Dünya Ekonomisi
İtalya’da Beyin Göçü Derinleşiyor: Gençler Ülkeyi Terk Ediyor
İtalya’da genç nüfusun ülkeyi terk etme eğilimi son yıllarda endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Son on yıl içerisinde bir milyondan…

İtalya’da genç nüfusun ülkeyi terk etme eğilimi son yıllarda endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Son on yıl içerisinde bir milyondan fazla İtalyan’ın ülkeyi terk ettiği, bu kişilerin üçte birini 25-34 yaş aralığındaki gençlerin oluşturduğu bildiriliyor. Euro Bölgesi’nin üçüncü büyük ekonomisi olan İtalya’nın, bu eğilim karşısında demografik ve ekonomik olarak ciddi bir sınavdan geçtiği değerlendirilmektedir.
Eğitimli Gençlerin Kitlesel Göçü: Beyin Göçü Kalıcı Hale Geliyor
İtalya Ulusal İstatistik Kurumu verilerine göre, sadece 2022 yılında yaklaşık 191 bin kişi ülkeyi terk etmiştir. Göç edenlerin yaklaşık 35 bini uzun süreli oturum hakkına sahip yabancı kökenli bireyler olarak tanımlanmakta ve bu kişilerin büyük kısmının doğdukları ülkelere geri döndükleri anlaşılmaktadır. Göç eden İtalyanların %55’inin Almanya, Fransa, İsviçre, İspanya ve Birleşik Krallık gibi Avrupa ülkelerine yerleştiği, Birleşik Krallık’ın ise en çok tercih edilen ülke olduğu bildirilmektedir.
Ancak en dikkat çekici veri, üniversite mezunu gençlerin yoğun biçimde ülkeyi terk etmesidir. Son on yılda yurt dışına çıkanların 132 binden fazlasının üniversite mezunu olduğu, bu kişilerin büyük çoğunluğunun Avrupa’ya göç ettiği ifade edilmektedir. Özellikle İsveç merkezli işe alım ajanslarının İtalyanlar için yurtdışı iş portalları oluşturmasıyla birlikte bu eğilimin hız kazandığı görülmektedir. Gidenlerin büyük kısmının geri dönmediği, böylelikle ülkenin 10 yılda yaklaşık 97 bin mezun kaybı yaşadığı vurgulanmaktadır.
Düşük Maaşlar, İşsizlik ve Umutsuzluk: Gençler Ülke İçinde Tutulamıyor
Ipsos tarafından yapılan bir ankette, 30 yaş altı her üç gençten birinin yurtdışına gitmeye istekli olduğu tespit edilmiştir. Gençlerin göç kararlarını etkileyen temel nedenler; düşük maaşlar, sınırlı istihdam olanakları ve yeteneklerin takdir görmemesidir.
İtalya’da asgari ücret yasası bulunmamakta, maaşlar sendikalar ve işveren birlikleri arasında sektörel bazda yapılan toplu sözleşmelerle belirlenmektedir. Bu sistemin %80 oranında kapsayıcı olduğu bildirilse de, serbest çalışanlar, stajyerler ve kayıt dışı çalışanlar gibi gruplar herhangi bir yasal korumadan yararlanamamaktadır. Bu durumun özellikle genç ve göçmen işçilerde düşük ücret, ücret hırsızlığı ve kayıtdışı çalışma biçiminde kendini gösterdiği belirtilmektedir.
Avrupa Komisyonu verilerine göre, İtalya 1990’dan bu yana reel ücretlerin düştüğü tek Avrupa Birliği ülkesi olmuştur. 2022 yılında reel ücretlerde %7,3’lük düşüş kaydedilmiş, 2023’te de reel ücretlerin 1990 düzeyinin %4,4 altında kaldığı ifade edilmektedir.
Gençlerin kaliteli iş bulmakta zorlandığı, özellikle COVID-19 pandemisi sürecinde hizmet sektöründe çalışan gençlerin yoğun şekilde iş kaybı yaşadığı, çalışan gençlerin de çoğunlukla düşük ücretli, yarı zamanlı ve geçici sözleşmelerle istihdam edildiği aktarılmaktadır.
İtalyan iş yerlerinin liyakate dayalı olmayan yapısının da gençlerde hayal kırıklığı yarattığı değerlendirilmektedir. 35 yaş altındaki çalışanların, yaşlı meslektaşlarının yarısından daha az gelir elde ettiği ve kariyer ilerlemesinde yaşın belirleyici bir faktör olduğu algısının yaygınlaştığı bildirilmektedir. Bu bağlamda, genç üniversite mezunlarının AB ortalamasının üzerinde bir yoksulluk riskiyle karşı karşıya kaldığı vurgulanmaktadır.
Demografik Kriz Derinleşiyor: Nüfus Daralması ve Yaşlanma Tehlikesi
Genç nüfusun göç etmesiyle birlikte ülkenin demografik yapısında ciddi kırılmalar meydana geldiği gözlenmektedir. 2014’ten bu yana sürekli azalan nüfusun, 2050 yılında 52 milyona, 2070 yılı itibarıyla ise 50 milyonun altına düşeceği öngörülmektedir. Dünya Bankası verilerine göre, İtalya’nın doğurganlık oranı 1976 yılından bu yana yenilenme düzeyinin altında seyretmekte, 2022 yılında ise yalnızca 400 bin bebek doğmuştur. Bu rakam, İtalya’nın birleşmesinden bu yana kaydedilen en düşük doğum sayısı olarak tarihe geçmiştir.
Ülkede doğurganlık oranlarının bölgesel olarak da düşük kaldığı, herhangi bir doğum “sıcak noktası” bulunmadığı ve yaşlı nüfusun oranının hızla arttığı anlaşılmaktadır. Ortanca yaşın 48 olduğu İtalya, bu değerle Avrupa Birliği’nde en yaşlı nüfusa sahip ülke konumundadır. Yaşlı bağımlılık oranının şu an 0,38 olduğu, bu oranın birkaç on yıl içinde 0,66’ya çıkmasının beklendiği belirtilmektedir. Bu durumun, her üç çalışana karşılık iki emeklinin düşeceği anlamına geldiği ve sosyal güvenlik sistemini zorlayabileceği düşünülmektedir.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, İtalya’nın genç ve eğitimli nüfusunu elde tutamaması durumunda, üretkenlik düzeyinde ciddi kayıplar yaşanacağı, beyin göçü nedeniyle ülkenin 2011–2023 arasında yaklaşık 134 milyar euro değerinde ekonomik kayba uğradığı hesaplanmaktadır. Banka d’Italia tarafından yapılan değerlendirmelerde, çalışabilir nüfusun azalması halinde GSYİH’da %11’e varan bir düşüş yaşanabileceği öngörülmektedir.