Dünya Ekonomisi
Fransa’da Yeni Başbakan Göreve Başladı, Sokaklar Karıştı
Fransa’da Başbakanlık koltuğuna oturan Sébastien Lecornu, görevinin ilk gününde ülke genelinde başlayan protestolarla karşı karşıya kaldı. Ulaşım, eğitim ve çeşitli…

Fransa’da Başbakanlık koltuğuna oturan Sébastien Lecornu, görevinin ilk gününde ülke genelinde başlayan protestolarla karşı karşıya kaldı. Ulaşım, eğitim ve çeşitli kamu hizmetlerinde aksamalara yol açan eylemler, “her şeyi durdur” sloganıyla hareket eden sol tandanslı grupların öncülüğünde gerçekleşti. Hükümet, olayların büyüme ihtimaline karşı 80 bini aşkın polisi sahaya sürdü.
Protestoların Kökleri ve Talepler
Ülke genelinde düzenlenen gösterilerin temelinde sosyal adalet talepleri yer alıyor. Eski Başbakan’ın önerdiği bütçe düzenlemeleri, toplumsal öfkeyi tetikleyen kıvılcım oldu. Kamu tatillerinden ikisinin kaldırılması, sağlık harcamalarının vatandaşların sırtına daha fazla yüklenmesi ve zenginlerin vergilendirilmesine dokunulmaması yönündeki adımlar geniş kesimlerin tepkisini çekti.
Protestocular, hükümetin sürekli olarak dar gelirli kesimleri hedef aldığını, buna karşın varlıklı sınıfları koruduğunu savunuyor. Bu çerçevede başlatılan taban hareketi, birkaç ayda güç kazandı ve özellikle 10 Eylül tarihi için büyük bir seferberlik çağrısı yapıldı. Katılım sayısı beklendiği kadar yüksek olmasa da, ülkede oluşan gerginlik hükümetin teyakkuzda kalmasına neden oldu.
Polis ve Güvenlik Önlemleri
Yetkililer, özellikle stratejik noktaların güvenliğine odaklanmış durumda. Petrol rafinerileri, ulaşım ağları ve büyük şehirlerdeki kritik alanlar yoğun koruma altına alındı. Emniyet birimlerinin açıklamasına göre gün içerisinde 200’e yakın kişi gözaltına alındı. Güvenlik güçlerinin bu kadar geniş çaplı bir önlem alması, yönetimin protesto hareketinin büyümesinden ciddi şekilde endişe ettiğinin göstergesi olarak yorumlandı.
Fransız istihbaratının tahminine göre gösterilere 100 bin civarında kişinin katılması bekleniyor. Bu öngörü, eylemlerin yalnızca bir günlük tepkiyle sınırlı kalmayabileceği, önümüzdeki günlerde daha geniş bir dalgaya dönüşebileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Yeni Başbakanın Konumu ve Tepkiler
Siyaset arenasında uzun süredir savunma bakanlığı görevinde bulunan Sébastien Lecornu’nun başbakanlığa atanması, protestocuların beklentilerini karşılamadı. Göstericilerin önemli bir kısmı, hükümetin sol kanattan bir ismi bu göreve getirmesini umuyordu. Ancak Lecornu, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a yakın bir isim olarak biliniyor ve siyasi çizgisi merkeze yakın duruyor.
Bu tercih, zaten öfkeli olan grupların tepkisini daha da artırdı. Sol ve aşırı sol kesimler, başbakanlık değişikliğinin ülkedeki sosyal adalet sorunlarını çözmeyeceğini düşünüyor. Lecornu’nun merkez bloklarla ittifak arayışına girmesi muhtemel olsa da, bu stratejinin sokaktaki tansiyonu düşürmeye yetip yetmeyeceği belirsiz.
Siyasi Çıkmaz ve Parlamento Dengesizliği
Fransa’daki siyasi tablo da sürecin zorluğunu artırıyor. Geçtiğimiz yıl yapılan erken seçimlerden bu yana parlamentoda üç büyük blok bulunuyor ve hiçbirinin çoğunluğu yok. Bu durum, hükümetin yasaları geçirmek için sürekli pazarlık yapmak zorunda kalmasına yol açıyor.
Yeni başbakanın bu kilitlenmiş yapıda uzlaşı sağlaması kolay görünmüyor. Zira muhalefet partileri, özellikle sol blok, halkın taleplerinin karşılanmadığı görüşünde. Diğer yandan merkez sağ ve merkez sol kanatlar, ülkenin ekonomik krizden çıkabilmesi için bazı reformların ertelenmemesi gerektiğini savunuyor.
Sendikaların Beklenen Grevi
Önümüzdeki günlerde Fransa’yı daha büyük bir sınav bekliyor. Ulusal sendikalar 18 Eylül’de yeni bir grev günü ilan etti. Bugünkü protestoların, o tarihe kadar sürecek daha kapsamlı bir eylem dalgasına zemin hazırlayıp hazırlamayacağı merak konusu. Sendikaların güçlü katılımı, hükümet üzerinde baskıyı daha da artırabilir.
Sendika liderleri, sağlık, eğitim ve ulaşım sektörlerinde çalışanların yükünün giderek ağırlaştığını vurguluyor. Çalışma koşulları ve sosyal hakların gerilediğini belirten bu gruplar, ekonomik politikaların tamamen gözden geçirilmesini talep ediyor.
Macron’un Stratejisi ve Belirsizlikler
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yeni başbakanın kendisine yakınlığı sayesinde siyasi krizleri aşabileceğini düşünüyor. Ancak kamuoyunun beklentisi farklı yönde. Sol kanat, daha radikal sosyal adımlar talep ederken, merkez bloklar ekonomik istikrarı önceleyen bir çizgi istiyor. Bu tablo, Macron’un siyasi manevra alanını daraltıyor.
Uzmanlara göre, eğer Lecornu yönetimi, toplumsal öfkeyi yatıştıracak somut adımlar atmazsa, eylemler giderek büyüyebilir. Bu da yalnızca hükümetin değil, tüm siyasi sistemin meşruiyetine yönelik bir meydan okumaya dönüşebilir.
Sonuç: Zorlu Bir Başlangıç
Fransa’nın yeni başbakanı daha ilk gününde ciddi bir sınavla karşı karşıya kaldı. Ülke genelinde artan sosyal huzursuzluk, ekonomik reformların toplumsal maliyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Güvenlik önlemleri, gözaltılar ve sert müdahaleler protesto dalgasını tamamen durdurmaya yetmeyebilir.
Yaklaşan sendika grevi, mevcut hareketin kalıcı olup olmayacağını gösterecek. Ancak şimdiden açık olan bir gerçek var: Fransa’da siyaset, ekonomik adalet talebiyle sokakları dolduran halkın baskısını görmezden gelemez. Lecornu hükümetinin başarısı, bu taleplere nasıl yanıt vereceğiyle şekillenecek.