Dünya Ekonomisi
İngiltere’de Ekonomi Tartışmaları: Vergi Belirsizliği, Genç İşsizlik ve İklim Politikaları
İngiltere siyasetinde son günlerin en çok konuşulan konusu, Maliye Bakanı Rachel Reeves’in parti konferansında yaptığı ekonomi konuşması oldu. Ancak konuşmanın…

İngiltere siyasetinde son günlerin en çok konuşulan konusu, Maliye Bakanı Rachel Reeves’in parti konferansında yaptığı ekonomi konuşması oldu. Ancak konuşmanın ardından kamuoyunda tartışmalar dinmedi. İş dünyasından gelen ilk yorumlarda, hükümetin önümüzdeki dönemde izleyeceği ekonomi politikalarının hâlâ belirsiz olduğu ve özellikle vergi artışları konusundaki sessizliğin tedirginlik yarattığı belirtiliyor.
Konuşmanın dikkat çekici noktası, “iş dünyasına sahip çıkacağız” vurgusuna rağmen, vergi politikaları ve büyüme stratejisine dair net bir mesaj verilmemesi oldu. Üstelik konuşmada en çok yer bulan konulardan biri, “okul kahvaltı kulüpleri” gibi sosyal politikalar olurken, mali disiplin ve yatırımlara dair ayrıntılar gölgede kaldı.
İş Dünyası Netlik Bekliyor
İngiltere ekonomisi uzun süredir yavaş büyüme, yüksek kamu borcu ve düşen üretkenlik sorunlarıyla boğuşuyor. Bu nedenle, iş çevreleri Maliye Bakanı’ndan öncelikle vergi politikalarına dair bir yönlendirme bekliyordu. Ancak konuşmada bu konulara neredeyse hiç değinilmedi.
Ekonomistler, bütçe açığının büyüklüğü ve vergi artışlarının hangi alanlarda yapılacağı konusunda belirsizliğin yatırım kararlarını olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Uzmanlara göre, şirketler gelecekteki vergi oranlarını bilemediği için yatırım planlarını erteliyor veya küçültüyor. Bu durumun özellikle küçük işletmeler için ciddi riskler doğurabileceği düşünülüyor.
Bazı gözlemciler, hükümetin sosyal harcamalara ağırlık vermesinin “piyasaya güven” açısından olumsuz sinyaller yarattığını savunuyor. Mali disiplin yerine kamu harcamalarına yönelmek, borçlanma maliyetlerini artırabilir ve özel sektörün büyüme iştahını zayıflatabilir.
Genç İşsizlikte Yeni Plan, Eski Sorunlar
Konuşmanın bir diğer önemli başlığı, genç işsizliğini ortadan kaldırmayı hedefleyen yeni istihdam programı oldu. Hükümet, gençlere iş garantisi sağlayacak bir sistem üzerinde çalışıyor. Ancak ekonomistler, bu tür devlet destekli istihdam projelerinin geçmişte kalıcı sonuçlar vermediğini hatırlatıyor.
Uzmanlar, işsizlikle mücadelede asıl sorunun “büyüme eksikliği” olduğunu vurguluyor. Yani, iş yaratmak için öncelikle ekonominin büyümesi gerekiyor. Buna karşın, yeni plan kamuya bağlı istihdam yaratmayı öne çıkarıyor. Bu durum, kalıcı iş yerine geçici çözümler üretebilir.
Ayrıca, gençleri işe almanın giderek pahalı hale geldiği belirtiliyor. Asgari ücretin artırılması, işveren sigorta katkı paylarının yükseltilmesi ve yeni iş güvenliği yasalarının yürürlüğe girmesi, işverenleri genç ve tecrübesiz çalışan almaktan caydırabilir. Son bir yılda sadece hizmet sektöründe 150 binden fazla istihdamın kaybolduğu tahmin ediliyor.
Uzmanlara göre, hükümet bir yandan genç işsizliği bitirme hedefi koyarken, diğer yandan bu hedefi zorlaştıracak politikalar uyguluyor. Bu çelişki, ekonomik gerçeklerle uyuşmayan vaatlerin toplumsal hayal kırıklığı yaratabileceği yorumlarına yol açıyor.
Enerji Politikalarında Çifte Çıkmaz
İngiltere’de enerji politikaları da gündemin sıcak başlıklarından biri haline geldi. Hükümetin fracking (hidrolik kırma yöntemiyle gaz çıkarma) faaliyetlerine kesin yasak getireceğini açıklaması, enerji sektöründe tartışma yarattı. Bu yöntemin çevreye zararlı olduğu yönünde görüşler bulunsa da, bazı uzmanlar yasak kararının ekonomik açıdan olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünüyor.
Enerji fiyatları son yıllarda İngiltere’de hızla artarken, ülkede hâlâ doğalgaz ithalatına büyük oranda bağımlılık sürüyor. Yerli enerji üretiminin kısıtlanması, ithalat faturasını kabartabilir ve sanayi üretim maliyetlerini artırabilir.
Buna karşın, iktidar partisi çevre hedeflerinden taviz vermemekte kararlı. “Net sıfır karbon” politikası kapsamında 2050 yılına kadar tüm sektörlerde emisyonun sıfırlanması hedefleniyor. Ancak bu hedefin uygulanma biçimi eleştiriliyor. Bazı ekonomistler, “her sektöre aynı kuralların dayatılmasının” ekonomik verimliliği düşüreceğini savunuyor.
Enerji uzmanları, İngiltere’nin büyüme sorunlarının arkasında enerji maliyetlerinin önemli bir payı olduğunu vurguluyor. Özellikle sanayi sektöründe yüksek elektrik ve doğalgaz fiyatları, yatırımcıları caydırıyor. Karbon nötr hedefiyle uyumlu ama rekabet gücünü koruyan dengeli bir stratejinin oluşturulması gerektiği belirtiliyor.
Tartışmalı Gıda Düzenlemesi: “Al Birini, Bedava Diğerini” Yasaklanıyor
Ekonomik sıkıntıların ortasında, hükümetin yeni “sağlıklı beslenme” adımı da halk arasında büyük tartışma yarattı. Yüksek yağ, tuz ve şeker içeren ürünlerde “bir alana bir bedava” kampanyalarının yasaklanması planlanıyor. Yetkililer bu uygulamanın obeziteyle mücadeleye katkı sağlayacağını savunurken, tüketiciler bu kararı “vatandaşın cebine darbe” olarak görüyor.
Yasak kapsamında çocukların sıklıkla tükettiği birçok ürün—örneğin bazı yoğurt çeşitleri, kahvaltılık gevrekler ve hazır yiyecekler—daha pahalı hale gelecek. Gıda sektörü temsilcileri, yasağın yıllık ortalama hane halkı bütçesine 600 sterlin ek yük getirebileceğini belirtiyor.
Uzmanlara göre, gıda fiyatlarının zaten yüksek olduğu bir dönemde bu tür düzenlemeler, dar gelirli ailelerin temel ihtiyaçlarına erişimini zorlaştırabilir. Ayrıca geçmişte benzer yasakların obezite oranlarını düşürmede kayda değer bir etkisi olmadığı biliniyor.
Ekonomistler, kamu sağlığını koruma adına yapılan bu tür müdahalelerin ekonomiye yeni bir “bürokrasi yükü” getirdiğini savunuyor. Devletin gıda tercihlerine bu kadar müdahale etmesinin, vatandaşın ekonomik özgürlüğünü de sınırladığı belirtiliyor.
Büyüme Olmadan Refah Olmaz
Tüm bu tartışmalar, İngiltere ekonomisinin temel sorununu bir kez daha gündeme getirdi: düşük büyüme. Uzmanlara göre, vergi artışları, aşırı regülasyon ve enerji maliyetleri birleştiğinde, özel sektörün yatırım yapma isteği azalıyor. Bu da uzun vadede istihdamı, gelir artışını ve yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor.
Kısacası, İngiltere’nin karşı karşıya olduğu tablo oldukça karmaşık. Bir yanda sosyal harcamalarla eşitsizliği azaltmayı hedefleyen politikalar, diğer yanda üretkenliği baltalayan mali yükler bulunuyor. İş dünyası netlik isterken, toplumun büyük bir kesimi artan fiyatlar ve belirsizlikten endişe duyuyor.
BAKMADAN GEÇME
-
Dünya Ekonomisi
/ 5 Ekim 2025İngiltere’de Yeni Dönemin Başlangıcı mı?
İngiltere’de son yılların en tartışmalı siyasi başlıklarından biri olan “Net Sıfır” politikası, köklü bir dönüşümün eşiğine geldi. Hükümetin temel enerji…
Dünya Ekonomisi
/ 5 Ekim 2025Asya’dan Amerika’ya Ekonomik ve Politik Gerilimler Artıyor
Küresel gündem, bu hafta farklı kıtalardan gelen çarpıcı gelişmelerle şekillendi. Japonya tarihinin en büyük siber saldırılarından biriyle karşı karşıya kalırken,…
Dünya Ekonomisi
/ 5 Ekim 2025Kanada’da Siyasetin Sonbahar Dönemi: Geçim Sıkıntısı Gölgesinde Başa Baş Yarış
Sonbahar oturumuyla birlikte ülke nabzı yeniden ölçüldü ve ortaya, sertleşen ekonomik kaygılar, yumuşayan hükümet onayı ve seçmenin “değişim mi, devam…
Dünya Ekonomisi
/ 5 Ekim 2025Yeni Haftada Odak: ABD Siyaseti ve Merkez Bankaları
Piyasalar Siyasi Krize Rağmen Rekor Kırdı ABD’de federal hükümetin kapanması, piyasalar üzerinde beklenen sarsıcı etkiyi yaratmadı. Hükümetin kapanmasıyla birlikte ekonomideki…
Piyasa
/ 5 Ekim 2025Bitcoin Uçuşa Geçti! Tüm Zamanların Rekoru Kırıldı
Bitcoin, Asya piyasalarında işlem gördüğü saatlerde CoinGecko verilerine göre tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak tarihi bir başarıya imza attı.…
Ekonomi
/ 5 Ekim 2025Araç Kiralama Sektöründe Büyük Satış: Dev Şirket Satıldı
Türkiye araç kiralama sektöründe dikkat çeken bir el değişimi yaşandı. 2022 yılında kurulan Getir Araç, tüm hisseleriyle birlikte rakibi TikTak’a…
Ekonomi
/ 5 Ekim 2025OPEC+ Üyesi 8 Ülkeden Kasım Ayı İçin Petrol Üretim Artışı Kararı
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun sekiz üyesi, Kasım ayında günlük petrol üretimini 137 bin varil artırma kararı aldı.
Piyasa
/ 5 Ekim 2025Kredi Kartı Borcu Ödemesini Erteleyenler Dikkat: O Süreyi Geçtiyseniz Kara Listede Olabilirsiniz
Son dönemde kredi kartı kullanımındaki artış, borçlarını düzenli ödemeyen kişi sayısında da yükselişe neden oldu. Uzmanlar, özellikle "90 gün kuralı" olarak bilinen sürenin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, kart borcunun üç ay boyunca ödenmemesi halinde ciddi yasal ve finansal sonuçlarla karşılaşılabileceğini belirtiyor.
Piyasa
/ 5 Ekim 2025Almanya’dan AB’nin 2 Trilyon Euroluk Bütçe Teklifine Ret
Almanya, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Brüksel’de açıkladığı 2 trilyon euroluk yeni AB bütçe teklifini, duyurulmasından sadece birkaç…
Ekonomi
/ 5 Ekim 2025Bakanlık Duyurdu: İhracatçıya ve Esnafa Nefes Aldıracak Yeni Destek Paketi Devreye Girecek
Hazine ve Maliye Bakanlığı, ihracatçılar ile katılım finansına duyarlı firmaların uygun koşullarda finansmana erişimini artırmak amacıyla iki yeni destek paketini devreye alıyor. Bu kapsamda, Hazine Destekli Kefalet Sistemi’nin kapsamı genişletilirken, çalışmalar da hız kazandı.
Ekonomi
/ 5 Ekim 2025Altında 9 Ayda Rekor Artış:Peki Ralli Sürecek mi?
Altının ons fiyatı, 2025’in ilk 9 ayında ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi beklentileri, ABD hükümetinin kapanması ve artan jeopolitik…
Gündem
/ 5 Ekim 2025Yıllardır Beklenen Düzenleme: Nafaka Alan Kişiler de 65 Yaş Aylığından Faydalanabilecek mi?
65 yaşını doldurmuş, muhtaç durumdaki vatandaşlara yönelik sosyal yardımlarda önemli bir düzenlemeye gidiliyor. Yeni uygulamayla birlikte, nafaka alıyor olsa dahi ihtiyaç sahibi olan 65 yaş üstü bireyler de devlet tarafından bağlanan yaşlılık aylığından faydalanabilecek.
Piyasa
/ 5 Ekim 2025EPDK’dan Akaryakıt Tesislerine Yeni Tarife Düzenlemesi
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), bazı akaryakıt depolama tesislerine ilişkin iletim ve depolama tarifelerinde değişikliğe gitti. Kurul kararları, Resmi Gazete’nin…
Benzer Haberler