Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

FT: Merkez Bankalarının Hazırlığı

Avrupa ve Asya merkez bankaları, küresel finans sisteminin belkemiği olarak görülen ABD doları swap hatlarının (swap lines) geleceğine dair kaygılarını…

FT: Merkez Bankalarının Hazırlığı

Avrupa ve Asya merkez bankaları, küresel finans sisteminin belkemiği olarak görülen ABD doları swap hatlarının (swap lines) geleceğine dair kaygılarını derinleştiriyor. Önümüzdeki dönemde bu likidite kaynağının zayıflaması halinde yeni mekanizmalara ihtiyaç duyabileceği değerlendirmeleri yükseliyor.

Swap Hatlarının Tarihsel Önemi ve 21. Yüzyılda Yeniden Gündeme Girişi

1800’lerin sonunda Avusturya Merkez Bankası’nın Hamburg’daki bankacılık krizi sırasında 10 milyon onsluk bir gümüş tren gönderdiği, 30 yıl sonra Fransa Merkez Bankası’nın benzer şekilde bir altın gemisiyle müdahale ettiği tarihsel olaylar, swap hatlarına benzer bir dayanışmanın temelini oluşturuyor. Swap hatları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) dolar ihraç edemeyen yabancı ülke merkez bankalarına kriz zamanında dolar likiditesi sağlamasını mümkün kılıyor. 2008 krizinde 583 milyar, Euro Alanı krizi sonrasında ve 2020 Covid döneminde ise 450 milyar dolar swap desteği verilerek, küresel finansal bulaşma büyük ölçüde önlenmişti.

Güvenlik Açığındaki Tehlikeler: Trump Etkisi ve Fed Liderliği Değişimi

Ancak bu destek mekanizmasına dair güven, ABD iç siyaseten gelen sinyaller nedeniyle zayıflıyor. Başkan Trump yönetimi “Avrupa’yı kurtarmaktan” hoşlanmadığını belirtiyor; Başkan Yardımcısı JD Vance, bu tür yardımlara karşı sert eleştirilerde bulunuyor .
Fed Başkanı Jay Powell konuya sahip çıkarken, 2026’daki görevden ayrılması sonrası ABD’nin swap desteğini sürdürme kararlılığı sorgulanıyor. Kongre’nin rolü ve korunmacı politikaların yükselişi, swap hatlarının koşullarını zorlayabilir.

Alternatif Yapılar: Avrupa-Asya Blok Politikaları ve Altın Rezervi Hazırlığı

ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, Fed’in swap hatlarını sürdüreceği konusunda olumlu açıklamalar yapsa da, ECB bankalarının dolar riskine dair raporlama yapmasını istemesi endişeleri yansıtıyor. Bu durum, CEPR gibi düşünce kuruluşlarının öncülüğünde 14 merkez bankasının birlikte hareket edebileceği, kendi aralarında likidite paylaşımını öngören bir pakt hazırlanmasına önayak oluyor . Bu tasarıda, merkez bankalarının toplam 1,9 trilyon dolar tutarındaki varlıklarının acil durum kredisi için kullanılması hedefleniyor. Ayrıca bazı ülkelerin Çin ile swap anlaşmalarını detaylı şekilde değerlendirmesi, altın rezervlerini artırması gibi önlemler alındığı bildiriliyor .

Kindleberger Tuzağı: Dolardaki Güç Boşluğu ve Yükselen Altın Fiyatı

Ekonomist Charles Kindleberger’in üzerinde durduğu “rezerv para birimi gücünü kaybettiğinde ortaya çıkan boşluk” tezi (Kindleberger trap), şu an için karşılanabilecek seviyede görülse de, gelecekte risk taşıdığı uyarısı yapılıyor. Bu nedenle, Beyaz Saray’ın bu konuda net destek açıklamaları yapmaması veya Trump dönemi siyasi koşullara teslim olması halinde, swap endişelerinin artabileceği ve altın talebinin yükseleceği ifade ediliyor .

BAKMADAN GEÇME

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

  • Çin’de İhracat Kontrollerinin Gevşemesi Nadir Metal Sevkiyatlarını Artırdı

    Çin, ihracat kontrollerinde gevşemeye gitmesinin ardından önceki dönemlere kıyasla daha fazla nadir metal ürünü ihraç etti. Kasım ayında nadir metal ürünleri ihracatı bir önceki aya göre yüzde 13 artış gösterdi. Daha esnek ihracat rejiminin, elektrikli araçlar, savunma sanayii ve yüksek teknoloji üretiminde kritik öneme sahip minerallerin yeniden küresel piyasalara akışını hızlandırdığı ifade ediliyor.

  • Almanya İhracatında Sınırlı Güven Artışı, Sektörel Beklentiler Farklılaşıyor

    Almanya’nın ihracat sektörüne ilişkin güven, sınırlı da olsa toparlanma sinyalleri verdi. ifo İhracat Beklentileri Endeksi, aralık ayında kasım ayındaki eksi 3,8 puandan eksi 3,1 puana yükseldi.

  • Yükselen Getiriler Yabancı Yatırımcıyı Japon Tahvillerine Çekti

    Yabancı yatırımcılar, yükselen getirilerin sunduğu cazibe sayesinde geçen hafta Japon tahvillerinde son sekiz ayın en güçlü alımını gerçekleştirdi. Japonya Maliye Bakanlığı’nın Perşembe günü yayımladığı öncü verilere göre, yabancıların net tahvil alımı 1,41 trilyon yen (yaklaşık 9,1 milyar dolar) seviyesine ulaştı. Bu tutar, 11 Nisan haftasından bu yana kaydedilen en yüksek rakam oldu. Artan ilgi, 11 Aralık’ta yapılan 20 yıllık tahvil ihalesinde de gözlemlendi; talep-karşılama oranı son beş yılın en yüksek düzeyine çıktı.

  • Moody’s’ten Türkiye Ekonomisi Yorumu: Büyüme ve Enflasyon Tahminini Açıkladı

    Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, yayımladığı Global Yapılandırılmış Finans raporunda G20 ülkelerine ilişkin büyüme ve enflasyon tahminlerini paylaştı. Rapora göre Moody’s, Türkiye ekonomisinin 2025 yılında yüzde 3,2, 2026’da yüzde 3,4 ve 2027’de yüzde 3,5 oranında büyümesini bekliyor.

Benzer Haberler