Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Gelişen Piyasalar Yeni Dünya Düzenine Uyum Sağlıyor: Jeopolitik Belirsizliklere Rağmen Dirençli Kalıyorlar

Triodos Investment Management, son yayımladığı analizde, gelişen piyasaların artan jeopolitik ve ekonomik belirsizliklere karşı uyum sağlama kapasitesini vurguluyor. ABD’nin korumacı ticaret politikaları, küresel büyüme görünümünü aşağı çekerken, gelişen ülkeler daha temkinli ama dirençli bir duruş sergiliyor.

Gelişen Piyasalar Yeni Dünya Düzenine Uyum Sağlıyor: Jeopolitik Belirsizliklere Rağmen Dirençli Kalıyorlar

Triodos Investment Management, son yayımladığı analizde, gelişen piyasaların artan jeopolitik ve ekonomik belirsizliklere karşı uyum sağlama kapasitesini vurguluyor. ABD’nin korumacı ticaret politikaları, küresel büyüme görünümünü aşağı çekerken, gelişen ülkeler daha temkinli ama dirençli bir duruş sergiliyor.

ABD’nin Önce Amerika Politikası ve Küresel Belirsizlik

ABD’nin “Önce Amerika” yaklaşımı ve dengesiz dış ticaret politikaları, 2025 yılında küresel belirsizliği artırdı. Bu durum; düşük büyüme beklentileri, emtia fiyatlarında gerileme ve finansal piyasalarda dalgalanma gibi sonuçlar doğurdu. Gelişen piyasalar, bu ortamda siyasi gerilimlerin rehinesi olmadan yönlerini bulmaya çalışıyor.

Küresel Büyümede Revizyonlar ve Enflasyon Görünümü

Triodos’a göre, gelişen piyasalarda 2025 yılı büyüme tahmini %3,7’ye gerileyebilir, ki bu oran son on yılın %4’lük ortalamasının altında. Ancak bu yine de gelişmiş ülkelerin büyümesinin iki katı düzeyinde.

ABD’nin uyguladığı tarifelerin geçici kalması durumunda, gelişen ülkelerde ortalama enflasyonun %8’den %5’e düşebileceği öngörülüyor. Ancak bu oran hâlâ merkez bankalarının hedeflediği %2 seviyesinin oldukça üzerinde. Türkiye, Bolivya ve Gana gibi ülkelerde çift haneli enflasyon sürerken, Çin’de enflasyon son iki yıldır %0’da kalmış durumda.

Küresel Güç Mücadelesi Ekonomik Maliyeti Artırıyor

ABD ekonomisinin 2025’te resesyondan kıl payı kurtulması, ticaret tarifelerinde yaşanan geçici ateşkese bağlanıyor. Ancak politik belirsizliklerin uzun vadeli maliyeti birikmeye devam ediyor. Moody’s’in ABD’nin kredi notunu düşürmesi, gelişen piyasalar için finansman koşullarında ek riskler oluşturuyor.

Triodos, gelişen ülkelerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için özel sermaye girişlerinin hayati öneme sahip olduğunu vurguluyor. Zira birçok hükümet pandemi sonrası dönemde mali destek kapasitesini büyük ölçüde tüketti. Kamu kaynakları sınırlanırken, özel sektör yatırımları öne çıkıyor.

ABD Tarifelerinin Bölgesel Etkisi: Asya ve Latin Amerika Baskı Altında

ABD’nin Nisan ayında uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifeleri, gelişen ülkeleri farklı düzeylerde etkiledi. “Özgürlük Günü” olarak adlandırılan 2 Nisan’da temel tarife %10’a çıkarıldı, ardından ülkelere özel ek vergiler getirildi.

  • Çin, ABD’ye %125 oranında misilleme tarifesi uygularken, ABD bu kez tüm Çin mallarına %145 oranında vergi koydu. Ancak daha sonra bu oran 30% seviyesine düşürüldü. Piyasalarda bu ateşkes olumlu karşılandı.

  • Afrika’nın ABD’ye ihracatı, küresel ihracatın yalnızca %1’i civarında olduğundan, etkisi sınırlı kaldı.

  • Doğu Avrupa ülkeleri (Polonya, Romanya gibi) ABD ile ticari bağlara sahip olsa da, ihracatlarının GSYH’ye oranı %2’yi geçmiyor.

  • Meksika, ABD ile en yüksek ticaret bağına sahip ülke konumunda. İhracatının GSYH içindeki payı %27’ye ulaşmış durumda. Yeni tarifeler, özellikle Meksika sanayisi üzerinde baskı yarattı.

  • Vietnam gibi Asya ülkeleri ise ABD’ye ihracatının GSYH’ye oranı %30 seviyesinde olduğundan, yüksek vergi yükünden ciddi şekilde etkileniyor.

  • Çin, 2016’dan bu yana ticaretini daha fazla gelişen ülkelere yönlendiriyor. Hindistan ise göreli olarak dışa daha kapalı olduğu için etkilerden daha az etkileniyor.

Dolaylı Etkiler: Tedarik Zinciri Riski Artıyor

Tarifelerin dolaylı etkileri ise küresel tedarik zincirleri üzerinden hissediliyor. Ara mallarındaki maliyet artışı, nihai ürün fiyatlarına da yansıyor ve bu da talebi baskılayabiliyor. Ayrıca, küresel tarifelere yönelik belirsizlikler, özellikle ihracat odaklı firmaların rekabet gücünü zayıflatıyor.

Gelişen Ülkelerde Güven Toparlanıyor

ABD’nin tarifeleri yumuşatmasıyla birlikte, gelişen piyasalara yönelik yatırımcı güveni yeniden toparlanma sürecine girdi. EM tahvil spreadleri daraldı, para birimleri değer kazandı ve bazı ülkelerde iş dünyası beklentileri iyileşme gösterdi.

Bu toparlanmada şu faktörler etkili oldu:

  • Hindistan, Brezilya ve Çin gibi büyük gelişen ülkelerde tüketim ve yatırım güçlü seyrini sürdürüyor.

  • Düşük gelirli ülkeler, ABD ile zayıf finansal ve ticari bağlara sahip oldukları için daha az etkilendi.

  • ABD’ye yönelik ihracatın öne çekilmesi, bazı ülkelerin dış satımını geçici olarak artırdı.

  • Merkez bankaları döviz müdahaleleriyle kur baskısını geçici olarak sınırladı, ancak rezervlerin sınırlı olması bu yöntemin sürdürülebilirliğini engelliyor.

  • Doların zayıflaması, gelişen ülkelerin dolar cinsi borçlarını çevirmesini kolaylaştırdı.

  • AB, İngiltere ve Çin gibi büyük ekonomiler, tedarik zincirlerini çeşitlendirme yoluna gidiyor.

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler