Dünya Ekonomisi
Fed’in Sabırlı Bekleyişi: Yatırımcılar Ne Yapmalı? (YORUM)
Fed’in faiz politikalarında aceleci davranmaması, yani faizleri hemen değiştirmemesi, yatırımcıların dalgalanma (volatilite) satma stratejilerini cazip bulmasına neden oluyor. Bu ne…

Fed’in faiz politikalarında aceleci davranmaması, yani faizleri hemen değiştirmemesi, yatırımcıların dalgalanma (volatilite) satma stratejilerini cazip bulmasına neden oluyor. Bu ne demek? Örneğin bir yatırımcı, faiz oranlarının çok fazla değişmeyeceğini düşünerek düşük fiyatlı opsiyonlar satıp küçük ama düzenli kazançlar elde etmeye çalışıyor. Ancak son dönemde piyasada beklenen dalgalanmalar sıfırlandı, yani fiyatlar daha sakin olacağı beklentisi yerleşti. Bu da bu stratejilerden kazanç sağlamayı zorlaştırıyor. Faiz oranlarındaki oynaklık yılın başına göre azaldı ama hâlâ dalgalı bir seyir izliyor. Yani bir gün sakin, ertesi gün hareketli olabiliyor.
Dolar cinsinden faiz oranlarının dalgalanması da yıllık tahminlerle uyumlu şekilde ilerliyor. Başta piyasalar, Fed’in çok fazla faiz artıracağı veya aniden faizleri düşüreceği gibi senaryoları hesaba katıyordu. Şimdi ise bu aşırı senaryolar silinmeye başladı. Ancak bu geçiş süreci düzgün değil; bazen kısa vadede dalgalanmalar yaşanabiliyor. Fed’in sabırla beklemesi, özellikle türev piyasasında kısa vadeli işlem yapanlar için işleri zorlaştırıyor. Mesela hızlı kar etmeyi bekleyen bir yatırımcı için bu belirsizlik işleri karmaşıklaştırıyor.
SOFR adı verilen kısa vadeli faiz oranı üzerine yapılan işlemler de bu değişimi gösteriyor. Yıl başında yatırımcılar hem faiz artışı hem de büyük faiz indirimi olasılıklarını fiyatlıyordu. Şimdi ise “Fed faizi sabit tutar ya da büyük bir indirim yapar” gibi daha sadeleşmiş iki seçenek fiyatlanıyor. Piyasa, aşırı abartılan bu beklentileri azaltmaya başladı. Örneğin yıl başında Fed’in faizi %6’ya çıkarabileceği düşünülürken, şimdi %3,5’in altına inebileceği konuşuluyor ve bu ihtimal %20 gibi görülüyor.
Resesyon (durgunluk) korkuları azaldığı için piyasada büyük düşüş senaryolarına dair beklentiler düştü ve bu da genel dalgalanmayı bastırdı. Yani insanlar artık “ekonomi çökecek” diye korkmuyor. Öte yandan, enflasyon ya da kamu maliyesi sorunları gibi yukarı yönlü riskler hâlâ var. Bu yüzden piyasa biraz daha dengeli hareket ediyor.
Opsiyon satıcıları (yani “gamma satıcıları”), dalgalanma satıp bunun karşılığında prim kazanıyor. Ancak ani büyük hareketlerde ya da piyasada likidite azalırsa zarar edebiliyorlar. Örneğin ekonomik veri açıklandığında, fiyat beklenenden fazla hareket ederse bu satıcılar zor durumda kalabiliyor. Bu yüzden bu stratejiler, fiyatların ortalama seviyelerine geri dönme eğilimi gösterdiği sakin dönemlerde daha iyi çalışıyor.
Bir yatırımcı için en kârlı dönem, fiyatların gerçekten fazla oynamadığı, ama insanların hâlâ çok oynayacakmış gibi fiyatladığı zamanlardır. Mesela hava günlük güneşlik ama insanlar fırtına gelecek diye şemsiye satın alıyor — o şemsiyeleri satan kişi kazanır.
2008 küresel krizinden sonra uzun süre faiz oranları sıfıra yakın seyrettiği için bu tip volatilite satış stratejileri kolay kazandırıyordu. Çünkü faiz de piyasa da fazla oynamıyordu. Ama artık böyle bir düşük volatilite dönemi beklenmiyor çünkü hem faizler daha yüksek hem de ekonomik belirsizlik daha fazla.
Şu anda piyasada faiz oranlarının günlük hareketleri daha sık 10 baz puanın (0,1 puanın) üstüne çıkıyor. 2008 sonrası düşük dalgalanma dönemine geri dönüleceğini beklemek, bugünkü yüksek faiz seviyelerinde pek mantıklı değil. Faizin yüksek olması tek başına oynaklığı azaltmaz; önemli olan piyasanın ne kadar belirsiz olduğu.
Son olarak, faiz piyasalarının (yani tahvil ve para piyasalarının) daha fazla tepki vermesi beklenebilir. Yani şu anki sakinlik çok uzun sürmeyecek gibi görünüyor. Ancak hisse senedi piyasası (borsa) hâlâ biraz iyimser: 1 Ağustos gibi kritik bir tarihte bir anlaşma sağlanacağına ve ekonomide ciddi bir sorun yaşanmayacağına inanıyorlar. Yani sanki “her şey yolunda gidecek” varsayımıyla işlem yapıyorlar.