya’ya satışının da gündeme geldiği aktarıldı.
Bu araçların Japonya’da kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kullanılacağı, dolayısıyla bunun büyük çaplı bir ticari hamleden çok diplomatik bir jest olarak görüldüğü ifade edildi. ABD tarafı, bu satışın “iki ülke arasındaki dostluğun bir simgesi” olduğunu vurguladı.
Ekonomistler, Japonya’nın ABD ile ticari ilişkilerinde savunma, teknoloji ve enerji alanlarında daha yakın iş birliklerine yönelmesini bekliyor. Japon ekonomisinin ihracat ağırlıklı yapısı ve ABD pazarındaki stratejik konumu, bu ilişkilerin güçlenmesi açısından önemli bir avantaj olarak görülüyor.
Yeni Başbakanın Profili ve Beklentiler
Japonya’nın yeni başbakanı Takai, siyasi kariyerine genç yaşta meclis danışmanı olarak başlamış bir isim. Daha sonra Japon parlamentosuna (Diyet) seçilerek hızlı bir yükseliş göstermiştir. İngilizceye hâkim olması ve uluslararası tecrübesi, onu diplomatik arenada avantajlı kılıyor. Eşi de milletvekili olan Takai, ailesine verdiği önem ve sosyal konulardaki duyarlılığıyla kamuoyunun sempatisini kazanmış durumda.
Takai’nin ilk yedi gününün neredeyse yarısını yurt dışında geçirdiği, bunun da dış politikaya verdiği önemin bir göstergesi olduğu belirtiliyor. Japon kamuoyu, Takai’nin hem iç reformlarda hem de uluslararası arenada aktif bir liderlik göstereceğine inanıyor.
Japonya’nın Yükselen İmajı
Son olarak, Japonya’nın küresel ölçekte artan popülaritesi de görüşme sonrasında ele alınan konular arasındaydı. Ülkeye gelen turist sayısının son yıllarda hızla arttığı, özellikle İngiliz ve Amerikalı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği belirtildi. Uzmanlar, Japonya’nın temiz şehirleri, güvenli yaşam tarzı ve düzenli toplumsal yapısının bu ilgiyi artırdığını vurguluyor.
Trump ve Takai görüşmesi, hem siyasi hem de sembolik anlamda “yeni bir dostluk çağının” işareti olarak değerlendiriliyor. ABD ve Japonya, uzun süredir süregelen stratejik ortaklıklarını yeniden tanımlarken, bu buluşma iki ülkenin Asya-Pasifik bölgesindeki dengeleri yeniden şekillendirmede kilit rol oynayacağının habercisi olarak görülüyor.
