Dünya Ekonomisi
DTÖ başkanı uyardı: Küresel ticaret 80 yılın en büyük kriziyle karşı karşıya
DTÖ Direktörü, 1930'lardaki Büyük Buhran ve İkinci Dünya Savaşı'nın patlak verdiği dönemi yaşayan ekonominin, 2008 Büyük Durgunluğu'nu da atlatmasına rağmen şu anda en çalkantılı sularında olduğunu belirtti.
Riyad – Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Dr. Ngozi Okonjo-Iweala, Riyad’daki Fortune Global Forum’da yaptığı çarpıcı konuşmada, küresel ticaret sisteminin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük altüst oluşu yaşadığı uyarısında bulundu. Okonjo-Iweala, mevcut durumu, “küresel ticaretin son 80 yılın en büyük kesintisiyle karşı karşıya olduğunu söylemek, yüzyılın en hafif ifadesi olabilir” sözleriyle özetledi.
DTÖ Direktörü, 1930’lardaki Büyük Buhran ve İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği dönemi yaşayan ekonominin, 2008 Büyük Durgunluğu’nu da atlatmasına rağmen şu anda en çalkantılı sularında olduğunu belirtti.
📉 Ancak 1930’lar tekrar etmez
Nijeryalı ekonomist ve DTÖ’nün ilk kadın ve ilk Afrikalı lideri olan Dr. Okonjo-Iweala, yaşananların 20. yüzyılın o karanlık döneminin bir tekrarı olmadığı konusunda ısrarcı. Okonjo-Iweala, ticaretin “işlediğini, ancak eskisi gibi işlemediğini” vurguladı.
Bu değişimin arkasındaki temel neden, ABD’nin küresel ticaret sistemindeki kusurlu bulduğu yönlere yönelik hamleleri. Eski Nijeryalı Bakan, ABD’nin sisteme yönelik eleştirilerinin çoğunun “geçerli” olduğunu kabul ederek, bu krizin reform için bir fırsat olarak kullanılması gerektiğini belirtti.
Sistem hala ayakta
Ticari milliyetçiliğin yükselişine, artan tarifelere ve kopan tedarik zincirlerine rağmen, DTÖ liderliğindeki çerçevenin şaşırtıcı bir direnç gösterdiğini savundu. Okonjo-Iweala, mevcut tarife anlaşmazlıkları dalgasından önce, küresel ticaretin yaklaşık %80’inin DTÖ’nün en çok kayrılan ülke kuralları altında işlediğini, bu oranın %72’ye düşmesine rağmen, “önemli olan sistemin hala ayakta durması” olduğunu ifade etti.
🏛️ Dirence şaşırdım ve memnun oldum
Dr. Okonjo-Iweala, kesintinin boyutunun savaşlar arası dönemin korumacılık sarmalına rakip olduğunu kabul etse de, tarihin tekerrür etmesini engelleyen kilit farklara dikkat çekti.
- Koruma sarmalından kaçınma: “Şu anda gördüğümüz şey, karşılıklı misilleme döngüsünden kaçınmaları için üye ülkelerle konuştuğumuz gerçeğidir.” DTÖ üyelerinin çoğunun bu korumacı misilleme döngüsüne girmediğini belirtti.
- Kuralların geçerliliği: Küresel ithalatın yaklaşık %30’unu oluşturan ABD, mevcut ticaret kurallarına meydan okusa da, küresel ticaretin %87’sinin hala DTÖ disiplinleri tarafından yönetildiğini vurguladı: “Sistemin direncine şaşırdık ve memnun olduk.”
reform gündemi: tıkanıklığı açmak
Güveni yeniden tesis etmek için iddialı bir reform gündemi çizdi. Bu gündemin merkezinde, 166 üyenin oybirliğini gerektiren uzlaşmaya dayalı karar alma sürecinin modernize edilmesi yer alıyor. Oybirliğinin “asil” göründüğünü ancak bazen “gerçekten tıkanıp kaldığını” söyledi.
Ayrıca, sübvansiyonlar ve ticaret raporlamasında daha fazla şeffaflığın kritik önem taşıyacağını ekledi: “Eşit bir oyun alanı olmazsa ve uygulamalar adil görünmezse, bu sistemi gerçekten baltalar.”
🔧DTÖ, Küresel Ekonominin su tesisatı
DTÖ Direktörü, DTÖ’nün rolünü küresel ekonominin “su tesisatına” benzetti: “boru kırılana kadar onu düşünmezsiniz.” Fikri mülkiyet korumalarından sınır ötesi mallar için değerleme kurallarına kadar bu kuralların her yıl trilyonlarca dolarlık ticareti sürdürdüğünü söyledi.
Ayrıca, DTÖ’nün bir sonraki reform dalgasının, dijital ve yapay zeka odaklı ticaretin hızla genişlemesini ele alması gerektiğini belirtti. Geçen yılki küresel ticaretin yaklaşık %40’ı yapay zeka ile ilgili ürünleri içeriyordu. DTÖ, bu dönüşüme ayak uydurmak için, ilki Mart 2026 Bakanlar Konferansı’nda beklenmek üzere, 70’e yakın üyeyi kapsayan çığır açıcı bir e-ticaret anlaşması müzakere ediyor.
Dr. Okonjo-Iweala, mevcut krizi bir yenilenme fırsatı olarak nitelendirerek, “her krizde her zaman bir fırsat vardır” dedi. 1930’ların tekrarının yaşanmaması bir rahatlama olsa da, küresel ekonominin “su tesisatını” yeniden döşemenin zaman alabileceğini ve maliyetli olabileceğini sözlerine ekledi.
