Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Dubai’nin Yükselen Cazibesi: Beyaz Yakalıların Yeni Rotası

Son yıllarda Dubai, yalnızca turizm ve lüks yaşam merkezi olmanın ötesine geçerek, beyaz yakalı profesyoneller için bir çekim noktası haline…

Dubai’nin Yükselen Cazibesi: Beyaz Yakalıların Yeni Rotası

Son yıllarda Dubai, yalnızca turizm ve lüks yaşam merkezi olmanın ötesine geçerek, beyaz yakalı profesyoneller için bir çekim noktası haline gelmiştir. Şehrin nüfusu 2011’den bu yana iki katına çıkarken, burada yaşayanların yalnızca küçük bir kısmı yerel halktan oluşmaktadır. Geri kalan büyük çoğunluk ise iş ve kariyer fırsatları için Dubai’ye gelen yabancılardan meydana gelmektedir. Özellikle üniversite mezunlarının sayısı hızla artmakta, bu da Dubai’nin beyaz yakalı göçünde öne çıkan bir merkez haline gelmesine yol açmaktadır.

Vergisiz Ekonomi ve Yüksek Maaşların Etkisi

Dubai’nin beyaz yakalılar için cazibesinin temelinde yüksek maaşlar ve vergisiz ekonomik sistem bulunmaktadır. Gelir vergisinin yanı sıra servet ve yatırım kazançları üzerinden de herhangi bir vergi alınmamaktadır. Gayrimenkul yatırımlarında da benzer bir avantaj söz konusu olup, ev satın alan yabancılar da bu vergisiz düzenin imkanlarından yararlanmaktadır.

Bu durum, özellikle Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeden profesyonelin ilgisini çekmektedir. 2018’de Dubai’de yaşayan Türklerin sayısı 15 binin altında iken, beş yıl içinde bu rakam üç katına çıkarak 45 bini aşmıştır. Benzer eğilim Hindistan, Pakistan ve Avrupa ülkelerinden gelen beyaz yakalı çalışanlarda da görülmektedir.

Petrolden Ticarete Uzanan Dönüşüm

Dubai’nin ekonomik modeli yalnızca doğal kaynaklara dayalı bir yapıdan ibaret değildir. 1960’larda bir balıkçı kasabası görünümünde olan şehir, petrol gelirlerini akıllıca kullanarak hızla bir ticaret ve finans merkezi haline gelmiştir. Ancak petrol rezervlerinin sınırlı olduğunu fark eden yöneticiler, gelirlerini altyapı yatırımlarına yönlendirmiştir.

Böylece yollar, havalimanları, oteller ve limanlar inşa edilmiş; küresel şirketlerin ilgisini çekecek modern bir altyapı oluşturulmuştur. 1970’lerde Lübnan iç savaşının ardından Beyrut’un zenginlik ve iş merkezi rolünü üstlenmeye aday olan Dubai, bu fırsatı hızla değerlendirmiştir. Batılı hukuk firmaları, bankalar ve ticaret şirketleri için serbest bölgeler kurulmuş, bu bölgelerde minimum regülasyon ve özel vergi avantajları sunulmuştur.

Cebel Ali Limanı ve ardından kurulan serbest bölgeler, Dubai’nin küresel ticaret ağında merkezi bir rol üstlenmesini sağlamıştır. Bu model, zamanla teknoloji, finans ve emtia ticareti gibi farklı sektörlere yayılmış, Dubai’yi çok yönlü bir ekonomi haline getirmiştir.

Beyaz Yakalıların Tercihinde Yaşam Tarzı Faktörü

Dubai, yalnızca ekonomik imkanlarıyla değil, sunduğu yaşam tarzıyla da beyaz yakalı çalışanlar için cazip hale gelmektedir. Şehir, dünyanın en güvenli yerlerinden biri olarak kabul edilmekte ve eğlence olanakları açısından oldukça geniş bir yelpaze sunmaktadır. Lüks restoranlar, alışveriş merkezleri, kültür-sanat etkinlikleri ve hafta sonu aktiviteleri, Dubai’yi cazip bir yaşam alanı haline getirmektedir.

Gösterişli gökdelenler, yapay adalar, spor kompleksleri ve dünyanın en büyük alışveriş merkezleri gibi projeler, kente küresel bir marka değeri kazandırmaktadır. Bu ortam, genç profesyonellerin yalnızca kariyer değil, aynı zamanda sosyal yaşam açısından da yüksek beklentilerini karşılamaktadır.

Göçmen İşçilerin Gölgesindeki Büyüme

Dubai’nin ekonomik mucizesi aynı zamanda karanlık bir yön de taşımaktadır. Şehrin iş gücünün büyük kısmı Güneydoğu Asya’dan gelen göçmen işçilerden oluşmaktadır. İnşaat başta olmak üzere emek yoğun sektörlerde çalışan bu işçiler, düşük ücretler ve ağır şartlar altında üretimin merkezinde yer almaktadır.

Kafala adı verilen kefil sistemi, yabancı işçilerin vize sponsorları üzerinden ülkeye kabul edilmesini sağlamakta ancak işverenlerin pasaportlara el koyması ve işçileri uzun saatler çalıştırması gibi uygulamalar insan hakları örgütleri tarafından modern kölelik olarak değerlendirilmektedir. Buna rağmen Dubai, düşük maliyetli emek sayesinde inşaat ve gayrimenkul sektörünü büyütmüş, gökdelenlerden yapay adalara kadar dev projeleri hayata geçirmiştir.

Küresel Rekabet ve Gelecek Senaryoları

Bugün Dubai, dünyanın önde gelen finans, ticaret ve turizm merkezlerinden biri haline gelmiştir. 2024 itibarıyla en çok ziyaret edilen yedinci şehir konumuna ulaşmış, havalimanı ise 92 milyon yolcuyla dünyanın en yoğun uluslararası hava trafiğine ev sahipliği yapmıştır.

Ancak Dubai modeli, uzun vadede bazı risklerle de karşı karşıyadır. Yabancı sermayeye bağımlı olan ekonomi, alternatif merkezlerin ortaya çıkması halinde zorluk yaşayabilir. Suudi Arabistan, Katar ve Bahreyn gibi Körfez ülkeleri benzer modellerle ekonomilerini çeşitlendirmeye çalışmaktadır. Bu durum, Dubai’nin bölgedeki ayrıcalıklı konumunu tehdit edebilir.

Buna karşılık emirliğin yöneticileri, 8,7 trilyon dolarlık yeni bir ekonomi planı açıklamış, önümüzdeki on yılda Dubai ekonomisini ikiye katlamayı hedeflemiştir. Bu vizyon, şehrin yalnızca Orta Doğu’nun değil, küresel ekonominin merkezi olma iddiasını pekiştirmektedir.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler