Dünya Ekonomisi
Hürmüz Boğazı Krizi: Enflasyonda Yeni Bir Şok Dalgası
Günlük Petrol Akışının Beşte Biri Tehlikede Hürmüz Boğazı, Umman ile İran arasında yer alarak Basra Körfezi’ni Umman Körfezi ve Arap…

Günlük Petrol Akışının Beşte Biri Tehlikede
Hürmüz Boğazı, Umman ile İran arasında yer alarak Basra Körfezi’ni Umman Körfezi ve Arap Denizi’ne bağlayan stratejik bir geçiş noktası olma özelliğini taşımaktadır. Dünya petrol tüketiminin yaklaşık %20’si, yani her gün tüketilen petrolün beşte biri, bu boğazdan geçmektedir. Bu nedenle Hürmüz’de yaşanacak herhangi bir kesinti, yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda küresel ölçekte ekonomik ve jeopolitik sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.
ABD’nin geçtiğimiz gece İran’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları sonrası, 50’den fazla büyük petrol tankeri boğazı terk etmeye çalıştı. Piyasalar henüz kapalıyken yaşanan bu gelişme, kısa vadede petrol arzında düşüş beklentisini güçlendirdi. Enerji piyasalarında fiyatların hızla yukarı yönlü hareket etmesi öngörülüyor.
JP Morgan, İsrail-İran gerilimi kapsamında Hürmüz Boğazı’nın kapanmasını en kötü senaryo olarak nitelendirmişti. Bankanın tahminlerine göre, boğazın tamamen kapanması durumunda petrol fiyatlarının varil başına 120 ila 130 dolar seviyelerine yükselmesi bekleniyor. Daha uzun süreli ve tam kapanma halinde fiyatların 150 ila 200 dolar aralığına çıkması olasılık dâhilinde değerlendiriliyor.
Enflasyonist Baskılar: Enerji Fiyatları ve ABD Ekonomisi
ABD’de tüketici enflasyonu (CPI), enerji fiyatlarındaki bu artıştan doğrudan etkileniyor. Son verilere göre, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın, enflasyonda yaklaşık 20 baz puanlık bir yükselişe neden olabileceği belirtiliyor. Nitekim Nisan ayında dip yapan petrol fiyatları, şimdiden yaklaşık 20 dolar yükselerek enflasyon üzerinde yaklaşık 40 baz puanlık bir yukarı yönlü baskı oluşturdu.
Bu artışın devam etmesi, ABD enflasyonunun yeniden %5 seviyelerine yaklaşmasına neden olabilir. Bu oran, en son Mart 2023’te görülmüş ve o dönemde ABD Merkez Bankası (Fed) agresif faiz artırımlarına başvurmuştu. Benzer bir enflasyonist şok, Fed’in yeniden faiz artırımı gündemine dönmesine yol açabilir.
Hürmüz’ün Yerine Alternatif Var mı?
Hürmüz Boğazı, özellikle Kuveyt, Katar, Bahreyn ve Suudi Arabistan’ın önemli bir bölümünün petrol ihracatı için tek deniz geçiş noktasıdır. Bu nedenle alternatif yolların kısıtlı olması, boğazın stratejik önemini daha da artırıyor. Yönlendirilebilecek alternatif boru hattı kapasitesi yaklaşık 6,5 ila 7,5 milyon varil/gün düzeyinde. Bu miktar ise toplam sevkiyatın ancak %35’ini karşılayabiliyor. Geri kalan %65’lik üretim kapasitesinin durması durumunda küresel petrol arzının %13’ü kesintiye uğramış olacak.
Bu durumda sadece enerji piyasalarında değil, küresel tedarik zincirlerinde de ciddi bir şok yaşanabileceği ifade ediliyor. Son günlerde boğazdan geçen tanker sayısında düşüş gözleniyor. Ancak bu durum henüz tam bir kapanma anlamına gelmiyor. Buna rağmen piyasalar kademeli olarak riskleri fiyatlamaya başlamış durumda.
Jeopolitik Gerilim: Rusya’nın Dahil Olması
Öte yandan, Rusya’nın da krizi tırmandıracak açıklamalarda bulunması dikkat çekiyor. Rus yetkililer, bazı ülkelerin İran’a nükleer savaş başlıkları tedarik etmeye hazır olduğunu belirtiyor. Ayrıca, İran’ın nükleer silah üretimine ABD saldırıları nedeniyle hız vereceği iddiaları da dile getiriliyor.
Bu gelişmelerin ardından, önümüzdeki günlerde küresel piyasalarda; hisse senetlerinden tahvillere, emtialardan para birimlerine kadar pek çok alanda dalgalanmanın yeniden artması bekleniyor. 2025 yılı, yatırımcılar ve spekülatörler için son derece hareketli bir yıl olarak şekillenebilir. Ancak bu fırsatlar, aynı zamanda ciddi riskler barındıran bir küresel kriz ortamında şekilleniyor. Enerji güvenliği, ekonomik istikrar ve jeopolitik barış, Hürmüz’ün kaderine bağlı hale gelmiş durumda.